İSTANBUL - İşçi ölümlerinde yaşanan artışa dikkat çeken Dev Yapı-İş Genel Sekreteri Nihat Demir, şantiyelerde “kırmızı kod” ile işçilere baskı yapıldığını söyledi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) yayımladığı son rapora göre, Haziran ayında 159 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. İSİG’e göre, yılın ilk 6 ayında 889 işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bugüne, 47 bin 135 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği tespit edildi. İstanbul’un Ataşehir ilçesinde bulunan ve inşaatı süren İstanbul Finans Merkezi (İFM) de iş cinayetleriyle gündemde. 3 Temmuz’da intihar ettiği iddia edilen işçi Mithat Yılmaz’ın yaşamını yitirmesiyle yeniden gündeme gelen İFM’de, son bir yılda intihar ettiği iddia edilen 5 inşaat işçi yaşamını yitirdi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİS) bağlı Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Sekreteri Nihat Demir, yakından takip ettikleri finans merkezinde yaşanan işçi intiharlarına dair değerlendirmelerde bulundu.
AYDINLATILMAYAN CİNAYETLER
Demir, finans merkezinde intihar ettiği belirtilen işçilerin yaşlarının çok genç olduğuna dikkat çekti. Yaşanan bazı intihar vakalarının kendileri açısından “şüpheli ölümler” olduğunu belirten Demir, finans merkezinde “şüpheli ölüm” olarak gördükleri intiharlardan birinin, güvenlik görevlisi olarak çalışan ve 27 Haziran 2022’de intihar ettiği ileri sürülen Ferhat Malkaver olduğunu anımsattı. Malkaver’in diğer güvenlik görevlileriyle tartıştıktan sonra olayın meydana geldiğini öğrendiklerini ifade eden Demir, bazı iş arkadaşlarının Malkaver’in intihar etmediğini söylediğini söyledi. Demir, “İddiaya göre Ferhat intihar etmedi, ancak intihar süsü verildi. Bir buçuk metre boyunda biriydi. Kendini astığı iddia edilen yerde, ip ona göre intihara uygun değildi. Bunların hepsi birer soru işaretidir. Bunun aydınlanması gereken cinayetlerdir” dedi.
ŞANTİYELERE MADDE BAĞIMLILIĞI
Demir, şantiyelerde madde kullanımının arttığına dikkat çekerek, bu durumun araştırılması gerektiğinin altını çizdi. İnşaat alanlarının denetimsiz alanlar olduğunu vurgulayan Demir, şunları söyledi: “Ülkenin dört bir yanı betonlaştırılıyor, her yerde inşaat var. Kentsel dönüşümlerden tutun, şehir hastanelerine, köprüler, barajlar, Hidroelektrik Santralleri (HES) projeleri, bunların hepsi işçinin canına, hayatına mal oluyor. Yetmiyormuş gibi alın terini de gasp ediliyor, işçi sömürülüyor. Kıdem ve ihbar tazminatları ödenmiyor. 45 saat üzerinde çalışanların mesaisi ödenmiyor. Var olan ücretleri ödenmiyor. Bunlar bir bütünen şantiyelerde işçiyi ailesiyle birlikte mutsuzluğa ve karanlığa iten bir sorun haline geliyor.”
İŞÇİLERE PSİKOLOJİK ŞİDDET
Demir, işçilerin kriz ve yoksulluktan dolayı ciddi şekilde mutsuzlaştığını ifade ederek, “Kendilerini yalnız hisseden, borçlanan, geçinemeyen ve ailelerine para gönderemeyen işçiler, stres haline giriyor. Bunun sonucunda intihara sürükleniyor. İnşaat işçilerinde ciddi bir üretim baskısı da ortaya çıkıyor ve bu aynı zamanda psikolojik şiddet demektir” ifadelerini kullandı.
‘KIRMIZI KOD’ TEHDİDİ
Demir, firmaların kendi aralarında işçileri sendikalı ve sendikasız olarak listelediğini belirterek, “yasadışı” olan “Kırmızı kod” uygulamasının da şantiyelerde yaygınlaştığını söyledi. Firmaların bu listeyi başka şirketlerle paylaştığını kaydeden Demir, işçinin işten ayrıldıktan sonra başka yerde iş bulmasının zorlaştırıldığına değindi. Demir, “Bu ‘Kırmızı Kod’; eğer işçi tazminat isterse, sendikaya giderse, hakkını ararsa, korkutucu şekilde psikolojik şiddeti içeren bir uygulamadır” diye belirtti.
‘EN BÜYÜK SORUN ÖRGÜTSÜZLÜK’
İşçiler arasında en büyük sorunun örgütsüzlük olduğunu vurgulayan Demir, “Bir araya gelmek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Aslında biz bir çatı altında bütün inşaat işçilerinin sorunlarını gidermek için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ama yetersiz kalıyoruz. Çünkü sendikaya karşı ciddi bir baskı var. Sendika şantiyeye girdiğinde anti propaganda gelişiyor ve uzun zamandır da sendikalı işçilere iş vermeme, işten atma, zorla e devletlerine girip sendikadan istifa ettirme gibi durumlarla karşılaşıyoruz. Bu durumlar yüzünden insanlar çekiniyor” dedi.
‘GELECEĞİMİZİ BİRLİKTE İNŞA EDELİM’
İnşaat işçilerine çağrıda bulunan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir araya gelirsek, birleşirsek, birlikte dayanışırsak, bir güç oluşturup haklarımızı alabiliriz. İşçiler bireysel, duygusal ve karamsar davranmamalılar. Bunu dayatan bir siyasi iktidar var ama inşaat işçileri yalnız değildir. Birlikte mücadele edelim, birlikte hareket edelim. Bu yoksulluğu, savaşı, mağduriyeti, eşitsizliği ortadan kaldıralım. Geleceğimizi hep beraber inşa edelim.”
MA / Ömer İbrahimoğlu