İSTANBUL - Bireysel silahlanmanın AKP döneminde arttığına dikkat çeken Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Psikiyatrist Dr. Ayhan Akcan, bunun bir “sosyal problem” olduğunu belirterek, Meclis’e çağrıda bulundu.
Türkiye’de kadın katliamları başta olmak üzere cinayet, taciz, tecavüz gibi suç oranı her geçen gün artıyor. Yaşanan kimi olaylar toplumda infiale neden olurken, açığa çıkan toplumsal tepkiler nedeniyle yargının harekete geçtiği görülüyor. Esenyurt’ta 29 Temmuz’da bir işyerini basan kişilerin iki kişiyi öldürüp bir kişiyi yaraladığı olay, bu suçlarla ilgili yaşanan son örneklerden biri oldu. Bireysel silahlanmada yaşanan artış, bu ve benzeri olayların artmasına neden oluyor. Umut Vakfı’nın bireysel silahlanma oranlarına dair 2 Ağustos’ta yayımladığı raporuna göre, silahla yaşanan şiddet olayları oranı son 10 yılda yüzde 35 artarak, yüzde 85’e yükseldi.
Ayhan Akcan
AKP İKTİDARINDA ARTIŞ
Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Psikiyatrist Dr. Ayhan Akcan, ülkede bireysel silahlanmanın AKP iktidarı döneminde arttığına dikkat çekti. Türkiye'de şiddet olaylarının her geçen gün arttığını ifade eden Akcan, insanların öfke kontrolünde zorlandıklarını söyledi. Yurttaşların trafikte, alacak verecek meselesinde hemen şiddete başvurduklarını belirten Akcan, “Uzlaşma kültürü veya yasal yolla hak arama tarzındaki beklenti en son düşünülüyor. Dolaylı yoldan insanlar o an öfke kontrollerinde zorlanmaya bağlı olarak her alanda ileri derecede şiddet uygulamaya başladı. Burada en önemli nokta Türkiye’de bireysel silahlanmanın yaygın olması. Yaklaşık 36 milyona yakın silah olduğu düşünülüyor. Bunun 32 milyonu ruhsatsız, 4 milyonu ise ruhsatlı. Her yıl, bu yüzde 5 civarında artıyor” diye belirtti.
BİREYSEL SİLAHLANMA PROBLEMİ
Ülkede yaşanan şiddet olaylarını günlük olarak araştırdıklarını aktaran Akcan, yaklaşık 10 yıl önce Türkiye’deki cinayetlerin yüzde 50’sinin silahla işlendiğini, bu oranın yüzde 85’e çıktığını söyledi. Günde en az 10 silahlı şiddet olayının meydana geldiğini sözlerine ekleyen Akcan, “Bu olayların içerisinde en az 10 kişi ölüyor, yaklaşık 20 kişide yaralanıyor. 1 yıl içerisinde de yaklaşık 9 bin yurttaşımız sadece silah şiddetinden hayatını kaybediyor. Bu ciddi sosyal bir problem, bunun bir problem olarak algılanıp, mutlaka çözüm üretilmesi lazım” şeklinde konuştu.
HER 5 OLAYDAN BİRİ KADINA YÖNELİK
Her 5 silahlı şiddet olayından birinin kadına yönelik olduğunu vurgulayan Akcan, Türkiye’de silahlı şiddetin yüzde 90’ının tanıdıklar arasında gerçekleştiğini belirtti. Akcan, “Aslında dışarıdan gelecek olan tehdide karşı değil, daha çok kendi aralarındaki o an ki çatışmayla, öfke kontrolündeki zorlanmayla ve ulaşılabilir olduğu için çok ciddi sorunlar olabiliyor. Onun için silah şiddeti siviller arasında yaygın ve kent kültürüne de yayılmış durumda. İnsanların yaşamını ve güvenliğini tehdit etmiş durumda. Aynı zamanda silah şiddeti yaygınlığı insanlarda korku yaratmakta” ifadelerini kullandı.
‘İKTİDAR ÇÖZÜM ÜRETEMEDİ’
Bireysel silahlanmada 1989 yılından bu yana bir artışın olduğuna dikkat çeken Akcan, o dönemler silahlanmanın çok zor olduğunu ancak daha sonra “terör” ve asayiş problemleri öne sürülerek, sivil halkın silahlanmasının kolaylaştırıldığını ifade etti. Belirli prosedürleri yerine getiren ve 21 yaşını dolduran herkesin silah alabildiğini belirten Akcan, silahlı cinayet olayların AKP döneminde arttığının altını çizdi. Akcan, “AKP döneminde yüzde 30 arttı. Silahlı cinayet olayları 2000 yılında belki bu yüzde 50 civarındayken, şu an yüzde 85 civarında arttı. Bir artış var ama resmi rakamlarda da bir azalma var. Ruhsatlı silah talebinde azalma var ama ruhsatsız, kaçak silah talebinde artış var. Mutlaka bir çözüm üretilmesi gerekiyor. Bu hükümet bu konuya bir çözüm üretemedi” diye belirtti.
‘POLİS VE JANDARMAYA GÜVEN AZALDI’
Vakıf olarak 12 yıl önce “polis ve jandarma halka ne kadar güveniyor?” sorusuyla bir güven duygusu anketi yaptıklarını ve bu oranın yüzde 60 olduğunu dile getiren Akcan, şu an da bu güven oranının yüzde 30’lara kadar indiğini söyledi. Akcan, “Ama bu ‘güvenmiyoruz, silahlanalım’ anlamına gelmez. Bu sefer de tamamen kaos demek ve silahla ilgili oluşan şiddetin daha da artması demek” dedi.
SİLAHLANMAYA KARŞI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Bireysel silahlanmaya dair çözüm önerilerinde bulunan Akcan, şunları söyledi: “Öncelikle kamu spotu yapılsın. İnsanlar havaya ateş ettiği zaman, o merminin hiç kimseyi yaralayıp öldürmeyeceğini sanıyor. Oysa her yaz en az 600, 800 kişi hayatını bu şekilde kaybediyor. Mutlaka ihbar hattı ve ciddi sağlık muayenesinin yapılması lazım. Sağlık muayenesinde öfke, kişilik ve bağımlılık durumuna bakılması gerekiyor. Eve silah alırken eşinden de rıza alınmalı. Yine 5 yıllık silah ruhsatı 2 yıla indirilmeli. Kişi bunu can güvenliği için istiyorsa, bunu ispatlamalı. Bunlar dahi yapılsa, Türkiye’de silah şiddetinde yüzde 60 azalma olabilir. Ancak biz tabi nihai olarak tüm sivil halkta silahın yasaklanmasını istiyoruz.”
MECLİS’E İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI
Ruhsatsız silahların mutlaka üstüne gidilmesi gerektiğini vurgulayan Akcan, caydırıcı cezaların verilmesi ve ihbar hattının kurulması gerektiğinin altını çizdi. Akcan, “Bunlar yapılmadığı için sadece kabahatler kanunu ve para cezasına dönüştürüldüğü için, maalesef ruhsatsız silah kullanıyor. Bunun ruhsatlı silahtan hiçbir farkı yok. Biz silah şiddetinin sosyal bir problem olduğunu düşünüyoruz. Onun için Meclis’in buna el atmasını istiyoruz. Biz vakıf olarak iş birliğine de açığız” ifadelerini kullandı.
MA / Ömer İbrahimoğlu