MUĞLA - Milas İkizköy'de bulunan Akbelen Ormanı'na açılmak istenen maden ocağına karşı köylüler ve ekolojistlerin başlattığı nöbet eylemi, asker saldırısı, orman yangını, şirketin baskıları ve mahkeme kararlarına karşı iki yıldır sürüyor.
Muğla Milas ilçesi İkizköy Mahallesi'nde bulunan Akbelen Ormanı'na Limak-İçtaş ortaklığına ait olan Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim Anonim Şirketi (YK Enerji) tarafından açılmak istenen kömür ocağına karşı başlatılan nöbet eylemi ikinci yılını doldurdu. İkizköy bölgesinde bulunan üç mahalleden Işıkdere, 2018 yılında termik santralin kömür madeni için boşaltıldı. Işıkdere’den Karadam Mahallesi'ne yerleşen köylülere, bu sefer de buradan çıkmaları için tebligat gönderildi. 2019 yılında kendilerine gelen istimlak tebligatlarından sonra köylerini terk etmeme kararı alan yurttaşlar, 17 Temmuz 2021’den itibaren Akbelen Ormanı içerisine kurdukları çadırlarda nöbete başladı. O tarihten sonra direniş alanları askerler tarafından basılan, alan dışına sürülen köylüler, mücadeleden vazgeçmedi.
İkizköylülerin fiili mücadelesi ilk olarak şirketin 31 Mart sabahı iş makineleriyle alana girerek ağaçları sökmesiyle başladı. Yine karşısında köylüleri ve ekolojistleri bulan şirket, 17 ağacı kökünden söktükten sonra alanı terk etmek zorunda kaldı. Köylüler, 23 Nisan 2021'de tekrar bölgeye gelerek ağaçları kesmek isteyen iş makinalarının karşısına çıktı. Ancak 17 Temmuz'da bu sefer askerlerle birlikte gelen iş makinaları tekrar ağaçları kesmeye başladı. Halkın direnişi sonucu askerler ve iş makinaları geri çekildi, yurttaşlar ormanın içine çadır kurarak nöbet eylemine başladı. Bu kez Karacahisar Mahallesi'nde yine ağaçlar kesildi, Akbelen içinde ise 29 zeytin ağacı yerinden söküldü. Fakat şirket her girişiminde karşısında köylüleri buldu.
YANGIN BAHANE EDİLDİ
2021 Ağustos ayında Muğla'nın birçok ilçesinde çıkan orman yangınlarının Milas'ta da başlamasını fırsat bilen şirket, Denizli'den orman yangınlarını söndürmek için gelen ve Milas Orman İşletme Müdürlüğü tarafından görevlendirilen işçilere Akbelen'deki ağaçları kestirdi. Işıkdere mevkiinde en az yüz dönümlük alandaki ağaçlar kesilirken, köylülerin bölgeye gelmesiyle kesim durduruldu. Yangınları bahane eden Muğla Valiliği'nin aldığı 'ormanlara giriş' yasağı kararı sonrası, 10 Ağustos'ta bölgeye gelen askerler nöbet tutan köylü ve ekolojistleri darp ederek bölgeden çıkardı.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI
Madene karşı bir yandan fiili mücadele yürüten köylüler, bir yandan da hukuki mücadeleyi sürdürdü. Bölgede 3 kere bilirkişi keşfi yapılırken, ilk keşifte yaşananlar mahkemenin tarafsızlığından şüphe duyulmasına neden oldu. 7 Eylül 2021'de yapılan keşifte bölgeye sadece avukatların girmesine izin verildi, davacı köylüler keşfe katılamadı. Yine Muğla 1’inci İdare Mahkemesi tarafından naip üye olarak atanan hakimin İkizköy avukatları Ali Arif Cangı ve İsmail Hakkı Atal ile Adana Barosu’ndan Avukat Şiar Rişvanoğlu’na “ruh hastası” diyerek hakaret etmesi üzerine dava avukatları reddi hakim başvurusu yaptı. Bu keşfin iptal edilmesinin ardından 20 Ekim 2021'de yapılan keşif raporu köylülerin lehine çıktı. Bunun üzerine Muğla 3'üncü İdare Mahkemesi, maden ocağı için “yürütmeyi durdurma” kararı verdi.
