AGIRÎ - Agirî Barosu Cezaevi Komisyonu'nun Patnos L Tipi Cezaevi raporunda, tutukluların en temel insan haklarının askıya alındığı ve tecridin en üst seviyeye çıkarıldığı vurgulandı.
Agirî Barosu Cezaevi Komisyonu, Patnos L Tipi Cezaevi’nde 3 ayda yaşanan hak ihlallerine dair rapor hazırladı. Raporda, tutukluların güvenlik, sağlık ve tedavi, kişi özgürlüğü ve güvenliği, haberleşme ve ifade özgürlüğünün yoğun bir şekilde ihlal edildiğine dikkat çekildi.
SAĞLIK HAKKI
Cezaevinde yeterli doktor ve sağlık personeli bulundurulmadığı, kurum revirindeki doktorların sık sık değişmesi sebebiyle tutukluların tedavi sürecinde aksamalara sebebiyet verildiği ifade edilen raporda, “Hastane sevklerinin geç yapıldığı, jandarma birimleri tarafından tedavi için hastaneye götürülen mahpuslara tedavi esnasında dahi kelepçe uygulandığı, mahpusların sığamayacağı darlıkta olan tekli ring aracı ile sevklerinin yapıldığı, hastanelerde ve revirde kelepçeli muayenenin yapıldığı, sevk esnasında tacize varan aramalara maruz kaldıklarını, itiraz etmeleri sebebiyle de mahpusların disiplin cezası aldıklarını, çeşitli ağır hastalıkları bulunan ve bu hastalıklar sebebiyle hastaneye sevk edilmesi gereken mahpusların hastaneye sevk sevklerinin çok güç olduğu, ilaveten hastaneye sevk halinde ise insan haklarına aykırı bir şekilde ağız içi aramalarının yapıldığı, bu aramayı reddedenlerin hastaneye götürülmediği gibi haklarında disiplin soruşturması başlatıldığı, sürekli ağız kontrolü yapıldığını, kontrollerin çıplak el ile eldiven takılmadan gerçekleştirildiği aktarılmıştır” denildi.
AĞIZ İÇİ ARAMA
Ağız içi aramaların sürdüğü belirtilen raporda, bu nedenle hasta tutukluların hastaneye gitmek istemedikleri vurgulandı. Raporda, "Yapılan kontrollerin amacının dışına çıktığı ve ağız kontrol usulünün görevliler tarafından güvenlik önleminden ziyade işkence aracı olarak kullanıldığı hususları tarafımıza aktarılmıştır” diye belirtildi.
‘HASTANEYE GİTMEK İÇİN JİLET YUTTU’
Raporun "işkence" adı altındaki bölümünde tutuklulara yönelik hak ihlalleri sıralandı. Raporda, şu tespitlere yer verildi: "B.T. kendisinde bulunan kemik erimesi hastalığından dolayı defalarca hastaneye gitmek için sözlü ve yazılı başvuru yapmıştır. Ancak hastane sevki her defasında reddedilen B.T. hastaneye gitmek için jilet yutmuştur. Ardından revire kaldırılan B.T. psikolog ile görüştürülmüştür. B. psikoloğa mevcut rahatsızlıklarını hukuksuz durumdan kaynaklı, dilekçelerin işleve alınması ve ardından kemik erimesinden dolayı hastaneye sevk edilmek için bu eylemi gerçekleştirdiğini söylemeden infaz koruma memurları tarafından zorla alınarak psikolog ile görüşmesi yarıda kesilmiştir. Daha sonra B.T’nin jilet yutmasından kaynaklanan rahatsızlığı sebebiyle tekrar fenalaşması sonucu, hastaneye kaldırılmıştır. B.T’nin iddiasına göre hastaneye götürülmeden önce mahkum kabininde psikolojik ve fiziksel şiddete uğradı. Revir işleriyle ilgilenen görevli tarafından ‘keşke 5 tane jilet yeseydin de ölseydin yavşak’ demesiyle psikolojik ve fiziksel şiddet uygulandığı hususları tarafımıza aktarılmıştır.”
