AMED - Amed’de artan uyuşturucu ve fuhuşa karşı “Uyuşturucuya Karşı Barikat Ol” kampanyası başlatan Barikat ve Mor Barikat’ın yöneticileri, tüm sivil toplum örgütlerinden kendilerine destek verilmesini istedi.
Amedspor taraftar grubu Barikat ve Mor Barikat, Amed ve çevresinde artan uyuşturucu kullanımı ve fuhuşa karşı “Uyuşturucuya Karşı Barikat Ol!” kampanyası başlattı. 6 Temmuz’da sanal medya hesaplarından “#GeçitVermeAmedsporlu” hashtagıyla duyarlılık çalışması yapan Barikat ve Mor Barikat, önümüzdeki günlerde sivil toplum örgütleriyle görüşerek, bir sempozyum düzenlemeyi planlıyor. Barikat ve Mor Barikat yöneticileri, kamuoyuna ve sivil toplum örgütlerine söz konusu çalışmalarında kendilerine destek verilmesi çağrısında bulundu.
‘YAŞ SINIRI DÜŞTÜ’
Amed’de uyuşturucu kullanımın da yaş ortalamasının düştüğünü ve kolay bir şekilde temin edilebildiğinin altını çizen Barikat grubu yöneticisi İbrahim Aygürt, söz konusu etkenlerin kendilerini adım atmaya yönelttiğini belirtti. Artan vakaların önüne geçmeyi planladıklarını aktaran Aygürt, “Bu maddelerin nereden temin edildiği, ne şekilde satıldığı merak konusu oldu bizim için. Pratik olarak önce ‘Uyuşturucuya Karşı Barikat Ol’ kampanyası başlattık. Sokaklarda faaliyet yürüttük, basın açıklamaları yaptık. Ama günbegün yaş sınırı çok düştü. Durum da böyleyken, gençliğimizin ve çocuklarımızın geleceği için kaygılanıyoruz. O yüzden elimizden geldiğince bu konudaki çalışmalara ve kampanyalara destek verip sürdüreceğiz” diye belirtti.
‘HERKESİN EVİNE GİREBİLECEK BİR TEHLİKEDİR’
Artan uyuşturucu vakalarına karşı mücadeleye, herkesin dâhil olması gerektiğini söyleyen Aygürt, “Görüşmelerimiz oldu. Sağlık sendikaları ile görüşeceğiz. Sempozyum düzenlemeyi planlıyoruz. Görüştüğümüz doktorlar var. Seminer ve söyleşi konusunda destek sunacaklarını ilettiler. Pratik olarak sokaklara inmeyi düşünüyoruz. Bu işin sonucu neredeyse, nerede somut bir yeri varsa orada olacağız. Asla peşini bırakmayacağız. Çünkü bugün biz sessiz kalırsak, yarın çocuklarımız yetişecek ve bu her evin içine girecek bir tehlikedir. Bugün bu satıcılar, temin edenler veya öncülüğünü yapanlar belki ‘Biz bu işten sıyrılırız’ diyorlar ama herkesin evine girebilecek bir tehlikedir. Sonuç ne olursa olsun peşini bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
‘KÜRT COĞRAFYASINA KARŞI ÖZEL SAVAŞ KONSEPTİ Mİ?’
Uyuşturucu ve fuhuşun toplumla özdeşleşmeyen “sistem gereçleri” olduğunu ifade eden Barikat, “Gençleri yoz yaşama sürükleme, bilinç seviyesini düşürme, ideolojik düşüncesini yitirme, ileriki yaşamında bilinç seviyesinin düşüklüğünden kaynaklı topluma faydalı birey olamaması bizim için endişe verici sebeplerdir. Bugün şehrin herhangi bir yerinde, köyde veya ilçede bu yüz kızartıcı hareketler dışında ne yaparsanız yapın her türlü yargılanırsınız. Ama bugün bu işin öncülüğünü yapanlar, temin edenler; bu maddeleri, şehirlere, köylere, okullara sokanlar rahatlıkla elini kolunu sallayarak geziyor. Biz tamamıyla bunu sistemsel görüyoruz. Bu coğrafyada oluşabilecek, gençliğin önüne engel olacak bütün her şeyden sorumlu devlet sistemidir. Neden bunun önlemi alınmıyor? Acaba Kürt coğrafyasına karşı özel savaş konsepti mi? Bu bize karşı bir yaptırım mı?” diye sordu.
‘GEREKİRSE CADDELERİ KAPATACAĞIZ’
Kentteki tüm STÖ’lerin ve kamuoyunun yürüttükleri mücadeleye dâhil olması gerektiğine vurgu yapan Aygürt, sözlerini şöyle noktaladı: “Önceliğimiz sağlık sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarının bu işe öncülük etmesidir. Engellemek adına bizlere ne düşüyorsa hep beraber yapmamız lazım. Kim öncülük ederse etsin destekleriz. Sonuç alana kadar bu işin peşini bırakmayacağız. Tek başımıza olsak da, gerekirse caddeleri kapatacağız, basın açıklaması yapacağız, valiliğin ve emniyetin önünde oturacağız. Biz yozlaşmak istemiyoruz. Biz, gençlerimizi, özümüzü, geleneğimizi kaybetmek istemiyoruz. Biz bilinçli bir coğrafyanın gençleriyiz. Şêx Said’lerin torunlarıyız. Öz geçmişimizi asla kaybetmeyeceğiz.”
‘KADINI KÖLELEŞTİRMEK İÇİN YAPILIYOR’
Son dönemlerde başta Amed olmak üzerek Kürdistan’ın birçok kentinde fuhuş vakalarının arttığına dikkati çeken Mor Barikat grubu yöneticisi Kader Türkyılmaz ise, artan vakaların kadın kimliği için tehlike arz ettiğini belirtti. Fuhuşun “kadını köleleştirme” ve “kadın bedenine saldırı” niteliği taşıdığının altını çizen Türkyılmaz, “Bu saldırılar, güzellik merkezleri adı altında paravan şirketlerle yapılıyor. Kadını kendi kimliğinden, benliğinden ve özünden uzaklaştırmak, kadını köleleştirmek için yapılıyor. Bu fuhuş vakalarına karşı kadınların güçlü bir irade koymaları gerekiyor. Fuhuş vakalarına karşı ciddi anlamda mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.
‘AZA İNDİRMEYİ PLANLIYORUZ’
Fuhuş ile mücadele konusunda kadın kurumlarına ve STÖ’lere sorumluluk alma çağrısında bulunan Türkyılmaz, “Mor Barikat olarak bu saldırılara maruz kalmış kadın arkadaşların yanında olduğumuzu söylüyor ve ihtiyaç duydukları her alanda yanlarında olduğumuzu belirtiyoruz. Kadın kurumlarıyla bir araya gelip, birlikte kesin bir çözüm bulmak ve yok denecek kadar aza indirmeyi planlıyoruz. Toplumu ciddi anlamda tehdit eden bu soruna karşı başta biz kadınlar olmak üzere, kurumlarımız, kentte bulunan sivil toplum örgütleri ile dayanışma içerisinde olup seminer ve konferanslar düzenlenmelidir. Bu saldırılara maruz kalmış kadınlarla bir araya gelip, onların sorunlarını dinleyip çözüm bulmanın yararlı olacağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.