İSTANBUL - Gazeteci Kurdo Baksi, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO Zirvesi’nden eli boş döndüğünü belirterek, yerel seçimler öncesi Kuzey ve Doğu Suriye'ye bir saldırı yapılabileceğini söyledi.
Litvanya'nın başkenti Vilnius’ta 11-12 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilen NATO Zirvesi’ne, İsveç’in üyeliği üzerinden Kürt karşıtlığı damga vurdu. Çantasında Kürt düşmanlığıyla zirveye giden AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, karşı çıktığı İsveç’in NATO üyeliği için dönüş yolunda parlamentoya işaret etti. Vilnius Zirvesi’ni yakından takip eden İsveç’te yaşayan gazeteci Kurdo Baksi, Erdoğan’ın NATO toplantısında şantaj siyaseti yürüttüğünü belirterek, eli boş döndüğünü söyledi.
ABD’NİN İSVEÇ’E BASKISI
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) İsveç’i Rusya'nın baskı politikaları üzerinden NATO’ya girmesi için zorladığını belirten Baksi, bununla NATO'nun etki alanının genişletilmek istendiğinin altını çizdi. Bu politikayla Çin ile ilgili olduğunu ifade eden Baksi, “Çin’den korktukları için etrafını bir şekilde sarmaya çalışıyor. Hatta Avustralya ile Yeni Zelanda’nın NATO’ya üye olabileceklerini düşünenler var. Çünkü Avustralya, Yeni Zelanda, Tayvan ülkeleri NATO’nun istediği şekilde çalışırlarsa ya da üye olurlarsa, bu durum Çin'e ileride büyük sorunlar yaşatabilir” dedi.
NATO’NUN ÇİN-RUSYA KORKUSU
Çin ile Rusya yakınlaşmasının NATO’nun korkusu haline geldiğini dile getiren Baksi, “Bu nedenle Türkiye’nin Rusya’ya karşı ambargoları delmesine göz yumuyor. Türkiye Rusya'ya karşı herhangi bir ambargo uygulamıyor. NATO, ‘Türkiye’ye sert davranırsak, Çin ve Rusya’ya daha çok yakınlaşır’ düşüncesinde. NATO dünyada en geniş güvenlik askeri örgütü olmaya çalışıyor. Bu yüzden birçok şeye göz yumuyor. Tabii ki bu durum tehlikeli bir girişim, çünkü dünyada tek bir gücün tüm her şeyi kontrol etmesi, ileride birçok sorunu beraberinde getirecektir” ifadelerinde bulundu.
‘ERDOĞAN ELİ BOŞ DÖNDÜ’
Baksi, Erdoğan’ın zirveden elinin boş döndüğünü ifade ederek, Türkiye’nin 28 Haziran 2022’de Madrid’de gerçekleştirilen bir önceki NATO Zirvesi’nde daha çok kazanım elde ettiğini söyledi. Türkiye’nin daha önce onay vermek için İsveç’in önüne koyduğu şartlardan vazgeçtiğini dile getiren Baksi, “NATO Vilnius Zirvesi’nden sonra Kürtler eski ayarlarına dönebildiler. Ayrıca NATO Vilnius Zirvesi’nde Erdoğan’ın uluslararası alanda şantajcı olduğu ortaya çıktı. İsveç ne yapacaktı ki başka? Türkiye, demokratik olmayan bir ülke ve yönetimde diktatör, despot bir iktidar var. Ayrıca parlamentosu çalışmayan, mahkemesi çalışmayan, insan hakları olmayan bir iktidardan bahsediyoruz” şeklinde konuştu.
Baksi, İsveç’in NATO üyeliğinin kesinleşmediğini söyleyerek, “Erdoğan el sıkıştı ama ‘Amerika’nın F 16’ları satmak için kongresi varsa, bizim de parlamentomuz var’ diyor. 1 Ekim’e kadar neler olacak bilmiyoruz. Şu an Erdoğan, İsveç’in NATO’ya girmesi için kapıyı araladı diyebiliriz. Ama daha son imza atılmadı. Biliyorsunuz NATO’da bulunan ülkelerin tüm parlamentolarının karar almaları gerekiyor. Şu an hem Macaristan hem de Türkiye parlamentoları oylama yapmadı. Bundan dolayı tam girdi diyemeyiz. Tabi Erdoğan parasız ve silahsız kaldığı için, son dakikaya kadar vetosunu kullanacaktır” diye belirtti.
KÜRTLERİN İADESİ KONUŞULMUYOR
İsveç’te Erdoğan’ın hedef gösterdiği Kürtlerin iadesinin konuşulmadığını ifade eden Baksi, “İsveç’te Kürtler için yürüyüşler serbest, bayraklar konusu da öyle, herkes istediği bayrağı açabilir. Kürtlerin burada PKK bayrağı açması, yürüyüş yapması, bunlar hiçbir zaman sorun olmayacaktır. Yani Kürtler istedikleri gibi yürüyüşlerine devam edecekler. İsveç devlet radyosunda Kürtçe haberler okunmaya devam edecek. Burada Kürtler açısından herhangi bir zorluk olmayacak. Bundan sonra Kürtlerin kendi örgütlenmeleri doğrultusunda çalışmalar yapmaları ve parlamentoda olan Kürt dostu milletvekilleriyle yeni projeler yapmaları lazım” diye konuştu.
ROJAVA’YA SALDIRI PLANLARI
Zirve sonrası Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları tehditlerinin Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki ilişkiye bağlı olduğunu sözlerine ekleyen Baksi, “Erdoğan'ın yerel seçimlerden önce Rojava'ya bir işgal operasyonu planı olabilir. Ama buna uluslararası güçlerin, yani Amerika ve Rusya'nın izin vereceğine inanmıyorum. Fakat Erdoğan için para bittiğinde ve seçim yaklaştığında, Kurdistan topraklarında savaşmak, onun için hayati proje haline gelmiştir” dedi.
MA / Ömer İbrahimoğlu