WAN - Kurdistan'da savaş halinin kadına yönelik şiddeti arttırdığına dikkat çeken Star Kadın Derneği yöneticisi Sevgi Özdinç, söz konusu duruma karşı örgütlü mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verilerine göre; son 10 yılda 4 bin 12 kadın katledildi. JINNEWS’in kadına yönelik şiddet verilerine göre; Ocak’ta 40, Şubat’ta 20, Mart’ta 38, Nisan’da 40, Mayıs’ta 62, Haziran’da 49’u olmak üzere 2023 yılının ilk 6 ayında 249 kadın katledildi. Star Kadın Derneği’nin derlediği verilere göre; 2023 yılının ilk 6 ayında Wan’da 8’i şüpheli 10 kadın yaşamını yitirdi. Bunun yanı sıra yine ilk 6 ay içerisinde 52 kadın, şiddet şikâyetiyle derneğe başvuruda bulundu.
KADINA ŞİDDET ARTIYOR
Kadın cinayetleri ve kadına dönük şiddetin arttığına dikkat çeken Star Kadın Derneği yöneticisi Sevgi Özdinç, devletin cezasızlık politikasının bu durumu beslediğini belirtti. Derneklerine yapılan başvurularda fiziksel şiddetle birlikte duygusal şiddet ve ekonomik şiddetin de olduğunu aktaran Özdinç, “Şiddet vakalarının artmasının birçok sebebi var. Özellikle Kurdistan’da bir savaş durumu söz konusudur. Savaş süreçlerinde öncelikle kadınlar ve çocuklar risk altındadır. Çünkü hem devletin şiddetine uğruyorlar hem de iktidarın koruyamaması nedeniyle erkeğin şiddetine maruz kalıyorlar” dedi.
Kurdistan’daki savaş halinin şiddeti beraberinde getirdiğini ifade eden Özdinç, “Biz kadınlar genellikle sokaklarda olduğumuz ve mücadelenin bire bir öznesi olduğumuz için devletin ilk şiddetine maruz kalanlar oluyoruz. İktidar ve devlet, özellikle kadınlara yöneliyor. Çünkü kadın mücadelesini sonuna kadar götürür. Dolayısıyla kadınlar, şiddetin birinci hedefi oluyor” diye konuştu.
‘HER TÜRLÜ ŞİDDET UYGULANIYOR’
Devlet tarafından kadınlara uygulanan şiddetin birçok farklı boyutu olduğuna değinen Özdinç, “Yakın zamana kadar bizler sokağı kullanamadık. Yapmak istediğimiz basın açıklamaları, yürüyüşler, mitingler devlet tarafından yasaklanıyordu. Sokağı kullandığımız zaman, hemen devletin fiziksel şiddeti uygulanıyor. Devlet politikası var ama bunun yanında bir de iktidarın politikası var. Çünkü sağ muhafazakâr bir iktidar var. Bu iktidarın istediği, kadının evine kapanmasıdır. Muhalif kadınlar, onlar için şiddetin öznesidir. Devlet tarafından kadınlara uygulanan ekonomik şiddet var. Kadınlar yaşamlarını sürdürmek için ekonomik bir güce ihtiyaç duyuyor ama son süreçte kadınlar bundan da mahrum bırakıldığı için sokağı da kullanamıyor. Devletin, kadına karşı kullandığı dil, başlı başına kadına yönelik şiddet içeriyor” ifadelerini kullandı.
EŞİT TEMSİLİYET
İktidar politikasının kadına yönelik şiddetin kaynağı olduğunu dile getiren Özdinç, “2016 yılından itibaren belediyelere atanan kayyımlar, bütün kadın kurumlarını kapattı. Eşbaşkanlık sistemine saldırıda bulundu. Birçok kadın tutuklandı. Birçok kadın ihraç edilerek görevinden alındı. O süreçte çalışan kadınların yüzde 70’e yakını işlerinden edildi. Kadın sığınma evleri, danışma merkezleri kapatıldı. Kadınlardan korkuyorlar. Çünkü bizler, çalışmalarımızı eşit temsiliyet üzerinden yürütüyorduk. Kurdistan’da eşit temsiliyet oluşturulmaya çalışılıyordu ama devlet bunun önüne geçmeye çalıştı” şeklinde konuştu.
‘MAKUL KADIN YARATMAK İSTİYORLAR’
Kurdistan’da artan şiddet vakalarının temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin de etkili olduğuna dikkat çeken Özdinç, “Burada geleneksel rollerinde etkisi var. Kurdistan’da geleneksel rollerin kırılması biraz zor oluyor. Bunu kırmak istediğimiz zaman da devletin bunu körükleyen politikası var. Geleneksel yapıyı körükleyerek eşitliği sağlamayı engelliyor. Devlet, zaten eşitlik ortamını kaldırıp muhafazakâr aile yapısını sürdürerek, itaat eden bir kadın oluşmasını istiyor. ‘Makul’ kadın yaratmak istiyorlar. Bunun yanında söz konusu Kürt kadını olunca hem ev içinde hem ‘makul’ hem apolitik bir kadın olsun istiyorlar. Bizler hiçbir zaman buna karşı mücadeleden vazgeçmedik. Kayyımlarla kurumlarımızın kapatılması, sokağa inmemizin yasaklanması, birçok hizmete ulaşmamızın engellenmesi gibi durumlar, mücadelemizin önünde engel olmadı. Yine alanlarda olduk, derneklerimizi kurduk ve çalışmalarımızı sürdürdük” dedi.
‘ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZİ BÜYÜTECEĞİZ’
Cezasızlık politikalarının Wan başta olmak üzere Kurdistan’da kadına yönelik şiddete etkileri üzerinde duran Özdinç, şunları söyledi: “Erkekler cezalandırılmıyor, iyi hal uygulanıyor. Herhangi bir ceza verilmediği gibi, bir de erkeklerin sırtı sıvazlanıyor, erkeklik yüceltiliyor. Bunun yanında bir de ‘üniformalı şiddeti’ var. Kolluk güçleri tarafından kadınlara ve çocuklara şiddet uygulanıyor, istismara maruz bırakılıyor, fakat yine cezasızlık politikası uygulanıyor. Bu şiddet olaylarının önüne geçmek için ilk önce doğru hukukun uygulanması, cezasızlık politikalarından vazgeçilmesi gerekiyor. Bunun için mücadelemizi her gün daha örgütlü ve daha da büyüterek sürdüreceğiz.”
MA / Ömer Akın