İSTANBUL - Sendikalaşma oranında yaşanan düşüşe dikkat çeken Dev Sağlık-İş İstanbul Şube yöneticisi Muhammet Aslan, gençlere emek mücadelesini büyütme çağrısı yaptı.
AKP iktidarı döneminde sendikalaşma oranı giderek azaldı. 1960-1980 yılları arasında yüzde 60 olan sendikalaşma oranı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 22 Temmuz 2022 tarihli verilerine göre yüzde 14,26 oranına düştü. Aynı verilerde; Türkiye’de 34 milyondan fazla işçinin sadece 2 milyon işçinin sendikalı olduğu kaydedildi.
Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) İstanbul Şube Yöneticisi Muhammet Aslan, sendikanın insanca yaşanacak ücret, emeklilik ve tazminat hakkı, güvenceli iş, iş güvenliği ve işçi sağlığı gibi birçok temel konuda hakların korunması ve sağlanması açısından örgütlü bir mücadele alanı olduğunu belirterek, sendikalaşma oranında yaşanan düşüşe dair değerlendirmelerde bulundu.
SENDİKALAŞMANIN ÖNEMİ
Sendikalaşmanın önemli olduğunu vurgu yapan Aslan, “Sendika işçilerin yaşayabilecekleri ücretleri alabilmelerini sağlıyor. İşçiler de bu yüzden sendikalaşmanın önünü açmamızı isterken, bu hak engelleniyor. Bu, sermayenin insanların yaşayabileceği bir ücret vermek istememesinden kaynaklanıyor. Sermaye insanları köleleştirmek istiyor” ifadelerini kullandı.
SENDİKALARA MOBİNG
İktidara yakın olan ve işçilerin haklarını savunmayan sendikaları “sarı sendika” olarak tanımladıklarını kaydeden Aslan, “Sermaye, kendisinden olan sendikayı önemsiyor. Sarı sendika dediğimiz alan aslında sendikalaşmanın olmadığı bir alandır. Sermayenin ve iktidarın zor tutumlarından dolayı maalesef işçiler yandaş sendikalara üye olmak zorunda kalıyor. DİSK gibi sendikalara geçen işçilere de mobing uygulanıyor” dedi.
İKTİDARIN SENDİKA POLİTİKASI
“Bir tarafta mücadele var, bir tarafta da sermaye var” diyen Aslan, bu durumun işçi mücadelesine engel olduğunu söyledi. Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) gibi sendikaların devlet politikalarının bir ürünü olduğunu sözlerine ekleyen Aslan, “Kendimizi bir patron olarak düşünelim. Yüzde 90 bir ücret zammı verilen bir sendikayla mı, yoksa yüzde 10 verilen bir sendikayla mı otururuz? İşte sermaye ve hükümet maalesef bu gibi alanlar açarak, işçileri sendikalaştırıyormuş gibi basına yansıtıyor. Ülkemizde sendika oranı yaklaşık yüzde 13 deniliyor. Ve şu anda da iktidar diğer ülkelere, ‘Bizim ülkemizde yüzde 14 sendika oranı var’ diyor. Ama bu çerçevede baktığımız zaman, bu yüzde 14 içerisindeki oranın yüzde kaçı işçinin yanında duran bir kurumdur? Devlet sendikayı kendi bünyesinde yaratır. Oralara ödenekler çıkarır. Oraya kendi amir veya müdürlerince baskı yapar ve işçileri o tarafa çeker. Böylece asıl sendikalaşmanın önü kesilir” diye belirtti.
AKP DÖNEMİNDE AZALMA
AKP döneminde özel sektörlerde sendikalaşmanın azaldığına dikkat çeken Aslan, kamuda ise iktidarın işçileri “sarı sendikaya” teşvik ettiğini vurguladı. İşçilerin gerçek anlamda sendikalaşmasıyla hükümetin değişebileceğini kaydeden Aslan, 1966’lı yıllarda işçilerin hükümet değiştirebilecek kadar güçlü olduğunu hatırlattı. Aslan, şunları söyledi: “Hak ve hukuklar, kıdemler ve grevlerle alakalı mücadeleler yapıldı. O dönem hükümet işçilerin önünü kesti, sendikalaşmanın önünü kesti. Ama o zamanın işçileri, hükümetleri indirebilecek seviyede güçlüydü. Bunlardan ötürü de hükümet işçilerden korkuyor ve işçilerin birleşmesinden korkuyor.”
GENÇLERİN SENDİKA SORUNU
Gençlerin sendikalaşma sorunu olduğunun altını çizen Aslan, “Eğitim alanlarında, sokaklarda, alanlarda birçok gencimiz var. Hiçbiri sendikanın ne olduğunu dahi bilmiyor. Burada da eksiklik sendikalarındır. Sadece çalışan işçiye değil, gelecekte işçi ve memur olacaklara da gidip seslenmek gerekiyor. Farklı kurumlarla gençlere eğitimler verilmesi gerekiyor, sendikanın ne olduğunu anlatmak gerekiyor. Bu konuda maalesef eksikliklerimiz var” şeklinde konuştu.
‘EMEK MÜCADELESİ BÜYÜTÜLMELİ’
Gençlerin sendikalaşması ve emek mücadelesine katılımı için çalışmalar başlattıklarını aktaran Aslan, sendikaların özgür bir gençlik alanı olması gerektiğinin altını çizdi. Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençlerin emek sınıfını bilmesi lazım. Gençler, bir şeylerin değişmesini istiyorsa, emeği var etmeleri gerekiyor. Çünkü bir şeylerin değişmesi için ekonominin görkemli olması lazım. Eğer ekonomi iyi değilse, o alan değişmez. O alanın değişmesi için gençlerin emek sınıfını, emek mücadelesini büyütmesi lazım. Gençlerin emek mücadelesini büyütmeyi, bu mücadelede sarıları değil, asıl emek mücadelesi var eden DİSK’i seçmeleri gerekmektedir.”
MA / Ömer İbrahimoğlu