İZMİR/ MUĞLA - Akbelen Ormanı'nda ağaçların kesilmesine tepki gösteren İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri ve Muğla Tabip Odası, “Ormanlarımız yüzde 2’lik enerji için feda edilemez. Madene geçit yok” dedi.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Muğla Akbelen Ormanı'nda bu sabah başlayan ağaç kesimine ilişkin Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. "Akbelen'e dokunma" pankartının açıldığı açıklamada sık sık "Kömüre inat yaşasın hayat", "Limak defol bu hayat bizim" ve "Akbelen köylüsü yalnız değildir" sloganları atıldı. Açıklamaya Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Milletvekili Burcu Gül Çubuk'un yanı sıra kentte bulunan siyasi parti ve kurum temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
Kitle adına konuşan Çevre Mühendisi Helil İnal Kınay, bölgede 3 farklı termik santral için bugüne kadar binlerce dönüm ormanlık alanın yok edildiğini vurguladı. Maden şirketlerinin ormanları, toprakları, zeytinlikleri, köyleri yok ettiğini söyleyen Kınay, "Bölgede madenini genişlemesi ve ağaç kesimlerine karşı verilen hukuki mücadele devam ediyor. Bilirkişi Raporları Madenin yarattığı geri dönüşü olmayan zararlar, Akbelen ormanının kaybedilmesi halinde yaşanacak ekolojik kırım ortaya kondu. Ancak mahkeme tarafından atanana yeni bilirkişilerin mesleklerine ihanet edercesine hazırladığı rapor ve onay süreci ile izinler yeniden yasal hale getirildi. Bir taraftan İtirazlar ve hukuki mücadele devam ederken, Hukukun kanunların, devletin korumakla sorumlu olduğu kurumların korumadığı Akbelen Ormanı’nı köylüler ve yaşam savunucuları 24 saat tuttukları nöbetle korumaya devam ediyor" dedi.
'MADENE GEÇİT YOK'
Ormanını koruyan İkizköylülerin gözaltına alındığını aktaran Kınay, "Buradan bir kez daha sesleniyoruz. Ağaç kesimlerini durdurun. Bizler madenlerin, açgözlü şirketlerin ormanlarımızı, tarlalarımızı, köylerimizi, insanlarımızı yuttuğu, tükettiği bir ülke istemiyoruz. Ne yazık ki ülkemizde egemen olan madencilik anlayışı, madenin bulunduğu tüm arazinin harap edildiği, geride ise tümüyle verimsizleştirilmiş ve kirletilmiş bir toprağın bırakıldığı bir anlayışla sürdürülmektedir. Bu anlayış nedeniyle Cerrattepe’den Fatsa’ya, Kaz Dağlarından Akbelen’e kadar her yerde verimli ormanlık alanlarımız, tabiat zenginliklerimiz yok edilmektedir. Bu anlayış, sadece madenciliği değil, yaşamı da sürdürülemez hale getirmektedir. Bu madencilik anlayışı, bir üretim faaliyeti değil, bir sömürü faaliyetidir. Madenleri olduğu gibi, doğayı ve halkı da sömürmektedir" diye konuştu.
MUĞLA
Muğla Tabip Odası, Milas Akbelen Ormanı'ndaki ağaç kesimine ilişkin Akbelen nöbet alanında basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan Muğla Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sebahat Genç, "Bölgedeki ormanlık alanların önemli bir kısmı kömür çıkarmak için yok edilmiş, bir kısmı da geçtiğimiz yıllarda yangınlarla yok olmuştur. Kömür sahasından Kuzeybatı istikametindeki son doğal orman Akbelen Ormanı’dır. Paris İklim Anlaşması’nı imzalayan ülkemiz enerji için kömür kullanımını sonlandırma taahhüdü vermiştir. Oysa bu yapılanlar verilen sözlere uymamaktadır. Ekosistem ve iklim değişikliğinin önlenmesi için hayati önemi olan ormanlarımız yüzde 2’lik enerji için feda edilemez" dedi.
'ÖLÜM RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA'
Akbelen Ormanı’nın kesilmesi durumunda bölgenin en önemli su kaynağı olan yüzey suyu havzasının işlevini tamamen kaybedeceğini belirten Genç, "Akbelen Ormanı’nın ortadan kaldırılması,Milas’ın güneyi ile kuzeyini birbirinden ayırarak büyük bir doğal yaşam ortamı parçalanmasına sebep olacaktır. Muğla’da var olan üç termik santral ve yarattığı hava kirliliği ve sera gazlarına karşı karbondioksiti absorbe ederek kirliliği ve sera etkisini azaltan, Muğla’mıza nefes aldıran ormanlarımız yok olursa, turizmin, balın, zeytinin merkezi Muğla büyük yara alacaktır. Bu yapılan girişim, halkın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının elinden alınmasıdır. Muğla halkı zaten üç termik santral ve çok sayıda maden ocağının yarattığı hava kirliliği nedeniyle bir çok sağlık sorunuyla ve erken ölüm riskiyle karşı karşıya kalmaktadır" diye konuştu.