‘HUSUMETLERİYLE AYNI KOĞUŞA KONULDU’
Cezaevinde yapılan görüşmelerde H.A. adlı tutuklunun aktardıkları da raporda yer aldı. İlgili bölümde şunlar belirtildi: "H.A. adıl tutuklu ‘Cezaevindeki işkencelerin sistematik yapıldığını vurgulayarak koğuş değişikliği için defaatle cezaevi idaresine başvuru yaptığını ve neticesinde kötü niyetli bir şekilde kendisinin husumetlilerinin olduğu kişilerin bulunduğu koğuşa verildiği, bunu kabul etmemesi üzerine yetkililere verdiği dilekçelerin yırtıldığını ve işleme alınmadığı, verdiği bütün emeğe rağmen husumetlileriyle aynı koğuşta olmaya zorlandığını ve husumetlileriyle tartışma yaşadığı esnada cezaevi yetkililerin kendisini ters kelepçeleyerek mahkûm kabule getirildiği, mahkûm kabulün yanındaki kamerasız odaya götürüldüğünü ve şuurunu kaybedinceye kadar işkenceye uğradığı, yaşamış olduğu işkenceye ilişkin olarak Patnos Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğu, suç duyurusuna ilişkin olarak cezaevi idaresinin kendisini şikayetinden vazgeçmesi için çağırdığı, aksi taktirde ailesi hakkında suç duyurusunda bulunulacağı ve kendisinin de disipline sevk edileceğinin belirtildiği’ hususları tarafımıza aktarılmıştır.” Y.T. adlı tutuklunun, kantin talebinde ısrar etmeleri nedeniyle arkadaşlarıyla birlikte 11 gardiyan tarafından şiddet gördükleri ifade edildi.
KÜRTÇE ŞARKIYA HÜCRE CEZASI
Raporun "disiplin soruşturmaları ve infaz yakma" bölümünde kimi ihlaller yer aldı. İlgili bölümde, tutukluların "keyfi disiplin soruşturmalarıyla" tahliyelerinin engellendiği, tutuklulara "pişmanlık" dayatıldığı, odalarda yapılan aramalarda defterlere-kitaplara el konulduğu ve bu durumlardan kaynaklı disiplin soruşturmalarının başlatıldığı aktarıldı. Raporda, kendi aralarında Kürtçe şarkı söyledikleri gerekçesiyle 4 kadın tutukluya hücre cezası verildiği aktarıldı.
Politik tutukluların tecavüz, istismar suçlarından tutulan kişilerle aynı bölümlere yerleştirildiği belirtilen raporda, "Ağırlaştırılmış hapis cezası ile hüküm giyen mahkûmların sosyalleşmesinin önüne geçilerek günde sadece bir saat tek başına havalandırmaya çıkmalarına izin verilmektedir" diye kaydedildi.
TÜM HAKLAR İHLAL EDİLİYOR
Tutukluların hobi, etkinlik ve spor gibi haklarının pandemi tedbirleri bitmesine rağmen engellendiği ifade edilen raporda, tutukluların itirazları üzerine ayda bir kez spora izin verildiği kaydedildi. Raporda, kitap ve dergilere el konulduğu, kantinde ürün çeşitliliğinin az olduğu ve fahiş fiyatlara satıldığı, ailelerin getirdiği birçok giyim malzemesinin kabul edilmediği, yemeklerin besin kalitesinin düşük olduğu, yemek çeşitleri ve porsiyonlarının az olduğu, 25 kişilik koğuşlarda 4 adet banyo kabini bulunduğu, duş için sıcak suyun çok kısa süreliğine verildiği ve koğuşun yarısından fazlasının duş alamadan sıcak sularının kesildiği bilgilerine yer verildi.
Raporun sonuç bölümünde, ihlallerin sona ermesi istendi. Raporda, ihlallere neden olan görevliler hakkında soruşturma başlatılması çağrısı yapıldı. Raporda, “Mahpusların en temel insan hakları dahi askıya alınmış ve mahpuslar üzerindeki tecrit en üst seviyeye çıkarılmıştır. Mahpusların hapishane koşullarında sosyalleşebilmesi, infaz sürelerinde sosyal ilişkilerden kopmamaları, bedensel ve ruhsal sağlıkları açısından ortak alan faaliyetleri büyük önem arz etmektedir" denildi.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK
Ayrıca ağır hasta tutukluların tahliyesinin istendiği raporda, "Hapishane idaresi ve baş memurların kendilerine verilen yetkileri kötüye kullanmaya başladıkları görülmektedir. Patnos L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki işkence, kötü muamele ve işkence iddiası failleri hakkında suç duyurusunda bulunulacağını belirtiyoruz" diye kaydedildi.