MERSİN - TİS görüşmelerinde kadın temsiliyetinin olduğu bir masa talebinde bulunan KESK'li kadınlar, taleplerinin ayrı bir başlıkta görüşülmesi gerektiğinin altını çizdi.
AKP-MHP iktidarının politikaları ekonomideki kötü gidişat derinleşiyor. Krizin derinleşmesinden en çok etkilenen kadınlar, yoksullaşmayla birlikte emekleri de güvencesiz hale geliyor. 1 Ağustos'ta başlayacak 7'nci dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde kadınların taleplerinin görünür olması için imza kampanyası başlatan kamu emekçisi kadınlar, önceki karar mekanizmalarında kadınların yok sayılmasına karşı yeni bir masa talebinde bulunuyor. KESK Mersin Kadın Meclisi üyesi kadınlar, taleplerine dair değerlendirmelerde bulundu.
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleştiği koşullarda kadınların en çok zarar gören kesim olduğunu ifade eden KESK Mersin Kadın Meclisi'nden Nermin Karasu, ülkenin içinde bulunduğu derin ekonomik krizden ve gelir dengesizliğinden kaynaklı kamu emekçileri ile güvencesiz çalışan kadınların yaşama, barınma ve beslenme koşullarının tamamen ortadan kaldırıldığını söyledi. Emekçi kadınların her boyutta ezildiğini dile getiren Karasu, "Tüm toplumlarda evin yükünü çeken yine kadınlar. Kadına yönelik şiddetin artması her ne kadar iktidarın cezasızlık politikalarından kaynaklanmış olsa da bir yandan ekonomik kriz kadına yönelik şiddeti tırmandırıyor. Bu açıdan kadına yönelik şiddetin yoksullukla bağlantısı var" dedi.
KADINLARIN YÜZDE 80'İ GÜVENCESİZ
Değersiz görülen emeğin performansa indirgendiğini kaydeden Karasu, kadın emekçilerin eşit işe eşit ücret talep ettiklerini belirtti. Geleceklerinin ellerinden alındığını söyleyen Karasu, "TİS görüşmelerine az bir süre kaldı, buna karşılık biz KESK'li kadınlar 6 dönemdir yaptığımız gibi emeğimize ve kimliğimize sahip çıkıyoruz. Kadın temsiliyetinin olduğu, kadın taleplerinin ayrı başlıkta görüşüldüğü bir masa talep ediyoruz. Emek oranımız çok fazla, fakat güvencesiz çalıştırılan milyonlarca kadın var. Mersin'de kadınların yüzde 80'i güvencesiz çalışıyor. Tarlada, halde, sanayide ucuz işgücü olarak görülüyor. Kadın yoksullaşmasının en bariz olduğu bu kentte, taleplerimizi dile getirmek için bu imza kampanyasını başlattık. Kadın güçlüyse, toplum güçlüdür; kadın kaybederse, toplum kaybeder" ifadelerinde bulundu.
KADINLARA ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI
KESK Mersin Dönem Sözcüsü Duygu Taner, kamuda çalışan kadınların ekonomik krizin bedelini ağır ödediğini belirterek, "Ev ekonomisinin sorumlusu kadınlar olarak görülüyor. Kamuda son süreçte güvencesiz istihdam artmış durumda. Çalışan kadın arkadaşlarımız aynı işi yapmasına rağmen aynı ücreti alamıyor. Uğradıkları baskı ve mobing katmerlenmiş durumda. Bu durum aynı işi yapan kişiler arasında eşitsizliği arttırıyor, kadınları daha güvencesiz alana itmiş oluyor. Kadınlar bu yüzden psikolojik şiddete, mobinge ses çıkaramayacak duruma geliyor. Bu imza kampanyamızı tüm güvencesiz çalışan kadınlar için başlattık. Bu anlamda tüm kadınları örgütlenmeye, hakkımızı aramaya davet ediyoruz" çağrısında bulundu.
TALEPLER İÇİN MÜCADELE VURGUSU
Taner, imza kampanyasına ilişkin taleplerini şu şekilde sıraladı: "TİS görüşmelerinde kadınların taleplerinin ayrı bir başlıkta görüşülmesi gerekiyor. Güvenceli, eşdeğer işe eşit ücret talebimizi yineliyoruz. Bugüne kadar yapılan TİS görüşmelerinde kadının sözünün görülmediği eril bir masanın olduğunu söyleyebiliriz. Sadece yüzdelik zam oranlarının konuşulduğu masaya karşı kadın emekçilerin doğum, regl, emzirme gibi durumlar gözetilerek düzenlemeler yapılmalı. Kadınların regl günlerinde kişisel ihtiyaçlarının ücretsiz hale gelmesi bir diğer taleplerimizden. Kısaca toplumsal cinsiyet eşitliğinin yer bulduğu, kadına yönelik politikaların konuşulduğu, demokrasiyi esas alan bir çalışma yaşamı ve bu yaşam için mücadeleye devam edeceğiz."
MA / Dilan Akyol