ÊLIH - Êlih Barosu Kadın Hakları Merkezi'nden Av. Sümeyye Gültekin Aykut, yeni infaz düzenlemelerinin erkeklere cesaret verdiğini belirterek, "Bu kişiler 'cinayet işlesem de af geliyor' mantığıyla kadınları katlediyor. Kadın cinayetlerinde affın önünü açacak düzenlemeye izin verilmemeli" dedi.
AKP iktidarı 21 yılda toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren politikalarıyla kadına yönelik şiddetin artmasına neden olurken, bu politikalarını İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak takip etti. Yasal düzenlemeler ile kadın katillerinin salıverilmesinin de önünü açan iktidar, Meclis çoğunluğunu kullanarak öncelikle “Şartlı salıverme” ya da “Kovid-19” olarak bilinen düzenlemeyle kadın ve çocuk faillerini dışarı saldı.
KOVİD İZİNLERİ: 15 KADIN 3 ÇOCUK KATLEDİLDİ
Bu düzenleme ile serbest kalan faillerin bazılarının en az 15 kadını ve 3 çocuğu katlettiği kayıtlara geçerken, bu sayının sadece basına yansıyan kısmı olduğu belirtildi.
31 Mayıs’ta süresi sona eren Kovid-19 izinleri 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatılırken, 31 Temmuz’da sona ermesi halinde AKP-MHP yeni bir Torba Yasası’nı Meclis'ten geçirdi. 14 Temmuz’da Meclis’te kabul edilen yasaya göre; Kasten öldürme suçundan 20 yıl hapis cezası alan bir kişi 3 yıl 5 ay kapalı ceza infaz kurumunda kalacak, cinsel suçlardan 10 yıl hapis cezası alan bir kişi 9 ay kapalı ceza infaz kurumunda kalacak, cinsel suçlardan 9 yıl hapis cezası alan bir kişi 1 ay kapalı ceza infaz kurumunda kalacak, kasten yaralama suçundan (eşe karşı) 10 yıl hapis cezası alan bir kişi 9 ay kapalı ceza infaz kurumunda kalacak.
Êlih Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Sümeyye Gültekin Aykut, kadına yönelik şiddeti arttıran etkenlere dikkat çekti.
Sümeyye Gültekin Aykut
'KADINA DÖNÜK ŞİDDET MEŞRU GÖRÜLÜYOR'
Kadınlara yönelik saldırılardaki artışın nedenlerinden birinin cezasızlık politikası olduğunu belirten Aykut, kadınların en çok yakınları tarafından şiddete maruz bırakıldığını söyledi. Êlih Barosu verilerini hatırlatan Aykut, 2023’ün ilk 7 ayında kentte 5 kadının katledildiğini belirtti. 5 kadından ikisinin Temmuz ayında katledildiğini ifade eden Aykut, aynı ayda 2 kadının katledilmek istendiğini ekledi.
Aykut, “Uzaklaştırma kararı olmasına rağmen katledilen, karakola başvurmasına rağmen barıştırılıp eve gönderilen kadınlar katlediliyor. ‘İstanbul Sözleşmesi ve 6284 kanunu aile yapısını zedeliyor’ diye hedef alındı. Kadının fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddete karşı korunmasını amaçlayan 6284 kanunun hedef alınması kadını sadece eş ve anne görme istekleri ve kadına dönük şiddeti meşru görmedir” dedi.
'CEZALARDA İNDİRİM PRATİĞİ DEVAM EDİYOR'
Yargılamalarda erkek faillerin “iyi hal ” ve “haksız tahrik” gibi gerekçelerle cezalarında indirime gidilmesi pratiğinin devam ettiğini kaydeden Aykut, kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve cinsel saldırı suçlarında yargılanan faillerin davalarına barolar ve sivil toplum örgütlerinin dahil edilme taleplerinin engellenmesinin de cezasızlık politikasının bir parçası olduğunu belirtti.
'FAİLLERİN TAHLİYESİNİN ÖNÜ AÇILMAMALI'
Yeni İnfaz düzenlemesi ile kadına ve çocuğa yönelik suç işleyenlerin tahliyelerinin önünün açılmasının tehlikelerine dikkat çeken Aykut, “İstatiksel olarak baktığımızda son 2 yılda cezaevinde tahliye olmuş veya izne ayrılmış kişilerin kadını öldürme sayısı en az 15, 3 de çocuk katledilmiş. Bu kişiler 'cinayet işlesem de nasıl olsa af geliyor' mantığıyla cinayet işliyor. Çocuk ve kadın cinayetinde affın önünü açacak düzenlemeye izin verilmemeli” şeklinde konuştu.
Kadına yönelik şiddete karşı yeterli önlem alınmadığını söyleyen Aykut, Êlih’te bir kadının koruma kararı olmasına rağmen katledildiğini belirtti.
Aykut, şöyle devam etti: “Kadınlar kolluğa başvurmaktan çekiniyor. Bunun giderilmesi gerekiyor. Kadınların en çok karşılaştığı problemden biri de aile içi problemin aile içinde çözümleme uğraşı. Burada bir nevi aklanma durumu var. Kadın emniyette gidiyor ancak ‘Bir şey olmaz, barışırsınız, yuvanızı yıkmayınız’ söylemleri ile karşılaşıyor. Bu söylemler kadını ölüme götüren söylemler” ifadelerini kullandı.
MA / Fethi Balaman