MERSİN - Bayburt Cezaevi'nde tutulan Fecriye Benek'in görüşüne giderken yolda kaza yapan abla Meryem Benek, 5 yıldır göremedikleri kardeşinin kendilerine yakın bir cezaevine sevk edilmesi için yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını söyledi.
Baskı, hak ihlalleri, keyfi ve işkenceye varan uygulamalarla gündemde olan cezaevlerinde, tutuklulara yönelik bir cezalandırma yöntemi olarak sevk uygulamaları da son dönemde artarak devam ediyor. Tutukluların uzak kentlerdeki cezaevlerine sevk edilmeleriyle aileleri de cezalandırılıyor. Ekonomik olarak zorlandıkları için uzak kentlere görüşe gidemeyen ailelerin yaşadıkları mağduriyete birde trafik kazaları ekleniyor.
18 Ağustos’ta Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan oğlunun ziyaretine giden Garibe Aslan, cezaevi dönüşünde meydana gelen kazada yaşamını yitirdi. Dün ise Bayburt M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Fecriye Benek’in ailesi görüş için cezaevine giderken Meletî’de kaza yaptı. Mersin'den Bayburt'a giderken meydana gelen kazada Benek’in kardeşleri Emine Özgür ve Meryem Benek yaralandı. Meletî’deki hastaneye kaldırılan iki kardeş, tedavilerinin ardından taburcu edildi.
Mersin’e dönen Meryem Benek, kaza günü yaşadıklarına dair konuştu.
5 YILDIR GÖRÜŞE GİDEMİYORLAR
Amed’de 2012 yılında "Örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklanan kardeşine 16 yıl ceza verildiğini belirten abla Benek, tutuklandıktan sonra kardeşinin sırasıyla Amed, Sêrt ve son olarak Bayburt Cezaevi’ne sevk edildiğini aktardı. 5 yıldır kardeşinin gidemediklerini aktaran abla Benek, “Bundan önce 2 yıl pandemi oldu o dönem hiç gidemedik, daha sonra görüş saatlerini 30 dakikaya indirdiler. Mersin'den Bayburt'a direk otobüs olmadığı için çok zorlanıyorduk ve yıllarca gidemedik. En son 21 Ağustos'ta ben, oğlum ve iki kardeşim özel araçla gitmeye karar verdik. Saat 23.00 sıralarında Malatya yolunda kaza yaptığımız için gidemedik. O gece Malatya'da hastanede kaldık ve taburcu olduktan sonra Mersin'e dönmek zorunda kaldık. Böylece kardeşimi yine göremedik" diye belirtti.
SEVK BAŞVURULARI YANITSIZ KALDI
Daha önce defalarca kardeşinin kendilerine yakın bir cezaevine sevk edilmesi için girişimlerde bulunduklarını söyleyen abla Benek, "Onlarca kez Adalet Bakanlığı'na, Bayburt Cezaevi Müdürlüğü'ne ve Bayburt Başsavcılığı'na kardeşimin sevkinin Mersin yada Mersin'e yakın kentlere yapılması için başvuruda bulundum. Başvurmadığımız yer kalmadı ve hepsinden de ret kararı aldık. Çaldığımız her kapı yüzümüze kapandı. Bu kadar sevk dilekçesi yazdığım için Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı beni yanına çağırdı; neden bu kadar fazla dilekçe yazıyorsun diye. 5 yıldır kardeşimin tek görüşçüsü olmadı. Bayburt Mersin'e çok uzak, direkt otobüs olmadığı için çok zorlanıyorduk. 2 gün boyunca yollardaydık. Annem babam yaşlı olduğu için gidemiyorlardı. Babam Fecriye'yi göremeden yaşamını yitirdi, bu yüzden annem sağ iken görsün diye defalarca dilekçe yazdık ama ona da izin vermediler. Annem de kızını göremeden yaşama veda etti” dedi.
PARA GÖNDERDİĞİ İÇİN DAVA AÇILDI
Kardeşine para gönderdiği için hakkında "Örgüte finans sağlamak" iddiasıyla dava açıldığını aktaran Benek, şöyle dedi: "Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kardeşime para gönderdiğim için hakkımda dava açıldı. Kardeşimin kolunda platin var, özel olarak ilaçlarını alması gerekiyor. Ayrıca elektrik faturuları yüksek geliyor. Cezaevinde her şey 3 kat daha pahalı. Mecbur göndermek zorundayım ve göndereceğim de."
‘TEK AMAÇLARI PES ETTİRMEK’
Hem tutuklulara hem de ailelerine yönelik psikolojik baskı uygulandığını vurgulayan abla Benek, "Cezaevlerinde tutukluları ailelerinden uzak yerlere göndererek, onları mücadeleden vazgeçirmeye ve soğutmaya çalışıyorlar. Cezaevlerindeki tutukluları yalnızlaştırmak, dışarıdaki aileleri de bıktırmak için psikolojik savaş yürütüyorlar. Aileleri maddi manevi zor duruma sokuyorlar. Tutuklu ailesinden en uzak hangi şehir varsa oraya sürgün ediliyor. Böylelikle hem aileleri hem de tutukluları cezalandırmış oluyorlar. Temel hedef tutukluyu yalnızlaştırarak mücadeleden soğutmak. Ama bu da işe yaramıyor, ne yaparlarsa yapsınlar tutuklular ve aileleri mücadeleye daha çok bağlanıyor. Ürettikleri politikalarla insanları pes ettirmeye çalışıyorlar ama onlar boşa düşüyor. Tek isteğimiz kardeşimin ailesine yakın bir cezaevine sevk edilmesi” ifadelerini kullandı.
MA / Dilan Akyol