RIHA - Sulama birliklerine kayyım atanması sonrası su, en büyük girdi maliyetleri arasına girdi. Çiftçi, su fiyatlarının keyfi belirlendiği görüşünde.
Çiftçilerin seçtiği sulama birliklerinin yönetimleri, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü hakkında ‘Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Yasada Değişiklik Yapan Tasarısı’nın 2018 yılında kabul edilmesiyle atama usulüne geçti. Seçilmiş organların yerine DSİ tüm yönetim ve denetim yetkilerini devraldı. Tasarıyla birlikte Riha’nın Hewag (Bozova) ilçesi ve mahallelerine su veren Atatürk Barajı Sulama Birliği’ne de kayyım atandı. Artan girdi maliyetleri ve gelen zamlarla üretimler çiftçinin elinde kaldı. Ayrıca birim başına pahalı ücretlere, su parası da ödemek zorunda kaldı. Her ne kadar Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, çiftçilere 2 milyar 479 milyon 874 bin lira tarımsal destek ödemesi yapılacağını açıklasa da bu desteklerden faydalanması için çiftçilerin Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı olması gerekiyor.
PAMUK TARLADA KALACAK
Sulama için bin dekara bin 750 TL, ÇKS kaydı olanlar ise bin TL ödemek zorunda kalan Hewaglı çiftçilerden Karacaören Mahallesi’nde yaşayan Mahmut Çakmak, çiftçilerin su fiyatları nedeniyle tarlalarını ekemez hale geldiklerini söyledi. Yıllar geçtikçe çiftçilerin zarar etmeye başladığını ifade eden Çakmak, “Özellikle pamuk çok su istiyor. Ancak geçtiğimiz senenin mahsulleri bugün hala ambarlarda duruyor. Bazı çiftçilerimiz yaşadıkları durumdan dolayı tarlalarını satmak zorunda kaldı. Bu sene de böyle giderse, pamuk tarlada kalacak” dedi.
‘FİYAT KEYFİ BELİRLENİYOR’
Atatürk Barajı Sulama Birliği'ne kayyım atanmasıyla sıkıntıların arttığını aktaran Çakmak, şunları söyledi: “Sulama birliği daha önce çiftçiler tarafından yürütülüyordu ama şuan DSİ tarafından buraya kayyım atandı. Onlar da keyiflerine göre fiyat arttırıyorlar. Çiftçiler bu fiyatlarının altından kalkamıyor. Burası Atatürk Barajı Sulama Birliği'ne bağlı ve döşenen borular çok eski olduğu için ha bire boru patlıyor. Kendi tarlamda 1 hafta içerisinde 5 kez boru patladı. Fıstık tarlamızda oldu bu. Fıstıklar da çok fazla su sevmedikleri için kurumaya başladılar. Ben kendim sulama birliğine şikâyette bulunmaya gittim, kendileri de zararın ne kadar olduğunu biliyorlar. Bana ‘Mahkeme yolu açık’ dediler. Ben de bunun üzerine ‘Borum patladığında tarlama gelemezsiniz’ deyince, ‘Kollukla geliriz’ tehdidinde bulundular.”
‘MUHATTAP BULAMIYORUZ’
Hewag’ın Cewsaq (Kargılı) Mahallesi’nde çiftçi Mustafa Payam, en büyük giderlerinin mazot ve su olduğunu kaydetti. Sulama için belirlenen fiyatların üstesinden gelmenin çok büyük bir sorun olduğunu dile getiren Payam, “Şuan bu bizim için çok büyük bir girdi. Geçen senenin fiyatlarına baktığımız zaman gerçekten büyük bir girdi. Geçen sene bin dönüm için sulama 690 TL idi. ÇKS’li olan çiftçilere devlet destek sunuyor. Ancak bölgede tarlaların çoğu tapusuz olduğu için devlet ÇKS vermiyor. O yüzden destekten de çoğu kişi faydalanamıyor” diye konuştu.
“Çiftçi bu girdilerin altında eziliyor” diyen Payam, “Eskiden sulama birliklerini halk yönetirdi. Ancak devlet halkın iradesini yok sayarak kayyım atadı. Ondan sonra da fiyatlar arttıkça arttı” dedi. Payam, kayyım atandıktan sonra birlik başkanının birliğe hiç uğramadığını söyleyerek, yaşadıkları sorunları anlatacak muhatap bulamadıklarını ifade etti.
MA / Ceylan Şahinli