ŞİRKET İSTEDİ, RAPORLAR İPTAL EDİLDİ
Bu karara rağmen şirket İkizköy Mahallesi sınırları içinde yeni bir maden sahası açma çalışması başlattı. İkizköy mezarlığının arkasındaki tepede YK Enerji’nin iş makinelerinin çalıştığı, alanda hafriyat ve kömür çıkarma çalışması yapıldığı tespit edildi. İkizköy Çevre Komitesi, kazı ve hafriyat/kömür taşıma çalışması yapılan alanda bir arkeolojik kazı alanı olduğu, ayrıca alanda her tür faaliyetin Muğla 3'üncü İdare Mahkemesi tarafından verilen “yürütmeyi durdurma” kararı ile durdurulduğunu belirtti. Köylüler, bölgede bulunan arkeolojik eserler için gerekli önlemlerin alınmaması üzerine Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğü’ne dava açtı. Dava açılan alanda bulunan tarihi eserler başka bir yere taşınırken, arkeolojik alan ise iş makinalara tarafından yok edildi. Hemen ardından ise YK Enerji'nin bu rapora itiraz etmesi sonucu, 8 Ağustos 2022'de tekrar bilirkişi keşfi yapıldı. Hazırlanan 3’üncü raporda, oy birliğiyle bölgeye maden yapılabileceği kararı çıktı. Bu kararın ardından 3 Aralık 2022'de maden ocağı için verilen “yürütmeyi durdurma” kararı kaldırıldı.
ZEYTİN YASASINI ENGELLEDİLER
Sadece kendi köyleri için değil, tüm zeytinler için mücadele eden İkizköylüler, 14 Aralık 2022’de AKP’nin hazırladığı ve zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin önünü açan torba yasanın Meclis komisyonunda görüşüleceği gün Meclis’e gitti. Başta İkizköylüler olmak üzere ekolojistlerin verdiği mücadele sonucu yasa teklifi geri çekildi. Tüm ekoloji hareketlerini birleştiren Akbelen mücadelesi, aynı zamanda diğer bölgelerdeki mücadelelere de örnek oldu. Kasım 2021'de gerçekleştirilen Türk Toraks Derneği kongresinde, ‘Çevre ve İklim Sorunları Savunuculuk Ödülü’, Validebağ ve Akbelen Ormanı için mücadele edenlere verildi.
DİRENENLER CEZALANDIRILDI
Şirketin yaptığı izinsiz ağaç kesimlerine karşı yapılan onlarca başvuru dikkate alınmazken, bu kesimlere karşı direnen köylüler cezalandırıldı. Akbelen Ormanı’na yapılmak istenen kömür ocağına karşı direnirken gözaltına alınan doğa savunucularına, "Kamu görevlisine mukavemet" ve "hakaret" suçlamasıyla dava açıldı. Davanın 26 Haziran 2023'de görülen karar duruşmasında, Gülören Demir ve Füsun Kayra'ya idari para cezası verildi.
'SAĞLIKLI ÇEVRE MÜCADELESİ'
İkizköy Çevre Komitesi Sözcüsü Nejla Işık, Akbelen'de verilen 2 yıllık mücadeleyi değerlendirdi. 4 yıl önce başlattıkları hava, su, toprak mücadelesini, iki yıl önce Akbelen Ormanı’nda nöbet mücadelesine dönüştürdüklerini söyleyen Işık, "2 yıldır Akbelen Ormanı girişinde 780 dönümlük orman için nöbet tutuyoruz. Akbelen Ormanı sadece İkizköylülere değil, tüm Türkiye'ye nefes oluyor. Bunun için sadece bizim değil, tüm Türkiye'nin sorunu olduğunu söyledik. Bunun için de tüm Türkiye Akbelen'e sahip çıktı. Buradaki mücadele insanca, onurlu bir yaşam mücadelesinin yanı sıra toprak, hava, su mücadelesidir. Artık ömrünü doldurmuş termik santrallere karşı sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı mücadelesi" dedi.
'SANTRAL TÜM KÖYLERİ YUTACAK'
Termik santralin İkizköyle sınırlı kalmayacağını sözlerine ekleyen Işık, "İkizköy aşılırsa, bunun arkası kesilmeyecek, Çamköy ve Karacahisar'a, oradan da nice köyleri yok edecek. Bu yüzden bölge insanları ve yaşam savunucuları olarak tüm baskılara, adaletsizliklere rağmen ormanımızı, köylerimizi, tarım alanlarımızı, zeytinlerimizi korumaya, yaşatmaya devam edeceğiz. Mücadelemizde bizi güçlü kılan, tüm yaşam savunucularının Akbelen'e sahip çıkması, bizlere destek vermesiydi. Biz bu onurlu mücadeleyi kazanana kadar vazgeçmeyeceğiz. 4 yıldır bu orman yaşıyorsa, buradaki irade, inat ve umut sayesindedir. Yaşamaya, yaşatmaya, Akbelen'i korumaya devam edeceğiz. Herkesi de Akbelen'i korumaya, sahiplenmeye ve gücümüze güç katmaya çağırıyoruz" diye seslendi.
MA / Tolga Güney