AMED - Meclis’ten geçen torba yasadaki düzenlemelerle cinayet, uyuşturucu ve cinsel suçlardan ceza alanlara “örtülü af” getirildiğini belirten kadınlar, erkeklerin suça teşvik edildiğini belirtti.
AKP tarafından 14 Temmuz’da Meclis’te sunulan torba yasadaki infaz düzenlemesi, 31 Temmuz'da yürürlüğe girdi. Yasaya göre, 31 Temmuz itibarıyla cezaevindeki tutukluların cezası 10 yıldan az ise bir ayını, 10 yıl ve daha fazla ise üç ayını kapalı cezaevlerinde geçirecek. Sonrasında açık cezaevine geçen tutuklular, üç ay açık cezaevinde kalmak şartıyla denetimli serbestlik hükümlerinden üç yıl erken faydalanacak. Getirilen düzenlemeyle birlikte cinayet, uyuşturucu, cinsel suçlardan tutuklananlar da indirimden yararlanacak. Kadın örgütleri, söz konusu yasayı “af” olarak nitelendiriyor.
Rosa Kadın Derneği yöneticisi Nevin Oyman ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed Kadın Meclisi’nden Mervan Yıldız, yürürlüğe giren yasanın olası sonuçlarını değerlendirdi.
‘KADINLARIN YAŞAMI ETKİLENECEK’
Rosa Kadın Derneği yöneticisi Nevin Oyman, AKP’nin bilinçli bir şekilde yasal değişikliği torba yasa içerisine kattığını ve Meclis’in kapanmasından bir hafta önce hızlıca yasallaştırdığını belirtti. Erkeklere uygulanan “örtülü affın” kadınların yaşam hakkını etkileyeceğinin altını çizen Oyman, “Tacizciler, tecavüzcüler, istismarcılar, hırsızlar, kadın ve çocuk katileri toplumun ahlaki değerlerini bozan bütün insanlar serbest kalacak. Bunun sonucu çok korkunç. 20 yıl ceza alan 3 yıl 5 ay kalıyor. Ne de olsa hiçbir şekilde yatarı olmadığını düşünerek, sonrasında böyle bir yasayla tekrar çıkabileceğini düşünüyor. Bu yasa Kovid-19 döneminde ilk defa uygulandı. Cezası 5 yıl ve 5 yılın altında kalan herkes hakkında tekrar tahliye kararı verildi. Böyle alelacele verilen bir karar, suça meyilli olan kişilerin 15 kadını katletmesiyle sonuçlandı. Buna genel olarak baktığımızda, bu sayı kat ve kat artan bir sayı. Bunun aynı şekilde uygulanması aynı sonuçlara neden olacaktır” ifadelerini kulandı.
‘YASA SUÇU TEŞVİK EDİYOR’
İktidarın çıkardığı yasaların “kadın düşmanı yasalar” olduğunu belirten Oyman, “Kadınların yaşam hakkını elinden alan potansiyel suçluları bir şekilde suça daha çok teşvik edecek. ‘Ne de olsa ben çok bir ceza almam’, ‘Bir şekilde yatar çıkarım’ aklıyla daha çok suça teşvik etme politikası devrededir. Kadın düşmanı politikalarını sadece bu yasayla görmedik. İstanbul Sözleşmesi kadının ve çocukların yaşam hakkını koruyan en önemli sözleşmeydi. Bir gecede kaldırdı. 6284 sayılı kanunun uygulanmamasında, kadın düşman politikaları gördük. Erkeği koruyan, kollayan, eşitlik ilkesine aykırı davranan, kadınların yaşam hakkını görmüyor. Tamamıyla erkeği koruyan, suça teşvik eden noktada yaklaşılıyor” şeklinde konuştu.
‘ŞANS ESERİ YAŞIYORUZ’
Çıkan yasanın eşitlik ilkesine de aykırı olduğunu, birçok siyasetçi kadının cezaevlerinde infazlarının ertelendiği, tahliyesinin engellendiğini dile getiren Oyman, şunları söyledi: “Bunun sonuçları kadınların ölümüne neden olacak. Düşünsenize siz evde, sokakta, bahçede, işte, her yerde potansiyel suçlunuzla karşılaşabileceğiniz bir psikolojiye sahipsiniz. Biz kadınlarda, ‘bu iktidarla şans eseri yaşıyormuşuz’ düşüncesi, hissiyatı var. Gerçekten de biz kadınlar şans eseri yaşıyoruz. Çünkü tamamı ile erkeği koruyan erkeği kollayan bir akılla kadın düşmanlığı politikası yürüten de bir iktidarla da birlikteyiz.”
‘YAŞAM ALANINA MÜDAHALE’
HDP Amed Kadın Meclisi üyesi Mervan Yıldız, iktidarın politikaları ve yasal düzenlemeleriyle kadın kazanımlarını hedef aldığının altını çizdi. İktidarın kadınlara karşı şiddet uygulamayı, erkekleri ise cezasızlık politikasıyla desteklediğini vurgulayan Yıldız, “Yürütülen politikalar yüzünden dışarı çıkan erkek ‘Bir şey olmaz bana, gider yine yaparım. İki sene yatar çıkarım’ diyor. Neden? Çünkü bunun güvencesini şuan mevcut olan eril zihniyetle örülmüş iktidardan alıyor. Dolayısıyla infaz yasası kadının yaşam alanına bir bütünen müdahaledir” diye konuştu.
‘KADINLAR DA ÇOCUKLAR DA HEDEFTE’
Yıldız, kadın kazanımları dışında çocuklarında hedefte olduğunu belirtti. Tarikat yurtlarında yaşanan tacizlere ilişkin AKP’li eski Bakan Sema Ramazanoğlu’nun “Bir kereden bir şey olmaz” sözlerini hatırlatan Yıldız, “Devletin çocukları, kimsesiz çocukları tarikatlarda kendi politikalarına göre eğitmesine karşıyız. Tehlikeli midir? Evet, kesinlikle tehlikelidir. Bütün kadın kurumları ve örgütlerinin yüksek bir sesle ‘kimsesiz çocukların tarikatlara verilmesi’ önünde engel olması gerekiyor. Zaten yok olan bir eğitim sistemi var. Düşünmeyen, hafızasız, köklerinden, bağlarından kopuk bir gelecek yetiştirme noktasında politikaları olduğunu görüyoruz” diye belirtti.