ANKARA- Yeşil Sol Parti Milletvekilleri, Genel Kurul’da görüşülen AKP’nin Torba Kanun Teklifi’nde yer alan vergi artışlarına ve Erdoğan’a borçlanma yetkisi verilmesine tepki göstererek, “AKP bizi nesiller boyunca borçlandırmak istiyor” dedi.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Milletvekilleri Burcugül Çubuk ve Özgül Saki, AKP tarafından sunulan Torba Kanunu’na ilişkin Meclis Genel Kurul’a ilişkin konuştu.
Düzce’de 12 Kasım 1999’da meydana gelen deprem sonrasında alınmaya başlanan vergilerinin akıbetini soran Çubuk, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “yol yapıldı” şeklindeki ifadelerini hatırlatarak, deprem yerine başka yerle harcandığını ifade etti.
KİME AKTARILACAK?
İşsizlik fonu ve deprem vergilerinin sermayeye peşkeş çekildiğini söyleyen Çubuk, İzmir depremi sonrasındaki gelişmeleri anımsattı. Depremzedeler için konut yapılmadığını ve konteyner sağlanan halkın son dönemde konteynerden çıkarıldığı bilgisini veren Çubuk, “Şimdi de aynı rantı sağlamak için yasalar çıkarıyorsunuz. Sizin torbadan elde edeceğiniz gelirle; hangi sermaye gruplarına sübvanse edeceğinizin planları hazırdır” diye kaydetti.
‘AKP’NİN HESABI NE?’
AKP’nin patronlar aleyhine yaptığı tek bir uygulamasının dahi olmadığını belirten Çubuk, teklife dikkat çekerek, “Halk, işçiler ve kadınlar için zarar ve ziyandan başka bir şey değildir. Savaş ile devam ettirdiğiniz iktidarınızı korumak dışında bir hesabınız da yoktur” dedi. Torba ile vergi adaletsizliğinin derinleşeceğini dile getiren Çubuk, “İşçi sınıfını asgari ücrete mecbur edip onu dahi vermiyorsunuz. Doğrudan ve dolayı vergilerle asgari yaşama biçilen üç kuruşu bile vermiyorsunuz. 36 yıllık memurlar emekli olamıyorlar çünkü iki kuruş ile geçemedikleri için. Temel beslenme giderleri karşılanmak için iki işte çalışan insanlar, sizler için belki aç değildir ama kuru ekmek ne doyurur ne de besler. İşçi sınıfının evine aldığı her şeyin bir tanesini Saraya almış oluyor. Saray çocukların ellerini yıkadığı sabundan, ağzındaki lokmadan oyuncağından istisna yapmıyor” diye belirtti.
BİRLEŞİK MÜCADELE VURGUSU
Kadınların hijyen malzemelerine erişemediğine de değinen Çubuk, bu malzemelere lüks tüketim muamelesinin yapıldığını kaydetti. Regl olan kadınların sağlığa uygun ürünlere ulaşımının desteklenmesi gerektiğini ancak tam tersine bu ürünlerin fiyatlarının enflasyona ezdirildiğini belirtti. Çubuk, şöyle sürdürdü: “İşçi sınıfının, halkların ve kadınların başına gelmiş en büyük felaket AKP-MHP iktidarıdır. Arap, Kürt ve Türk halklarının dayanışması ve birleşik mücadelesi ile kurtulacağız.”
‘FELAKETE NEDEN OLDU’
Deprem bölgesinde içme suyuna ulaşılamadığını, kadınların ise ped ve tampona ile hijyen ürünlerine ulaşmakta zorluk çektiğini dile getiren Yeşil Sol Parti Milletvekili Özgül Saki de, yurttaşların tuvalet önlerinde sıralarda durduğu ve banyo ihtiyaçlarını da karşılayamadığını kaydetti. Saki, “Orayı bir inşaat rantı olarak görüyorlar. Torbanın bütün maddelerinde bu beli” dedi. Saki, AFAD üzerinden AKP’ye yüklendi. Deprem bölgesine ilk günden itibaren gittiğini ancak AFAD’ın kendilerini 24 saat boyunca bekletildiklerini paylaşan Saki, “AFAD, bir affettin bir felakete dönüştüğünün örneğidir. Her birimiz AKP-MHP iktidarını bir doğal affetti nasıl felakete dönüştürdüğüne tanık olduk” şeklinde konuştu.
TORBA YASA HÜKÜMET SİSTEMİ
Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne geçiş ile birlikte her iki kanundan birinin torba yasa olduğunu anımsatan Sêrt Milletvekili Tuncer Bakırhan, bu nedenle sistemi “Torba Yasa Hükümet Sistemi” şeklinde isimlendirdi. Şu anda görüşülen 30 maddelik torba teklife dikkat çeken Bakırhan, bu durum ile yasama bütünlüğünün bozulduğunu kaydetti. Bu hal ile milletvekillerinin kanunu denetleme hakkının da ortadan kaldırıldığını ifade eden Bakırhan, “Torba yasalar; yasama etiği ayaklar altına alıyor. Bu durum aynı zamanda hakimlerin, savcıların, avukatların torba kanunları takip etmesini olanaksız hale getiriyor” dedi.
ANAYASA DAHA ÖNCE İPTAL ETMİŞTİ
Bakırhan, torba yasada Erdoğan’a borçlanma yetkisi veren maddeye işaret ederek, “Tek kişinin iradesi ile harcanacak bir başka bütçe daha yerleştirilmiş. Meclisin bütçe hakkı gasp edilmiştir” ifadeleri ile tepki gösterdi. Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradan sormak istiyoruz; Anayasa’da ilgili maddeler bu kadar açıkken ve bu konuda daha önce verilmiş iptal kararı varken, bu tasarının içine koyma amacının nedir? Bu yasalaşırsa ödenek üstü harcama yapılması kaçınılmaz olur. Meclis bunun onaylanmasına izin verirse Meclis’in bütçe yapmasının da bir anlamı kalmaz.”
‘BORÇ OLARAK DÖNECEK’
Bakırhan, bu durum nedeniyle dış borç alınacağını ve bu borcun gelecek nesillerin sırtına bineceğini ifade etti. Bakırhan, “Dış borcu yönetilemez ve sürdürülemez düzeylere taşıyan AKP, nesiller boyu ödemek zorunda kalacağımız büyük bir borç mirası bırakmaktadır” ifadelerini kullandı.