AMED - Yeşil Sol Parti MYK üyesi Cahit Kırkazak, gerçekleştirdikleri halk toplantılarında öne çıkan talebin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması olduğunu belirterek, konuya dair çalışmalarını sürdüreceklerini vurguladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) tarafından başlatılan “yeniden yapılandırma” toplantıları 7 bölgede devam ediyor. Sokak araları, mahalle meydanları ve köylerde de yapılan toplantılarda önümüzdeki sürecin talep ve önerileri alınıyor.
Amed’te 14 Temmuz’da startı verilen toplantılar aralıksız devam ediyor. Yeşil Sol Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Cahit Kırkazak, çalışmalar kapsamında yaklaşık bir haftadır birçok ilçede, kırsal mahallelerde halk toplantılarına katıldı. Kırkazak, toplantıların seyri, yapılan öneriler, halkın talepleri ve izlenecek yol haritasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
'MÜCADELEYE DEVAM'
Mayıs ayında gerçekleştirilen seçimlerin Türkiye’nin demokratikleşmesi için önemli bir fırsat olduğunu hatırlatan Kırkazak, “Kazansaydık demokratikleşme açısından önemli fırsat elimize geçecekti. Şuan ki sonuçta ise mücadeleyi kaldığımız yerden devam etmeyi sağlıyor" dedi. Seçimlerde yaşanan eksik ve yetmezliklerin başarısızlık getirdiği özeleştirisini veren Kırkazak, yaşanan başarısızlığın sonuçlarını değerlendirmek için halk toplantıları gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
Türkiye’nin 7 bölgesinde ve deprem bölgesinde 25 Temmuz’a kadar toplantılarının süreceğini aktaran Kırkazak, toplantılarda güçlü önerilerin ortaya çıktığını kaydetti. Yüzyıllık tekçi Cumhuriyet’in yarattığı tahribatlar ve Kürt halkına yönelik saldırıların toplantılarda gündeme geldiğini vurgulayan Kırkazak, “ Önümüzdeki süreci ‘nasıl inşa ederiz?’ diye önemli eleştiri, tespit ve öneriler var. Bütün bunları birlikte değerlendirip, konferans süreciyle birlikte halkımızın önerilerini kararlaştıracak, yeni bir inşa sürecini örgütleyeceğiz" diye konuştu.
'TECRİDİ KALDIRMA TALEBİ GÜÇLÜ'
Tutulduğu İmralı F Tipi Cezaevi’nden kendisinden 28 aydır haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan tecridin de halk toplantılarında gündeme geldiğini söyleyen Kırkazak, şöyle devam etti: “Kürt halkı açısından Sayın Öcalan'ın rolünü oynamasının engellenmesi aslında yüzyıllık savaşın, inkârın devamına neden oluyor. Kürt halkı bu konuda çok hassas ve tecridin kaldırılması noktasında çok ısrarcıdır. Toplantılarda tecridin kaldırılması için mücadele talebi güçlü dile getiriliyor. Sayın Öcalan'a yönelik uygulanan tecrit, hukuka, meşruiyete ve insanlığa aykırıdır. Hukuk dediğimiz mevzuatta bütün bireylerin kanun önünde eşitlik ilkesini barındırıyor ama Sayın Öcalan'a özel bir uygulama yapılıyor. Hiçbir yerde uygulaması olmayan yaklaşım ve saldırı var…"
'TECRİDE KARŞI TUTUM GELİŞTİRİLMELİ'
Türkiye’nin İmralı’daki uygulamaların yayıldığını anımsatan Kırkazak, şunları söyledi: “AKP'nin İmralı'da başlatmış olduğu tecrit maalesef bugün yaşamın her alanına sirayet etmiştir. Toplumun tüm kesimleri başta temel insan hakkına aykırı olan tecride karşı tutum geliştirmesi gerekiyor. Sayın Abdullah Öcalan'a ilişkin uygulanan bu tecrit Türkiye toplumuna yapılan bir kötülüktür, Biz de toplumsal siyaset yürüten bir siyasi parti olarak, toplumsal sorunların çözümü için kimin rolünü oynaması gerekiyorsa ki bu en başta Sayın Öcalan'dır, onun rolünü oynaması, tecridin kaldırılması için bu mücadeleyi toplumsallaştırmak, halkla birlikte örgütlemek önemli çalışmalarımızdan bir tanesi olacak."
