‘Türkiye'nin tek başına bir müdahaleyi göze alması mümkün değil'

img

DİYARBAKIR - Türkiye’nin Rusya’ya rağmen Kuzey ve Doğu Suriye’ye yapacağı olası bir operasyonda ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya kalabileceğini belirten Yazar Yusuf Karataş, “Bugünkü koşullarda Türkiye’nin böylesi bir müdahaleyi tek başına göze alması mümkün değildir” dedi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz 20 Aralık’ta “Suriye’den çekiliyoruz” açıklamasının ardından Suriye’de var olan dengeler yeniden değişti. Trump’ın bu kararı, ABD iç kamuoyunda sert tepkiyle karşılanırken, tepkilerden sonra Trump, Suriye’den askerlerin çekilmesi için tarih vermediği yönünde açıklama yaptı. Suriye’deki gelişmeleri değerlendiren Evrensel Gazetesi yazarı Yusuf Karataş, Türkiye’nin Rusya’ya rağmen Kuzey ve Doğu Suriye’ye yapacağı olası bir operasyonda ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya kalabileceğini belirterek, “Bugünkü koşullarda Türkiye’nin böylesi bir müdahaleyi göze alması mümkün değildir” dedi.
 
Trump’ın aldığı Suriye’den çekilme kararıyla Türkiye’nin, ABD ile Rusya arasında yaptığı manevraların daralacağını belirten Karataş, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye müdahale etme olanağının da giderek azalacağını belirtti. Trump’ın almış olduğu kararın kısa vadede Türkiye ve Erdoğan başarısı olarak değerlendirebileceği; ancak uzun vadede düşünüldüğü ise ABD’nin Ortadoğu politikasıyla bağlantılı bir karar olduğunu değerlendiren Karataş, “ABD’nin bölgede var olan üslerini düşündüğümüzde bölgedeki savaş ve müdahale kapasitesi bakımından ciddi bir değişikliğe yol açmıyor. ABD’nin sanki Ortadoğu’da hesabı olmayan bir ülke değilmiş gibi bir algı da bizi yanıltır” dedi.
 
‘EGEMENLİK MÜCADELESİNDEN ÇEKİLMEZ’
 
Trump’ın çıkarları doğrultusunda çekilme kararı verdiğini, bununla Ortadoğu’daki bölgesel yükümlülüğü ise bölgedeki devletlere de verdiğini ifade eden Karataş, “Türkiye’yi istediği noktaya çekerse Türkiye’ye de verecek. ABD stratejisi bakımından, bölgedeki egemenlik mücadelesinden çekilmekten bahsetmek etmek mümkün değil” diye konuştu. Rusya’nın da uzun zamandır İdlib’de Türkiye ile bir mutabakata vardıktan sonra sürekli olarak asıl problemin Fırat’ın doğusunda olduğuna dair açıklamalarda bulunduğuna dikkat çeken Karataş, Rusya’nın açıklamalarına benzer açıklamaların da İran tarafından yapıldığına işaret etti.
 
‘GÖZE ALMASI MÜMKÜN DEĞİL’
 
Rusya’nın tehdit tanımıyla Türkiye’nin tehdit tanımının aynı olmadığına dikkat çeken Karataş, Rusya’nın tehdit tamının Fırat doğusundaki ABD askerleri, Türkiye’nin ise Suriye Demokratik Güçleri (SDG) olduğunu ifade etti. Rusya’nın yaptığı hamleyle ABD’nin hesabını bozmaya ve Suriye Kürtlerini de baskılamaya dönük bir politika izlediğini aktaran Karataş, bununla da Kürtlerin Suriye rejimiyle anlaşabilecekleri bir noktaya getirmeye çalıştığını ifade etti. Karataş, Rusya’nın izlediği bu politikalar sonucu ile Türkiye’nin önce Fırat Kalkanı ve Efrin operasyonuna onay verdiğini ifade etti. Minbiç’e yönelik Rusya’ya rağmen bir Türkiye müdahalesinin ciddi sıkıntılara yol açacağını vurgulayan Karataş, “Bugünkü, koşullarda Türkiye’nin böylesi bir müdahaleyi göze alması mümkün değil” dedi.
 
YANILTICI OLUR’
 
Kürtlerin Kobane zaferinden sonra ABD’nin Kürtler ile yaptığı işbirliğini genişletmek zorunda kaldığını hatırlatan Karataş, “ABD, bu işbirliğiyle Rusya ve Suriye karşı yapacağı tek dayanak noktası haline geldi. ABD, uzun zaman Suriye Kürtlerini görmezden geldi. Uluslararası toplantılara katılmasını da engelleyen güçlerden biriydi. Zorunlu olarak işbirliğini geliştirdi. Bugün, meseleyi tamamen ABD varlığıyla tarif etmek, Kürtler bakımından yanıltıcı olur. ABD’nin derdi Kürtler değil, kendi çıkarlarıdır” diye konuştu. ABD, Rusya, İran ve Türkiye gibi bütün güçlerin Suriye’den çekilmesinin talep edilmesi gerektiğini vurgulayan Karataş, “Suriye halkları, kendi geleceklerini kendileri belirlemelidir” şeklinde konuştu.
 
‘KRİZLER YARATIR’
 
Türkiye’nin olası bir Fırat’ın Doğusu operasyonuyla Kürt sorununun daha da boyutlanacağını dile getiren Karataş, “Kürt sorunu bu haliyle çözülmesi bir yana daha da ölçekli bir sorun haline gelecektir. Bu siyaset Türkiye’nin sorunlarını çözmez, aksine Türkiye’ye daha yeni sorunlar ve krizler yaratır” ifadelerini kullandı. Rusya’nın Türkiye’yi hepten kaybetmemek adına sınırlı düzeyde bazı tacizlere izin verebileceğine işaret eden Karataş, “Türkiye’nin beklentilerini karşılayacak bir tablo da Rusya tarafından ortaya çıkmayacaktır. Türkiye’deki seçimleri de göz önüne aldığımızda bazı pazarlıklar ve tavizler de gündeme gelebilir. ABD nasıl Türkiye’yi karşısına almak istemiyorsa Rusya da kaybetmek istemiyordur. Ancak, Türkiye’nin yapacağı böylesi bir operasyon çok da kolay olmayacaktır” diye konuştu.
 
‘ÇOK UZAK BİR İHTİMAL DEĞİL’
 
Operasyon ısrarının, Türkiye’yi ciddi tehditler ile karşı karşıya getirebileceğini vurgulayan Karataş, “Örneğin, İdlib meselesinde Türkiye, cihatçı grupların tasfiyesinde Rusya’ya güvence verdi. Bugün HTŞ ile Nurettin Zengi grupları arasında ciddi çatışmalar var. Bu çatışmalar aslında Türkiye’nin tasfiye dediği bu sürecin laylaylom bir süreç olmayacağını ve çok kolay olmayacağını ortaya koyuyor. Dolayısıyla ‘ben burayı çözeceğim’ dediğimiz militanların yarın sizin başınıza bir tehdit olarak gelmesi çok uzak bir ihtimal olarak görülmüyor” ifadesini kullandı.
 
MA / Mehmet Şah Oruç - Özgür Paksoy