İSTANBUL - Hisarüstü’nde yaşanan şiddet ve tacizi protesto eden Feminist Boğaziçi, maruz kaldıkları her türlü şiddet biçimine karşı mücadelelerini hem sokakta hem de kampüste sürdüreceklerine vurgu yaptı.
Feminist Boğaziçi, İstanbul Sarıyer ilçesine bağlı Hisarüstü’nde yaşanan taciz ve şiddete dair Hisarüstü Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Kampüs Cadıları, Kadın Savunması’nın yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. “Tacize şiddete yer yok” pankartı açan kadınlar, “Feminist mücadelemiz kampüslerden sokaklara taşıyor” , “Kadınları ve LGBTİ+ LARI cemaat yurtlarına mahkum edemezsiniz” , “Güvenli yaşam alanı için öz savunma haktır”dövizleri de taşıdı. Açıklamada sık sık “ Kadınlar artık susmayacak”,Yaşasın femşnist dayanışmamız”, “ Susmuyıoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”sloganları atıldı.
‘HER TÜRLÜ TACİZE MARUZ KALIYORUZ’
Açıklamayı kitle adına Feminist Boğaziçi’nden Eftelya Koyuncu okudu. Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi ve mezunu kadın ve LGBTİ+’lar olarak Hisarüstü Mahallesi’nin sadece eğitim için gelip gittikleri bir yer olmadığını söyleyen Koyuncu, aynı zamanda yaşam alanları olduğunu kaydetti. Koyuncu devamla, “Öğrencilik hayatımız boyunca yerleşim yerimiz olan bu mahallede kadın ve LGBTİ+’lar olarak türlü tacizlere ve şiddetlere maruz kalmaktayız. Her gün uğramak zorunda kaldığımız işletmelerin esnafları tarafından bazen sözlü bazen fiziksel tacize uğruyoruz. Oturduğumuz mekanlarda ettiğimiz sohbetlerden, kullandığımız kartlardan bilgilerimizi bulup sosyal medya üzerinden taciz ediliyoruz. Mahallenin işletmelerinden siparişlerimizi getiren kuryeler bu tacizlerine kapımızın önünde devam ediyor” diye belirtti.
PSİKOLOJİK,EKONOMİK VE FİZİKSEL ŞİDDET
Yaşadıkları mahallede kampüs içinde de kadınların fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddetin yanı sıra hocalar tarafından tacize maruz kaldıklarını da aktaran Koyuncu, ayrıca failler tarafından hedef haline getirildiklerine de işaret etti.Koyuncu, “Bu yoksulluk kıskacında çoğumuz hem okuyup hem çalıştığı için birçok arkadaşımız için burası hem okulunun hem evinin hem de işyerinin olduğu yer. Düşük ücretlerle sömürüldüğümüz bu işyerlerinde kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak tacize, şiddete ve mobbinge maruz bırakılıyoruz. Bu sistematik tacizi teşhir ediyoruz ve bu tacizi devam ettirenlere ve personellerinin tacizine göz yuman işletmelere şunu hatırlatıyoruz.Burası bizim okulumuzun olduğu yer, burası bizim yaşadığımız yer! Biz yaşam alanımızı terk etmeyeceğiz.Tacizinize karşı sessiz kalmayacağız” dedi.
‘MÜCADELEMİZ SOKAKTA VE KAMPÜSTE SÜRECEK’
Derinleşen krizlere karşı iktidarın üniversiteye saldırmayı politika haline getirdiğine dikkat çeken Koyuncu, şu ifadeleri kullandı: “Sanki depremin yarattığı yıkımın sorumlusu onlar değil öğrencilermiş gibi bir gece çöp poşetleriyle birlikte sıra arkadaşlarımızı yurttan kovmuştu. Tekrardan aile evine dönmenin nasıl bir süreç olduğunu en iyi biz kadınlar ve LGBTİ+’lar biliriz. Bu sene de Boğaziçi yönetiminin eğitimci gibi değil müteahhit gibi verdiği kararlar yüzünden bine yakın öğrenci yurtsuz bırakıldı. Birçoğumuza yurt çıkmadığı için Hisarüstü’ndeki depreme dayanıksız evlerde binlerce lira kira ödeyerek yaşamaya mecbur bırakıldık. Cebine beş kuruş fazla girsin diye öğrencinin cebindeki üç kuruşa göz diken emlakçıları ve yaşam tarzımıza dil uzatan ev sahiplerini de teşhir etmeden bu basın açıklamasını bitiremezdik. Bizleri yaşam alanlarımızda taciz ve şiddet sarmalına itmeye çalışanlara karşı bu feministlerin son ihtarıdır. Bizler ne yaşam alanlarımızdan ne de birbirmizden vazgeçeriz. Buradayız, burada olmaya devam edeceğiz.Mücadelemiz hem kampüste hem de sokaklarda sürüyor, sürecek.”