İSTANBUL - Cumartesi Anneleri’ne dönük polis müdahalesine tepki gösteren baro başkanları, eylemin meşru ve haklı olduğunu söyledi.
Cumartesi Anneleri/İnsanlarının eylemine katılan ve ablukaya alınan baro başkanları ve hak savunucuları, 956’ncı haftaya dönük polis müdahalesine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde açıklama yaptı. Açıklamada, “Galatasaray bizim, Galatasaray hepimizin, vazgeçmiyoruz” pankartı açıldı.
Açıklamayı İHD Kayıplar Komisyonu üyesi Faruk Eren okudu. 28 yıldır, kayıplarının akıbetini öğrenmek için mücadele ettiklerinin kaydeden Eren, hakikati ve adaleti talep ettiklerini vurguladı. 28 yıldır kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması talebinde bulunduklarını belirten Eren, “28 yıldır, ‘Artık bu topraklarda hiç kimse kaybedilmesin, artık hiçbir aile bu acıyı yaşamasın’ diyoruz. Kayıplarımızla buluşma mekanımız olan ve zaman içinde bir hafıza mekanına dönüşen Galatasaray Meydanı’ndaki barışçıl buluşmalarımız, 25 Ağustos 2018’den bu yana hukuka aykırı olarak yasaklanıyor. Bu tarihten itibaren Galatasaray Meydanı abluka altında ve bütün topluma yasaklanmış durumda. İktidar hukuk dışı tutumunda ısrar ediyor” diye konuştu.
HUKUKA SAYGI ÇAĞRISI
Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulması gerektiğinin altını çizen Eren, “Biz hukuku, Anayasa’yı ve AYM kararlarını hatırlattıkça baskının dozu artırılıyor. Sesimiz duyulmasın diye bizi yalnızlaştırmaya çalışıyorlar. Hukuku yok sayan bu keyfiyete karşı, ülkenin dört bir yanından gelen Baro Başkanları hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak adına bugün bize eşlik ediyorlar. 956’ıncı haftamızda Baro Başkanları ile birlikte demokratik değerlere, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygı çağrısında bulunuyoruz” ifadelerine yer verdi.
‘BASKILARA SON VERİN’ ÇAĞRISI
Eren son olarak, “Defalarca dile getirdiğimiz üzere 28 yıldır haklı ve meşru olduğundan emin olarak sürdürdüğümüz hakikat ve adalet mücadelemizden, kayıplarımızın bulunmasını istemekten ve kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” diye belirtti.
İHLALLER RAPORLANACAK
Barolar olarak en önemli görevlerinin ve sorumluluklarının insan haklarını savunmak olduğunu belirten Amed Barosu Başkanı Nahit Eren, “Bir insan hakları eylemi olan ve ifade özgürlüğüyle özdeşleşmiş olan bu toplantı, gösteri hakkı engelleniyor” diyerek, AYM kararının uygulanması gerektiğini vurguladı. “Beyoğlu Kaymakamlığı kendisini AYM’nin üstünde görüyor” diyen Eren, bu tür hukuksuzlukların 40 yıldır sürdüğüne dikkat çekti. Baro başkanları olarak Cumartesi Anneleri’nin yanında olduklarını vurgulayan Eren, eylemdeki hak ihlallerini raporlayacaklarını kaydetti.
Adalet Bakanlığı’na seslenen Eren, “Hukukun üstünlüğüne ve yargıda verilen karara saygıdan bahsediyorsunuz. İnsan haklarına saygı gösterin ve yargı kararlarına uyun. Uymadığınız sürece hukuktan bahsetmeye hakkını yok” çağrısında bulundu. Eren, “Bu onurlu eylemi sürdürmek ve onlara destek olmak için ileride de burada olmayı planlıyoruz” diyerek, destek sunmaya devam edeceklerini belirtti.
‘MÜCADELEDE VARDIK, VAROLACAĞIZ’
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, hak arama mücadelesinin 28 yıldır sürdüğünü hatırlatarak, “Devletin öncelikli görevi yurttaşlarının yaşam hakkını gözetmesidir. Bu eylemi yapan yurttaşlarımız kaybettikleri canların peşindeler. Devlete görevini hatırlatma peşindeler. Bugün burada ve daha önce yapılan tüm eylemler fikir ve düşünce özgürlüğüyle ilgili eylemlerdir. Özellikle son süreçte bizleri, halk savunucularını, baroları, sivil toplum kuruluşlarını baskı altına almak, sözünü söylemeyi engellemek ve vazgeçirmek istiyorlar. Vazgeçilecek mi? Asla. Bugüne kadar bu mücadelenin içinde vardık, olamaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘ANNELERİN TALEBİ MEŞRUDUR’
Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin uygulanmadığını söyleyen Êlih Barosu Başkanı Erkan Şenses, iktidarın hoşuna giden eylemelere izin verdiğini, hoşuna gitmeyen eylemlere izin vermediğini kaydetti. Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yetkisini kötüye kullandığını belirten Şenses, “Cumartesi Anneleri’nin talebi haklı ve meşrudur. Bu taleplerin yanında durmaya devam edeceğiz” dedi.
Hukuksuzluğa karşı itirazda bulunduklarını fakat vazgeçiremediklerini söyleyen Mûş Barosu Başkanı Kadir Karaçelik, Bu ülkedeki en barışçıl etkinlik olan kayıp yakınlarının yüzleşme çağrılarına kulak verilmeli. Cumartesi annelerinin yanında olduğumuzu ifade etmek istiyorum” dedi.
‘ANNELERİN YANINDAYIZ’
Eylemde keyfi muamelenin yanı sıra işkence de uygulandığını belirten Wan Barosu Başkanı Sinan Özaraz da, AYM’nin verdiği kararı idare mahkemelerinin “keyfi” olarak engelleyemeyeceğini kaydetti. Bu keyfi uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Özaraz, “Bundan sonraki süreçte bu keyfi uygulamaları ve hukuksuz tutumun takipçisi olacağımızı ve Cumartesi Annelerinin yanında olacağımızı belirtmek istiyorum” diye belirtti.