ANKARA – Meclis’ten Adalet Bakanlığı’na yürüyen Şenyaşar ailesi, “Bakan yok” denilerek bakanlık binasına alınmadı. Bina önünde ilk kez açıklama yapan Ferit Şenyaşar, Adalet Bakanı’nın adaletsizliği gidermekle yükümlü olduğunu söyledi.
Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde eski AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar ile saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Milletvekilli Ferit Şenyaşar, Riha’dan Ankara’ya taşıdıkları Adalet Nöbeti’ni 21’nci gününde sürdürüyor. Yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle mücadelesini tekerlekli sandalye ile sürdüren Emine Şenyaşar ve oğlu Ferit Şenyaşar, bugün de elinde “Adalet” yazılı pankartıyla Meclis’in Dikmen kapısından Adalet Bakanlığı’na yürüdü. Ancak Şenyaşar ailesi bugün de “bakan yok” gerekçesiyle bakanlık binasına alınmadı.
BAKANLIK ÖNÜNDEN AÇIKLAMA
Polis ekiplerinin müdahalesine karşı Adalet Bakanlığı kapısı önünde bekleyen Şenyaşar ailesi, burada ilk kez açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Ferit Şenyaşar, Ankara’ya taşıdıkları adalet mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti: “Arkamızda Adalet Bakanlığı yazısı var. Bakanlığın önüne elinde adalet yazısı olan bir anne ağıtlar yakarak adalet istiyor. Adalet Bakanlığı’na her geldiğimizde ya ‘bakan yok’ ya ‘bakan bir toplantıda’ ya da ‘bakan şehir dışında’ diyerek bize cevap veriyorlar. Türkiye’de adalet var mı yok mu sorusunun cevabı burada. Bütün Türkiye bu anneyi izliyor. Bu ağıtları bütün dünya duydu. Ancak ne yazık ki adalet sağlayıcılar Urfa’da olduğu gibi Adalet Bakanı da kaçıyor bizden. Adalet bakanı bu adaletsizliği gidermekle yükümlüdür. Talebimiz yargıya müdahale değil, yargının üzerindeki bu müdahalenin kalkmasıdır.”
EMİNE ŞENYAŞAR AĞIT YAKTI
Katledilen iki oğlu ve eşinin katillerinin yargılanması ve cezaevinde bulunan oğlu Fadıl Şenyaşar’ın serbest bırakılmasını talep eden Emine Şenyaşar, elinde adalet yazılı pankartla ve oturduğu tekerlekli sandalyede, yaktığı Kürtçe ağıtla, “Bu zulüm ailemi yok etti. Ailemi yok ettiniz, oğlumu serbest bırakın. Bu devletin eli zulme kalkmıyor” dedi.