261 cenaze için Meclis araştırması talebi

img
ANKARA - HDP Milletvekili Ayşe Sürücü, Garzan Mezarlığı’ndan çıkarılan 261 cenazenin Kilyos’ta usulsüzce gömülmesi ile ilgili Meclis araştırması istedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, 2017 yılında Garzan Mezarlığı’ndan çıkarılan 267 cenazeden 261’inin İstanbul'un Kilyos semtinde, otoban kenarında üst üste usulsüzce gömülmesiyle ilgili Meclis araştırması istedi.
 
Önergenin gerekçesinde, defin ruhsatının bulunduğu cenazelerin mezarlarından çıkarılmasının kanuna aykırı olduğu belirtildi. Ailelerin 3 yıldır bu konuda prosedür “işkencesi” yaşadıklarının ifade edildiği önergede, “Aynı zamanda Adli Tıp Kurumu alenen hantal bir çalışma süreci işletmiş olup, aileler ülkenin dört bir yanından İstanbul’a gelip DNA örneği vermek zorunda kalmıştır. Mezar açma işleminde iş makinaları kullanıldığı için titizlikle yapıldığından şüphe ettiğimiz DNA eşleşme işlemlerinde, şuana kadar 65 başvuru olup 21 eşleşme gerçekleşmiştir” denildi.
 
CENAZELERE YAKLAŞIM
 
Önergenin devamında şunlar kaydedildi: “DNA'sı eşleşen ailelerin yaşadığı sıkıntı, cenazeleri aldıktan sonra daha da ağırlaşmıştır. Tekrar memleketlerine götürdükleri cenazeleri gömerken, kolluk kuvvetlerinin baskı ve yasaklamaları ile karşılaşmıştır. Cenazelerin yeniden defin sırasında mezar kazma, gömme işlemine dahi 1. derece akrabalar dışında yaklaşılmasına izin verilmemiş ve anne babalar kendi elleriyle evlatlarını gömmek durumunda kalmıştır. Geriye kalan tüm cenazeler ve onlara ek olarak nereden ve nasıl getirildiğini bilmediğimiz 21 cenaze daha getirilerek, toplamda 261 cenaze, basına da yansıdığı gibi kapakları kırık bir şekilde, şeffaf bir kutuya konularak İstanbul Kilyos’ta otoban bitimindeki bir duvarın dibine üst üste gömülmüştür. Cenazelere olan bu yaklaşımı kabul edilebilir görmemiz mümkün değildir.”
 
‘TOPLUMSAL TRAMVAYI DERİNLEŞTİRİR’
 
Garzan Mezarlığı’na yapılanların toplumda ciddi bir travma yarattığının belirtildiği önergede, yas ve gömülme hakkı başta olmak üzere, ciddi ihlallerin yaşandığı kaydedildi. Önergede, “Şuan da bizzat devletin cenazelerle bu kadar uğraştığı bir ülke örneği daha veremiyoruz. Ölümün politika malzemesi haline getirilmesi toplumsal travmayı derinleştirir, ortak toplumsal hafızada kopuşlar yaratır. İnsanlık tarihinden bu yana ölüye ve geride kalanın yas hakkına saygı insan olmanın en büyük göstergesidir. Bu anlayış henüz Seyid Rıza'nın mezarının saklanmasından başlayan ve hala daha devam eden bir cinnet halidir” denildi.