DÖP: Toplumun özgür geleceğe ihtiyacı var

img
İSTANBUL - DÖP üyeleri, toplumun özgür bir geleceğe ihtiyacı olduğunu belirterek, “Mücadele edersek, örgütlenirsek, bu mücadeleyi zaferle taçlandırmak mümkündür” dedi.
 
Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB), geleceksizliğe, krizlere, kayyımlara, barınamama sorununa karşı Beyoğlu’ndaki Kıvılcım Kültür Merkezi’nde “Alacaklıyız, bize gelecek borcunuz var” şiarıyla etkinlik düzenledi. Etkinlik, 1 yıl içinde yapılan birçok açıklama ve eylemlerden oluşan sinevizyon gösterimiyle başladı.
 
Etkinlikte konuşan DÖP üyesi Cemal Kara, öğrenci mücadelesinin her alanda sınırları aştığını belirterek, geleceksizlik sorununun gençlerin önünde büyük bir sorun olarak durduğunu ifade etti. Bunun, “insanları intiharlara sürükleyen, psikolojilerini bozan, çaresizlik içinde hissetmesini sağlayan ve mutsuz milyonlar yaratan” bir sorun olduğunu kaydeden Kara, “Aynı zamanda büyük bir öfke yaratan bir sorun. Çabalıyorsun emek veriyorsun ama bir şeyin değişmediğini ve değişmeyeceğini görüyorsun” dedi.
 
OKULU BIRAKAN ÖĞRENCİLER
 
Yaşanan ekonomik krizden birçok öğrencinin etkilendiğini söyleyen Kara, binlerce öğrencinin barınacak bir yer bulamadığı için okulu bıraktığını ifade etti.  
  
 SİSTEMİN ÇÖKÜŞÜ
 
Sistemin çöküşüyle birlikte büyük sorunların oluştuğuna dikkat çeken gençlerden Hüseyin Altıntaş, “Bu yıkım bize açlık getirdi. 70 yaşında insanlar sokakta baktığı çocuklar için ekmek dilenecek duruma geldi. Bu yıkım bize savaş getirdi. İnsanlar evlerinden oldular. Kendi yaşadığı toprakları bırakıp ya yürüyerek ya da bir gemide yok olmaya sürüklendiler. İşçi sınıfı ise her zamankinden daha fazla sömürüldü” diye aktardı.
 
‘SAVAŞMAKLA KAZANILIR’
 
Toplumun ve gençlerin insanca yaşaması gerek bir geleceğe ihtiyacı oluğuna vurgu yapan Altıntaş, bu yaşananlara karşı kitlelerin evlerinde beklemediğini ifade etti. Altıntaş “Kitleler ayaklanmacı bir ruh haline bürünüyor. Gezi’de, 6-8 Ekim’de gördüğümüz ayaklanmacı ruh hali önümüzdeki ayaklanmalara ışık saçıyor. Bizlere bulaştırmak istedikleri korku, yılgınlık gibi olgular, bu toprağın insanları tarafından aşılıyor. Korku eşiğini aşıyoruz. Asıl korkan onlar. Kaybetmeye mahkum olan onlar. Toplumun, gençliğin insanca yaşanacak, özgür bir geleceğe ihtiyacı var. Gelecek ancak ve ancak bu barbarlara bu kapitalist sisteme karşı savaşmakla kazanılır. Sosyalizm ise ancak bu sistemi yıkarsak gelir. Ancak mücadele edersek, örgütlenirsek ve bu mücadeleyi zaferle taçlandırırsak mümkün olur” şeklinde konuştu.
 
‘KADININ BİR TARİHİ VAR’
 
“İnsanlığın tüm sınıflı tarihi, erkek cinsinin kadın cinsi üzerinde egemenlik kurma tarihi, kadının ezilmesi tarihidir” diyen gençlerden Ekinsu Aktaş, bundan dolayı sorunun sınıflı tarihsel bir sorun olduğunun altını çizdi. Aktaş, “Toplumun en öteki ve ezilmiş ama bir o kadar da başkaldırılarla dolu bir tarihidir” dedi. Burjuvanın kadını toplumsal üretim çekerken kadını ikinci sınıfta tutmaya özen gösterdiğine ifade eden  Aktaş, “Bu da kadının erkekten çok daha ucuz emek gücü olarak görülmesine neden olmuş ve işçiler arasındaki rekabeti kadın işçiler ve işsizler üzerinden sağlamaya çalışıp ücretleri en alt sınırda tutmanın ön koşulunu oluşturmuştur. Yani kadın hem evde hem fabrikada hem okul da ikincil konumdadır. Ve hep ezilen, sömürülen taraftır. Aile ve kadınları, sorun olarak dayatan sınıflı toplumun kendisidir” dedi.