DÊRSIM - Ekolojik kırımın savaş politikalarının sonucu olduğunu belirten MALÇEP yöneticisi Hasan Kaya, “Doğa katliamından zarar gören halklar olarak bir araya gelmeliyiz. Bu topluma karşı açılmış savaştır” dedi.
AKP iktidarının “güvenlik” konseptiyle Kurdistan’da inşa ettiği barajlar, karakol ve karakollar ile yaptığı yollarla başlayan ekolojik talan, Hidroelektrik Santrali (HES), Jeotermal Elektrik Santrali (JES), Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) ile Türkiye’nin dört bir yanına yayıldı. Tüm bunların yanı sıra yeşil alanları maden ocaklarına açan AKP, 21 yıllık iktidarında doğa karşıtı politikalarıyla ekolojik talanı derinleştirdi.
Dêrsim’de "Madencilik Yağmasına Karşı Doğayı ve Yaşamı Savunuyoruz” şiarıyla gerçekleştirilen 21’inci Munzur Kültür ve Doğa Festivali'ne katılan Malatya Çevre Platformu (MALÇEP) Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kaya, ekolojik yıkımın savaş politikalarından bağımsız olmadığını söyledi.
'CÛDİ VE AKBELEN ORTAKLAŞMALI'
Doğa talanının ülkenin dört bir yanında devam ettiğini belirten Kaya, başta Cûdî, Dêrsim, Meletî, Erzîngan olmak üzere Artvin ve Akbelen'de de doğa katliamlarının sürdüğüne dikkat çekti. Kaya, “özelleştirme” adı altında sürdürülen talana karşı Cûdi ile Akbelen başta olmak üzere birçok noktada mücadelenin ortaklaştırılması gerektiğinin altını çizdi.
‘İNSANLAR ZEHİRLENİYOR’
2000 yılından sonra “özelleştirme” ile doğa talanının önünün açıldığını ifade eden Kaya, imar kanunu, toprak kanunu, maden kanununda yapılan değişiklikler, iklimin bir noktada değiştirilmeye çalışılması, su kanunun değiştirilmesiyle doğa talanının önünün açıldığını söyledi. Kaya, "Bizler doğa katliamından zarar gören halklar olarak bir araya gelmeliyiz. Bu topluma karşı açılmış savaştır. Bu savaşa dur demek gerekiyor. Bunun yolu da mücadeleden geçiyor" dedi.
Ülkede ilkokuldan liseye ekolojik eğitimin verilmesi gerektiğinin altını çizen Kaya, "Bunu yaptığımızda, bu talanın, bu zehirliliğin, bu yangının önüne geçebiliriz. Rant uğruna insanlarımız zehirleniyor” diye belirtti.
‘SAVAŞA DUR DEMELİYİZ’
"Düşük yoğunluklu da olsa, bir savaş devam ediyor” diyen Kaya, şöyle devam etti: “Bu savaşa karşı da insanların birleşmesi gerekiyor. Bunun yolu da ekolojik mücadeleden geçiyor. Ekolojik mücadele ülkenin temel olmazsa olmaz mücadelesi haline gelmiştir. Ekolojik mücadele ile diğer mücadele birleşerek, birlikte bu savaşı hep beraber durdurabiliriz. Ülkedeki milli gelirin yüzde 75'ini 500 tane şirketler grubu ya da kişi alıyor. Bu ülkede 85 milyon nüfus var. 84 milyon 500'ü, bu yüzde 25 ile geçiniyor. Bütün bu ülkenin gelir kaynakları, savaşa, şiddete, silahlanmaya, saldırıya, jandarma, polise, askeri operasyonlara harcanıyor. Bununda ancak bu mücadele ile önünün kesilmesi mümkün.”
MA / Müjdat Can