ÊLIH - Êlih’te 7 ayda 5 kadın katledildi. TJA aktivisti Gurbet Doğan, katliamlara karşı “ortak mücadele ağı” oluşturulması gerektiğini söyledi.
AKP iktidarının kadınlara dönük politikaları yeni katliamların önünü açıyor. 2023 yılının ilk 7 ayında sadece Êlih’te 5 kadın en yakınındaki erkekler tarafından katledildi. 2023’ün Mart ayında Z.A. (43) isimli kadın yaşadığı evde kesici aletle katledilmiş olarak bulundu. Mart ayında T.A. (33), minibüs beklediği sırada evli olduğu erkek tarafından ateşli silah ile vurularak katledildi. Nisan ayında E.T. (77) tanıdığı bir erkek tarafından silahla öldürüldü. Temmuz ayında ise, F.Y. (35) ve A.E. (37) evli oldukları erkekler tarafından katledildi.
Kadın katliamlarının AKP iktidarının politikalarından bağımsız olmadığını kaydeden Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi-TJA) aktivisti Gurbet Doğan, iktidarın bu zihniyetine karşı ortak mücadele ağı oluşturulmasının önemine dikkat çekti.
7 BİN 990 KADIN KATLEDİLDİ
AKP’nin 21 yıllık iktidarlığında 7 bin 990’a yakın kadının katledildiğini hatırlatan Doğan, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasından bu yana 610’dan fazla kadının katledildiğini, 410’dan fazla kadının da şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiğini aktardı. Doğan, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran iktidarın bu katliamların başlıca sorumlusu olduğunu belirtti. İktidarın kadın düşmanı politikalarının beraberinde cezasızlığı da devreye koyduğunu kaydeden Doğan, “Bu şiddet sarmalında kadınlar her gün öldürülmeye, şiddete, taciz ve istismara maruz kalmaya maalesef ki devam ediyor. Yetersiz ve caydırıcı olmayan cezalar, toplumun kadına karşı değişmeyen bakış açısı, eğitim düzeyindeki yetersizlik ve bilinçlendirme çalışmalarının yürütülmemesi sebebiyle kadınların katledildiği haberlerine her gün bir yenisi daha ekleniyor” diye konuştu.
Doğan, devletin yaşam hakkının korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi kapsamında Anayasa ile 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne bağlı olduğu yükümlülüklerin olduğunu kaydetti. Doğan, “6284 Sayılı Yasa, devlete ‘şiddet mağdurlarının korunması, koruyucu ve önleyici tedbirler alınması, mağdurun desteklenmesi ve şiddetle mücadelede etkin mekanizmalar oluşturulması’ görevi yüklemektedir. Ancak iktidarın kadın cinayetleri durdurma gibi bir derdi yok. Mevcut hükümet ‘kadın cinayetleri abartılıyor’ söylemini kullanıyor. Hükümetin söylemleri aslında kirli zihniyete sahip erkeğin söylemleridir ve bu kadına ölüm, şiddet olarak yansıyor. Aslında iktidar yasaları değil, erkeğin o zihniyetini devreye koyuyor” dedi.
ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ
Şüpheli şekilde yaşamını yitiren kadınlara dikkat çeken Doğan, “İstanbul Sözleşmesi’nden sonra 410’dan fazla kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. ‘İntihar ya da kaza’ denilen bu ölümler şüpheli. Çünkü emniyet, savcı, hakim eril bir zihniyetin ürünüdür. Bu zihniyet tarafından kadın katliamları araştırması yapılmıyor. Bir kadın karakola gidip şikayet ediyor ancak burada şiddet gördüğü kişi ile barıştırılıyor, daha sonra da katlediliyor. Aslında bu, iktidarın, devletin kadına bakış açısını gösteriyor” diye konuştu.
Kadınlara dönük topyekun bir saldırı durumunun devreye konulduğunu kaydeden Doğan, kadınların buna karşı ortak mücadele ağı oluşturması gerektiğini söyledi.
MA / Fethi Balaman