İZMİR - Gaziemir’de eski kurşun fabrikası arazisinde bulunan ve 16 yıldır temizlenmeyen nükleer atıklar yaşamı tehdit ediyor. Yurttaşlar, bölgenin "kanser yuvası" olduğunu ve insanların tek tek göç ettiğini söyledi.
İzmir’in Çernobil’i olarak bilinen Gaziemir ilçesinin Emrez ve Aydın mahallelerinde bulunan eski kurşun fabrikası arazisine gömülü nükleer atıkların temizlenmemesi tehlike saçmaya devam ediyor. Eski kurşun döküm fabrikasının bahçesindeki tehlikeli atık ve radyoaktif maddeler için çözüm bulunmadı. Yapılan araştırmaya göre, alanda 500 bin tondan fazla nükleer atık bulunuyor. Yapılan ölçümlerde ise normal değerin 7 bin 291 katı radyasyon oranı olduğu ortaya çıktı. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile İzmir Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından 2008 yılında yapılan araştırma sonucunda, alanın temizliğinin bedeli 65 milyon 610 bin lira olarak açıklandı. Ancak uzun süre geçmesine rağmen alanda herhangi bir çalışma yürütülmedi.
Bölgede yaşayan yurttaşlar, nükleer atığın yaymış olduğu ağır kimyasal kokudan sürekli hastalandıklarını ve artık yaşamlarını idame edemeyecek duruma geldiklerini söyledi. Yoksul yurttaşların yaşadığı bölgede, oluşan bu soruna karşı maddi imkanları yeterli olan yurttaşlar bölgeyi terk ediyor. Birçok evin boşaldığı bölgede, yurttaşlar müdahale edilmemesi durumunda bölgeden tamamen göç etmek durumunda kalacaklarını belirtti.
Uzun yıllardır yaşanan sorunlara karşı çok sayıda eylem ve etkinlik gerçekleştiren yurttaşlar, yetkililerin duyarsız kalmasına tepki gösterdi.
‘KİMSE SORUMLULUK ÜSTLENMİYOR’
Kimyasal atıkların temizlenmemesi nedeniyle bir yıl önce taşınmak zorunda kalan İsmail Başçı (40), çocukluğunun, gençliğinin burada geçtiğini, ancak kurşun fabrikasını işleten firmanın bırakmış olduğu atıklar nedeniyle taşınma kararı aldığını anlattı. Başçı, "Özellikle yaz aylarında sıcaklığın artması ile beraber çok kötü bir koku yayılıyor. Çevredeki evler burayı boşaltıp gidiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na dilekçeler verdik. Belediyeye başvurduk. Ancak kimse sorumluluk üstlenmiyor. Kurşun fabrikasını işletenlerin arkasında nasıl bir güç varsa, herhangi bir yaptırım olmadı” dedi.
‘ÇOCUKLARIMI KORUMAK İÇİN TAŞINDIM’
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekillerinin bölgeye gelip incelemelerde bulunduğunu kaydeden Başçı, ancak yetkililerin sessiz kaldığını vurguladı. Başçı, “Çocuklarımı radyasyondan korumak için buradan taşındım. Koku nedeniyle insanların gözlerinden yaş akıyor. Biz evin balkonunda oturamıyorduk. Ancak içeri girip klimayı açıp oturuyorduk. Buradaki kimyasal atıkların bilimsel yöntemlerle atılmasını istiyoruz” diye belirtti.
‘ÇÖZÜM BULUNMALI’
Çocukluğunda kurşun fabrikasının aktif bir şekilde çalıştırıldığını anımsadığını söyleyen mahalle esnafı Hüseyin Yalçın (52), kurşun fabrikasında tutukluların çalıştırıldığını ifade etti. Yalçın, “Mahkumların cezalarından indirim mi yapılıyordu, bilmiyorum. O zaman insanlar bu kadar bilinçli değildi. Onlar gittikten sonra radyoaktif maddeler artmaya başladı. Yağmur yağdığı zaman oradan buhar çıkıyor. Burada hastanelerin en çok müşterisi bizim mahalledeki insanlar oluyor. Çoğu çocuk engelli doğuyor. Hayvanlar bile sakat doğuyor. O hayvanların sütünü de insanlar içiyor. Bu konuda uzman insanların gelip burada çalışma yapması gerekiyor. Meclis’te oturmasınlar. Devletin buraya bir an önce çözüm bulması gerekiyor. Bu nükleer atıklar zamanla azalan bir şey değil” ifadelerini kullandı.
‘FABRİKA TAMAMEN KAPATILMALI’
10 yıldır Aydın Mahallesi’nde yaşayan Müslüm Yetiş de (31), yaz mevsimi boyunca pencereyi açamadıklarını, sürekli radyasyon ve kötü kokuya maruz kaldıklarını belirtti. Bütçesi olmadığı için taşınamadığını söyleyen Yetiş, "Evimizde rahat değiliz. Sağlığımıza, ailemize zarar. Hastalık oranları arttı. Atıkların temizlenmesi için burada yürüyüş yaptık, müracaatlarda bulunduk. Ama kimseden ses yok. Biz bu durumdan şikayetçiyiz, buranın tamamen kapatılması gerekiyor” dedi.
‘BURADA YAŞAMAK İSTEMİYORUM’
Yurttaşlardan Özgür Yetiş ise, çocuklarının sürekli hastalandığını ve artık geleceği için endişelendiğini söyledi. İki üç ayda bir hastaneye gitmek zorunda kaldıklarını ifade eden Yetiş, şunları söyledi: "Kimse çocuğunu böyle bir yerde büyütmek istemez. İmkanım elverirse, burada yaşamak istemiyorum. Bütün mahalle böyle düşünüyor. Buraya yeni gelenlerde buradan çıkma peşinde. Radyasyona maruz kalmak istemiyoruz. Yetkililere çağrım, buraya bir çözüm bulsunlar, biz yaşamak istiyoruz.”
‘YAŞLI İNSANLAR YALNIZ KALDI’
Mahallede 30 yıldan fazladır yaşayan Hatice Aslan da (69), daha önce bir çocuğunun engelli doğduğunu ve ardından yaşamını yitirdiğini aktardı. Yaptıkları her şeye rağmen bu atıkların temizlenmediğini ifade eden Aslan, “Seçimden önce 'yapacağız, edeceğiz' diyorlar. Ama seçim bitince kimse yok. Ben hastalandım, çocuğum bu yüzden öldü. Dışarıda maskelerle yaşıyoruz. Diğer çocuklarım düzen kuramadı. Mahallemizde yaşlıların hepsi hasta. Yardım istiyoruz. Nereye gidelim, nereye başvuralım. Yol gösterin, bizde kurtulalım. Yarın öbür gün daha çok zorlanacağız” diyerek tepki gösterdi.
‘DEFALARCA BAŞVURDUK, SES ÇIKMADI’
Aydın Mahalle Muhtarı Veysi Turan, kurşun fabrikasında yaşananları defalarca yetkililere bildirdiklerini ancak herhangi bir girişimin olmadığını söyledi. Bölgenin kanser yuvası olduğuna dikkat çeken Turan, “Alanın etrafına teller çekildi ama kimseden bir ses çıkmadı. Camlarımızı açamıyoruz. Boğazımız yanıyor. İnsanlar göç etmeye başladı. Girişimlerimiz oldu. Çevre Şehircilik Bakanlığına, Gaziemir Belediye Başkanı’na gittik. Burada toplantılar oldu. Ama net bir çözüm gelişmedi. Biz buranın tamamen kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu.
MA / Delal Akyüz