ÜÇÜNCÜ YOL SİYASETİ
Toplantılarda dile getirilen Üçüncü Yol siyasetinin halka yeterince anlatılmadığı eleştirilerine ilişkin de konuşan Kırkazak, “Türkiye toplumunda birbirinin aynısı olan ve günlük yaşam tarzları farklı olan iki blok var. AKP'de vücut bulan milliyetçi, muhafazakâr blok ve CHP'de somutlaşan seküler- tekçi bir blok. Türkiye toplumu bu iki blok arasında tercih yapmak zorunda değil. Bu ikisine de hayır diyen ve toplumsal yaşamı, eşit-özgür bir şekilde inşa etme ve cumhuriyet için demokratikleşme yolu Üçüncü Yol siyasetidir. Cumhuriyetin en temel problemi tekçi olmasıdır. Tekçi cumhuriyetin, ötekileri eritmeye, yok saymaya ve inkâr etmeye çalışan bir anlayışı vardır. Dolayısıyla Sayın Öcalan'ın ‘Lozan'ın toplumsallaşması’ sözlerinde belirttiği gibi herkesin kendisini bulduğu bir toplumsal sözleşme ve cumhuriyetin demokratikleşmesi yoludur” diye konuştu.
Yapılan toplantılarda özellikle seçimlerde belirlenen adayların yerelden tercih edilmesi, halkla birlikte kararlar alınması yönünde öneriler geldiğini aktaran Kırkazak, “Bu da haklı bir taleptir. Yerelden yönetim ancak yerinden insanların sürece katılması ile çözülebilecektir” dedi.
Belediyelere kayyım atanmasına karşı da güçlü bir mücadele hattı örülmesi gerektiği yönünde öneriler yapıldığının altını çizen Kırkazak, şöyle konuştu: “Şu an itibariyle Kurdistan halkının yerel yönetimlerdeki sorunları sadece bir altyapı üst yapı hizmeti değil. Halkımızın önümüze koyduğu öneri ve eleştirilerden bir tanesi de kayyım politikasına ‘dur’ diyecek bir itirazı örgütlemek oldu. Bütün bu tartışmaları ortaklaştıracak ve bu tartışmalara denk düşecek bir yerel seçim hazırlıklarımızı kongremizden hemen sonra başlatacağız.”
'SONRAKİ ADIMIMIZ ÇALIŞTAYLAR'
Halk toplantıları ardından 25 Temmuz- 5 Ağustos tarihleri arasında çalıştaylar yapacaklarını da kaydeden Kırkazak, “Çalıştaylarımızda sahada almış olduğumuz notlarla birlikte ortak politikalar oluşturacağız ve bu ortak politikaları konferanslara taşıyacağız. Ağustos ayının ikinci yarısını konferanslarımıza ayıracağız. Bu konferanslarla kongreye karar önerisi sunacağız. Bu taslakların oluşması süreci devam edecek. Bu süreçte Türkiyelileşme politikasının, Üçüncü Yol politikasının, toplumsal mücadele ve ittifak politikasının, aday belirleme komisyonlarının, yerel yönetimlerdeki adayları, belediye başkanları ve yerel seçimlerdeki örgütleri ile ilgili bazı başlıklar, belirlemeler ortaya çıktı. Bu sürecin sonlanması ile beraber bu başlıkları önce çalıştaylarda, sonra konferanslarda karar olarak kongreye sunulup, kongre ile birlikte bunları yeni sürecin yol haritası şeklinde önümüze koyacağız” şeklinde konuştu.
“Bu mücadele tarihinde Kürt halkı kendi siyasal iradesine güvendi, kendi siyasal iradesi de Kürt halkına güvendi” diyen Kırkazak, Kürtlerin iradesi olan siyasal hareket ile ortaklaşarak omuz omuza bu sürece cevap olacağını vurguladı. Siyasal mücadelenin tekrar sokağa taşınacağını belirten Kırkazak “Kürt siyasal hareketi Türkiye'nin demokratikleşmesindeki rolünü daha güçlü bir şekilde oynamaya devam edecektir” ifadesinde bulundu.
MA / Müjdat Can