İSTANBUL - KDP’nin, Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’ne dönük amacını görmediğini ve bunun büyük bir tehlike olduğuna işaret eden gazeteci Fehim Işık, olası KDP-PKK çatışmasının “Türkiye’nin ekmeğine yak sürmek” olduğunu söyledi.
Türkiye’nin KDP işbirliğiyle Federe Kurdistan Bölgesi’nde bulunan Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerinde yürüttüğü saldırılar 3’üncü yılında devam ediyor. Türkiye’nin 2021 yılında başlattığı saldırılara istihbarat desteğiyle dahil olan KDP, ilk olarak Metîna’ya yaptığı askeri sevkiyatla bu desteğini büyüttü. Türkiye’nin 14 Temmuz’da yeni bir dalgayla sürdürülen saldırılarına doğrudan dahil olan KDP, birçok noktada açtığı yollar ile saldırı alanını genişletiyor. PKK Yürütme Komitesi üyesi Murat Karayılan, KDP’ye yaptığı çağrıda, “Türk devletine destek olan siyasetinizi bırakmalısınız” diye seslendi. Ancak KDP Politbüro üyesi Ali Avni, Karayılan bu çağrısına karşın adres vererek, PKK yöneticilerinin hedef alınmasını istedi.
Gazeteci Fehim Işık, Türkiye’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik saldırıları ile KDP’nin desteğine dair değerlendirmelerde bulundu.
Fehim Işık
KDP ÜZERİNDEN ALAN SAĞLAMA
Türkiye’nin 2021 yılında Federe Kurdistan Bölgesi’nde bulunan Garê’ye başlattığı saldırının ardından Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerini de kapsayan çok geniş bir alana yasaklı ve kimyasal silahlarla bölgeyi ele geçirmek istediğini aktaran Işık, tüm bu saldırılara rağmen istediği sonucu alamayan Türkiye’nin büyük kayıplar verdiğini söyledi. İstediği sonucu alamayan Türkiye’nin son iki yıldır bölgede bulunan yerel güçleri KDP’ye bağlı güçleri operasyona dahil ederek adımlar attığını ifade eden Işık, “Türk devleti bu adımlarıyla çıkmaza girdiği alanı, KDP üzerinden sağlamaya çalışıyor” dedi.
Türkiye’nin kimyasal silah saldırıları karşısında uluslararası sessizliği, “Bu savaşa Türkiye’nin üyesi olduğu NATO ve uluslararası güçler, zımmi bir biçimde destek verdi” olarak yorumlayan Işık, Türkiye’nin bu bölgedeki faaliyetlerinin Suriye’deki gelişmelerden bağımsız ele alınamayacağının altını çizdi.
BÜYÜK TEHLİKE UYARISI
KDP’nin, Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’nde bulunduğu yerlerde kalıcı olma amacını görmediğini belirten Işık, bunun büyük bir tehlike olduğu uyarısında bulundu. PKK Yürütme Konseyi üyesi Murat Karayılan’ın çağrılarına değinen Işık, şöyle devam etti: “Karayılan’ın çağrıları sadece KDP’ye yönelik değildi. Parçalardaki diğer Kürt siyasi partilere, aydınlara, yazarlara da çağrıydı. Olası KDP-PKK savaşının sonuçlarını ön görebilen herkeseydi. KDP-TSK birlikteliğinin ilerleyen süreçte PKK-KDP savaşına dönüşebileceğini aslında en iyi KDP biliyor. 1992-1994 yılları arasındaki süreçte Kürt güçleri arasındaki çatışmanın bir savaşa dönüşmemesindeki temel neden, hiç kuşkusuz bölge halkının tavrından dolayıydı. Yani Karayılan’ın çağrısı toplumun rol oynaması içindi.”
KDP’Lİ AVNİ’NİN AÇIKLAMALARI
KDP Politbüro üyesi Ali Avni'nin PKK üst yöneticilerini hedef gösteren çağrılarına dair Işık, Avni’nin yıllarca PKK’ye karşı sürekli “kriminal” açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı. Avni’nin, hedef gösteren açıklamalarının “yenilir yutulur cinsten” olmadığını belirten Işık, “Avni, başından bu yana PKK’nin TSK’yle beraber hareket ettiğini ileri sürüyor. Bu da çok kötü bir argüman. Bu hedef alan çağrıları, KDP kitlesini ne kadar inandırır bilinmez ama edindiğimiz bilgilere göre Avni’nin kendi kitlesine inandıramadığıdır. Bazı KDP’li yetkililerle yaptığım görüşmelerde, Avni’nin kendisine verdiği rolü yerine getirdiğiydi. Tabi olumsuz yöndeydi Avni’nin çağrısı” diye belirtti.
OLASI ÇATIŞMA KİME YARAR?
Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugüne kadar Kürt güçleri arasında yaşananlar bir iktidar savaşıydı ama şimdiki tablo tamamen Türk devletinin çıkarları için yürütülen bir çatışma olacaktır. Yani düşünün bu savaşta bir taraf Kürt özgürlük mücadelesi, diğer taraf ise bu özgürlük gücüne karşı işgalci ve sömürgeci olan TSK’nin yanında yer alıyor. Dolayısıyla halk bu çatışma durumunu hiç istemez. Yani Avni’nin açıklaması, KDP’nin onayıyla yapılan ve olası çatışmada halkı konsolide etmeye yönelik bir açıklamadır. Olası çatışma durumuna karşı olan bu süreci Kürtlerin lehine olabilecek bir yaklaşımla sonuçlandırmak lazım. Aksi takdirde bu süreç sadece ve sadece Türkiye ve İran’ın ekmeğine yağ sürmek olacaktır.”
‘TARAFLAR DİYALOĞA ZORLANMALI’
Olası PKK-KDP çatışmasının ortadan kaldırılması için vicdanı olan herkesin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Işık, “Taraflara yönelik herkesin eleştirisi olabilir ama bunun dışında tarafları çatışmaya götürecek herhangi bir dilden uzak durmak gerek. Böyle bir çatışmanın olması demek, hiçbir şekilde Kürt halkı için özgürlük mücadelesi veren hiçbir kesime fayda getirmez. Sadece sömürgecilere yarar. Onun için dört parçada bulunan başta Kürt siyasi partiler olmak üzere, sanatçılar, aydınlar ve kanaat önderleri olmak üzere herkesin buna karşı durup, tarafları diyaloğa zorlayacak yaklaşım ve rol üstlenmeli. Çünkü bugün bahsettiğimiz taraflar gelinen aşamada artık çok iç içe girmiş durumdadır” dedi.