RIHA - Görüştükleri CPT ve OHCHR yetkililerinin, tecride ilişkin anlattıklarını onayladıklarını belirten Kuzey ve Doğu Suriye Abdullah Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi Eşsözcüsü Îdrîs Saîd, Öcalan’ın fiziği özgürlüğü sağlanana kadar mücadele edeceklerini söyledi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde ağır tecrit koşullarından tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinden bu yana haber alınamıyor. Aile ve avukatların görüşme talepleri "disiplin cezaları" gerekçesiyle yanıtsız bırakılıyor. Abdullah Öcalan'a yönelik mutlak tecridin kırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle Kuzey ve Doğu Suriye’de 2 milyon 646 bin 211 imza toplandı. Fransa’nın Strasbourg kentinde bulunan Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) ve İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'ne (OHCHR) teslim edilen imzalar, Kuzey ve Doğu Suriye Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi öncülüğünde 22 Ocak ve 13 Mart 2023 tarihleri arasında toplandı.
İmzaların, Kuzey ve Doğu Suriye kentleri başta olmak üzere Halep, Şam gibi kentlerde kapı kapı dolaşılarak toplandığını belirten Kuzey ve Doğu Suriye Abdullah Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi Eşsözcüsü Îdrîs Saîd, imza kampanyası, imzaların teslim edildiği CPT ve BM OHCHR ile yapılan görüşmeler ve Öcalan’a dönük süre gelen ağırlaştırılmış tecride dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
‘HALKTAN KOPARMAK İSTİYORLAR’
İmralı’da hiçbir hukuk yasasının uygulanmadığını dile getiren Saîd, “Türkiye’de olan kanunlar bile İmralı’da yok. Kanunların yürütülmemesinin nedeni ise Kürt sorunu ile bağlantılı. Başkan Apo Kürtlerin özgürlüğü için ağır bir yükü omuzladı. Tecrit ile Başkan Apo’nun felsefesini halktan koparmak istiyorlar. Kürtlerin özgürlük mücadelesini İmralı’da sonlandırmak istiyorlar. Başkan ve halkı birbirinden koparmak istiyorlar” dedi.
‘BAŞKAN APO DİRENİYOR’
İmralı’da yaşananların, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Cenevre Sözleşmeleri ve Nelson Mandela Kuralları’na aykırı olduğunun altını çizen Saîd, “Başkan Apo bütün haklarından mahrum bırakılmış durumda. İmralı’da bir irade kırma arayışı var. Ancak buna karşı muazzam bir direniş gösteriliyor. Başkan Apo direniyor. Sadece kendi adına değil, milyonlarca Kürt adına direniyor. Tekçi zihniyete karşı kutsal bir yük omuzlamış durumda. İmralı’da büyük bir savaş var. Bu savaşı Başkan Apo bütün Ortadoğu halkları için veriyor” diye konuştu.
‘KAPI KAPI DOLAŞILDI’
Kuzey ve Doğu Suriye Abdullah Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi’nin kuruluşuna değinen Saîd, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kuzey ve Doğu Suriye’de bazı konferanslar yapıldı ve Kuzey ve Doğu Suriye Abdullah Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi kuruldu. İnisiyatifte bütün azınlıklar yer alıyor. İnisiyatif bünyesinde komiteler kuruldu ve bu komiteler kapı kapı dolaştı. Yaklaşık iki ayda 2 milyon 646 bin 211 imza toplandı. Hiç kimse imza atmam demedi. Ulaşılan herkes bir an bile tereddütte kapılmadan imza attı. Halk içinde farklı görüşten de olsa Başkan Apo için imza atarak tecridin son bulmasını, fiziki özgürlüğün sağlanmasını istedi. Başkan Apo için bütün farklı görüşler bir oldu.”
