AMED - Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden yargılanan Amed eski Baro Başkanı Fethi Gümüş’e verdiği 7 yıl 6 aylık hapis cezasının gerekçesinde, istinafın değerlendirilmesini istediği hususları bir kez daha cezaya gerekçe yaptı.
Kürt siyasetçiler Leyla Güven, Ayşe Gökkan ve Hülya Alökmen’e verdiği yüksek cezalarla bilinen Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, verdiği cezaların gerekçeli kararlarıyla da gündemden düşmüyor. Mahkeme, Amed eski Baro Başkanı Fethi Gümüş davasında, İstinaf Mahkemesi’nin değerlendirilmesini istediği hususları yeniden verdiği cezaya gerekçe yaptı.
Fethi Gümüş, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) organlarında yer aldığı iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmış ve Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi söz konusu kararı “eksik inceleme” nedeniyle bozmuştu. Bozma kararı sonrası Gümüş, 30 Mayıs'ta yeniden aynı mahkemede yargılandı ve aynı cezaya çarptırıldı.
Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, Gümüş’e verdiği 7 yıl 6 ay hapis cezasının gerekçesini açıkladı. Gerekçede, İstinaf Mahkemesi'nin "değerlendirilsin" dediği hususların bazıları değerlendirilmezken, bazıları ise değerlendirilmeden yeniden verilen cezaya gerekçe yapıldı.
İstinaf Mahkemesi'nin bozma kararında, Gümüş’ün Demokratik Toplum Partisi (DTP) Parti Meclisi üyeliğinin "siyasi açıdan" değerlendirilmesini istenmişti. Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, bu hususu değerlendirme gereği duymayarak, Gümüş’ün seçim sürecinde partisi tarafından Mêrdîn'de görevlendirmesini, partisinin görevlendirme listesinde adının bulunmasını, parti yetkililerinin telefon görüşmesinde ismini anmasını "siyasi faaliyet" olarak değerlendirmedi. Mahkeme, parti çalışmalarını "siyasi parti faaliyetlerinin kötüye kullanılması" olarak savundu. Gerekçeli kararda, Gümüş'ün siyasi parti faaliyetleri "KCK/TM faaliyetleri" olduğu iddia edilerek, bu faaliyetler için “siyasi faaliyet olarak kabul edilmesi mümkün değildir” değerlendirmesi yapıldı.
DTP'Yİ DTK, PM'Yİ İSE TM YAPTI!
İstinaf Mahkemesi, ayrıca telefon ve ortam görüşmeleri gerekçe yapılarak DTP’nin DTK, PM’nin ise “TM (KCK/Türkiye Meclisi)" olarak geçmesinin değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Ayrıca Gümüş’ün "şüpheli" olmadığı dönemde, telefon tapelerinde isminin yer almasının da değerlendirilmesini istemişti.
Ancak bu hususlar da yerel mahkeme tarafından göz önünde bulundurmadı. Ağır Ceza Mahkemesi, istinafın değerlendirilmesini istediği söz konusu hususları hükme esas aldı. Mahkeme, Gümüş'ün kongre döneminde bir avukat arkadaşının PM'ye alınmasına dair talebini (ortam dinlenmesinde yer alıyor), tıpkı polis fezlekesinde olduğu gibi "KCK/TM faaliyeti" olarak savundu. Ayrıca DTP’nin polis fezlekesine DTK olarak geçmesini de kararına gerekçe yapan mahkeme, Gümüş’ün "KCK/TM faaliyeti yürüttüğünü" iddia etti.
BİLİRKİŞİNİN TESPİTLERİNİ HİÇE SAYDI
Mahkeme, Gümüş hakkında ifade verdiği iddia edilen ancak yargılama sürecinde kendisine ulaşılamayan "Kurtuluş" kod adlı gizli tanığın ifadelerini kararına gerekçe yaptı. Mahkeme, İstinaf Mahkemesi’nin Gümüş’ün DTK binasına girdiği sırada çekilen fotoğraf tarihleri ile o günlerde DTK toplantısının olup olmadığının tespit edilmesi istemini de çarpıttı.
Söz konusu duruma dair ilk yargılama sürecinde bilirkişi tarafından rapor hazırlanmıştı; Gümüş'ün DTK binasına gittiği tarihlerde DTK toplantısı olmadığı yönünde görüş bildirilmişti.
Mahkeme, bu bilirkişi raporundaki hususları görmezden geldi. Mahkemenin, bilirkişi raporuna işaret ederek, kararına gerekçe yapması ise dikkat çekti. Mahkeme, gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilen toplantı tarihlerine ilişkin ilgili kolluk makamı tarafından yapılan tespitler ile sanığın bu toplantılarda katılımcı olarak bulunduğuna dair kabule dayanak olan fotoğraf tarihlerinin birbirinden farklı olması karşısında bilirkişi raporu alınmış, fotoğraf tespiti yapılan toplantılardan başka toplantılara sanığın katıldığı yönünde raporda tespit yapılmadığı belirlenmiştir. Sanığın kısmi ikrar beyanı, önceki kabul uyarınca; bilirkişi raporundaki tespitlerin dosyadaki delil sistematiğini değiştirecek boyutta olmadığı değerlendirilmekle, sanığın DTK toplantılarına sorumlu düzeyde katıldığı kabul edilmiştir.”
TAPELERİ YENİDEN DEĞERLENDİRMEDİ
Mahkeme, İstinaf Mahkemesi’nin bozma nedenleri arasında yer alan telefon ve ortam dinleme tapelerinin yeniden değerlendirilmesi talebini de görmezden geldi. Mahkeme, Gümüş’e alt sınırdan uzaklaşarak verdiği cezaya dair, “Suçun işleniş şekli, suça katılma biçimi ile sanığın örgütsel yapı içerisindeki konumu ve yeri, etkinliği gözetilerek, bu kriterlerle orantılı olarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak tüm bu gerekçelerle hüküm tesis edilmiştir" diye kaydetti.