WAN - WAN TUHAY-DER Eşbaşkanı Çetin Uyar, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu için büyük bir şans olduğunu vurgulayarak, “Kürt halkı siyasi iradesinin sesini duymak, görmek, muhatap almak istiyor” dedi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde 24 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan 29 aydır haber alınamıyor. Aile ve avukat görüş yasağı, gelinen aşamada İmralı tecrit sistemini “mutlak iletişimsizlik” haline dönüştürdü. Abdullah Öcalan’dan haber alınamama hali, kamuoyunda endişeleri derinleştiriyor. Wan Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (WAN TUHAY-DER) Eşbaşkanı Çetin Uyar, İmralı tecridinin cezaevlerine yansımalarını değerlendirerek, Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini söyledi.
Çetin Uyar
‘TECRİT İNSANLIK DIŞI BİR SUÇTUR’
Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış mutlak tecrit uygulandığını dile getiren Uyar, tecridin bu şekilde sürdürülemeyeceğini belirtti. Mutlak tecrit halinin tüm insanlığın üzerine etkisi olduğunu kaydeden Uyar, “Bu tecrit, bugün cezaevleri üzerinde uygulanmaktadır. Başta hasta tutsaklar olmak üzere bu konuda bize birçok şikayet geliyor. Karadeniz ve Kurdistan’da bulunan 18 cezaevinde, 200’e yakın hasta tutsak bulunuyor. Bunun 20’si ATK raporlu, ağır hasta ve kendi yaşamını idame edemeyenlerdir. Sayın Öcalan üzerindeki bu tecrit, intikam alırcasına hasta arkadaşlarımızın üzerinde de aynen uygulanıyor. Yine hasta tutsaklar hastaneye kelepçeyle götürülüyor, yatağa kelepçeyle bağlanıyor ve ağız içi aramalar yapılıyor. Uygulanan tecrit nedeniyle arkadaşlarımız hastaneye gitmeyi ve tedavi olmayı reddediyor. Bu uygulama insanlık dışı bir suçtur. Hasta arkadaşlarımızın durumu giderek ağırlaşıyor. Bunun sorumlusu Adalet Bakanlığı ve cezaevi idaresidir” dedi.
‘ABDULLAH ÖCALAN ORTADOĞU İÇİN ŞANSTIR’
Siyasi tutukluların cezaevinde çok ağır koşullar içinde yaşadığını belirten Uyar, tutukluların en doğal hakkı olan sohbet ve görüş haklarının bile engellenmeye çalışıldığını ifade etti. 30 yılını tamamlayan birçok tutuklunun infazlarının keyfi muameleyle ertelendiğini dile getiren Uyar, “Cezaevleri yönetiminin bu tutumlarını kınıyoruz. Cezaevlerindeki gözlem kurulları adeta AKP-MHP iktidarının birer elamanı gibi çalışıyor. Onların amacı siyasi tutsakları sindirmektir. Ne aileleri ne de tutukluları yıldıramazlar, pişman ettiremezler. Çünkü onurumuz için, anadilimiz için, Kürt ve insan olduğumuz için mücadele etmişsiz. Bu baskıların tek nedeni Sayın Öcalan üzerindeki tecrittir. Sayın Öcalan bu ülke ve Ortadoğu için bir şanstır. Barışın gelmesi için bu tecridin kaldırılması gerekir” diye konuştu.
‘FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İSTİYORUZ’
Abdullah Öcalan ile aile ve avukat görüşlerinin sağlanması gerektiğinin altını çizen Uyar, “Türkiye ancak bu şekilde, bu dar boğazdan kurtulur. Bugün Türkiye batmış ve uçurumun kenarındadır. Ama AKP-MHP iktidarı, Kürtler gözünü açmasın, Kürt annesini görmesin misali bütün baskıları sürdürüyor. Başta ekonomik kriz olmak üzere ülke giderek bir dar boğazın içine sürükleniyor. Sayın Öcalan ve Kürt halkı üzerindeki tecrit devam etmesi için, bu sıkıntıları halka yaşatmaya devam ettiriyorlar. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin devam etmesi halinde, Türkiye uçuruma sürüklemeye devam edecektir. Biz sadece Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını istemiyoruz, fiziki özgürlüğünü istiyoruz. Kürt halkı Sayın Öcalan’ı siyasi irade olarak belirlemiştir. Kürt halkı siyasi iradesinin sesini duymak, görmek, muhatap almak istiyor” şeklinde konuştu.