‘ANLATTIKLARIMIZI ONAYLADILAR’
Saîd, CPT ve BM OHCHR ile yapılan görüşmelerin olumlu geçtiğini belirterek, “8 Ağustos tarihinde heyet olarak CPT yetkilileri ile görüştük. Kampanya çerçevesinde toplanan imzalar ve Başkan Apo’nun durumunu anlatan bir mektubu yetkililere teslim ettik. Onlarla İmralı tecridini konuştuk. Yetkililere ‘sadece görüşme yapma ve tavsiyelerde bulunmanız yetersiz’ dedik. Görüşmede yer alan CPT yetkililerinden biri, daha önce İmralı’ya giderek Başkan Apo ile görüşenlerden biriydi. Başkan ile görüştüğünü ve İmralı’dan gelen mektupların hep barışa, çözüme dair olduklarını söyledik. Anlattıklarımızı onayladılar. Kürtlerin daha fazla tahammül etmediğini aktardık. CPT yetkilileri kendilerinin de üzgün olduğunu, konu ile ilgili kendi aralarında bir görüşme yapacaklarını aktardılar” ifadelerini kullandı.
‘İKİ GÖRÜŞME DE OLUMLU GEÇTİ’
9 Ağustos tarihinde imzaları ve mektubu, BM OHCHR yetkililerine teslim ettiklerini belirten Saîd, görüşmeye dair şunları aktardı: “Onlara BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Cenevre Sözleşmeleri ve Nelson Mandela Kuralları’nı hatırlattık. Kendilerinin taraf olduğunu, imzaladığını, ancak İmralı’da uygulamadığını vurguladık. İmralı’ya heyet göndermelerini istedik. İki kurum da Kürtlerin mücadelelerinde haklı olduklarını söylediler. İki görüşmede olumlu geçti. Söylememiz gereken her şeyi söyledik. İmza atan 2 milyon 646 bin 211 kişinin duygu ve düşüncelerini ilettik.” CPT ve BM OHCHR yetkililerine tecridin yanında Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’de denetimine aldığı yerlerde uyguladığı insan hakları ihlallerini de aktardıklarını vurgulayan Saîd, “Türkiye’nin nasıl bir zulüm uyguladığını anlattık. Heyette yer alan Suriye Abdullah Öcalan'a Özgürlük Avukatlar İnisiyatifi Eşbaşkanı Xanim Ayo, işgal edilen Sêrekaniyêli. Tanıklıklarını anlattı. Anlattıklarımızı not aldılar ve ilgileneceklerini söylediler” dedi.
ULUSLARARASI GÜÇLERE TEPKİ
Uluslararası güçlerin kendi çıkarları için saldırı ve tecride göz yumduklarına dikkati çeken Saîd, “BM’nin, Avrupa Birliği üyelerinin yasalarından insan haklarından bahsediliyor, ancak sadece sözde kalıyor. Çıkarları uğruna hem Kuzey ve Doğu Suriye’de yapılan saldırılara hem de tecride gözlerini, kulaklarını kapatıyorlar. DAİŞ’e karşı mücadele eden insanların katledilmesi onları üzmüyor. Bir gün gelecek ve tarih onları yargılayacak. Biz Kürtler olarak kimseye zulüm etmedik. Dünyayı DAİŞ belasından kurtardık. Bu böyle devam etmez. Her alanda mücadele etmeye devam edeceğiz. Başkan Apo’nun özgürlüğü insanlığın özgürlüğüdür. Bunun için bütün halklar ayağa kalkmalı” şeklinde konuştu.
‘BİZ YALNIZ DEĞİLİZ’
“İnisiyatif olarak Başkan Apo’nun fiziği özgürlüğü sağlanana kadar mücadele edeceğiz” diyen Saîd, devamında şunları söyledi: “Başkan Apo’nun ideolojisini yaymak için hep çalışmalar içinde yer alacağız. Her alanda bir mücadele içinde olacağız. Biz yalnız değiliz. Başkan Apo seven ve benimseyen milyonlarız. Zulmün zincirlerini beraber kıracağız.”
MA / Emrullah Acar