DİYARBKIR - Türkiye’nin son zamanlarda Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırı açıklamalarından sonra Kürt ulusal birliğinin gerekliliğinin bir kez daha açığa çıktığını belirten HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz, “Bu nedenle birlik şarttır, olmazsa olmazdır” dedi.
Uzun zamandır Kürtlerin temel gündemi olan “ulusal kongre” girişimi, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 2013 Newrozu’nda yaptığı çağrı üzerine birçok kez başlayan çalışmalarla oluşturulmak istense de bir türlü istenilen sonuca ulaşılmadı. Öcalan, 2015 yılının Nisan ayında İmralı Heyeti aracılığıyla Kürdistan Demokrat Partisi (PDK) Lideri Mesut Barzani ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) Lideri Celal Talabani’ye gönderdiği mektuptaki çağrı üzerine Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK), sürdürdüğü çalışmalar kapsamında 15-16 Temmuz 2017 tarihinde arasında Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde çalıştay düzenledi. Kürt Ulusal Kongresi’nin toplanması için yıllardır önemli çalışmalar yürüten ve birçok toplantıya katılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz, birlik kapsamında yürütülen çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘ORTAK PAYDADA BULUŞULMALI’
Birlik çalışmalarına hiçbir dönem ara vermediklerini söyleyen Aydeniz, Kürtler için ulusal birliğin artık elzem ve aciliyet gerektirdiğine dikkat çekti. Aydeniz, Kürt bölgelerinin tamamına müdahalelerin olduğunu; ancak tüm bunlara rağmen birlik çalışmalarının sürdürüleceğini vurguladı. Tüm Kürtlerin ortak paydada buluşarak olası saldırıları engelleyebileceğini dile getiren Aydeniz, “Bu nedenle birlik şarttır, olmazsa olmazdır. Bunun öncülüğünün yapılması gerekiyor. Bu alanda yoğunlaşarak, Kürt ulusal muhalefetini genişletmek ve farklı saldırılar karşısında birlik olmak çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
‘SALDIRILARA ULUSAL BİRLİKLE KARŞI DURULABİLİR’
Ulusal birliğin sağlanmamasının birçok sorunun nedeni olduğuna dikkat çeken Aydeniz, şöyle konuştu: “PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesi ve sonrasında devam eden tecrit konusu bunların başında geliyor. Yine Kerkük meselesinde yaşananlar Güney Kürdistan’da yıllarca verilmiş bedeller, emekler sonrasında oluşturulan Kerkük şahsında bütün kazanımların elden alınması, yine son kertede yaşanan Rojava şahsında orada yaşayan bütün halkların hedef alınması durumu… Kürtler ne hegemonik güçlerin talebini ne de var olan Suriye’nin Baas rejimini de kabul etmeyip kendi kendine var olabilmenin yol ve yöntemini önlerine koyarak bir süreç başlattı. Bugün geldiğimiz bu aşamada hegemonik güçler önce bir Efrin meselesi daha sonra da bir İdlib meselesi şimdi de tüm Rojava hedef alınarak pazarlık konusu yapılmak isteniyor. Kürtler tüm bu saldırlar karşında ulusal birliği sağlayarak karşı durabilir” dedi.
‘ÖCALAN ÖNGÖRÜLERİNDE HAKLI ÇIKTI’
PKK Lider Abdullah Öcalan’ın Kürt birliğine ilişkin yaptığı uyarılarını hatırlatan Aydeniz, “Sayın Abdullah Öcalan, yıllar önce Kürtler kendi arasında ittifak kurmasa, kendi içerisinde ortak bir tabanda buluşmazlarsa hem hegemonik güçler hem dört parçaya ayrılan Kürtlerin; İran, Türkiye, Suriye gibi güçlerin saldırılarına maruz kalacaklarını ve daha çok üzerlerine gideceklerine dikkat çekmişti. Bunun üzerinden 'Kürtlerin kültürünü, dilini ve kimliğini yok sayacağı bir dönemle karşı karşıya kalabilir' demişti. Şu an yaşadığımız konjonktürde, bu öngörülerinde ne kadar haklı olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘KÜRTLER KENDİLERİNE YETMELİDİR’
Kürt özgürlük mücadelesinin dört parçada birlikteliği sağlamadığı takdirde ne Amerika’nın ne Rusya’nın ne Avrupa Birliği'nin ne de dört parçadaki hegemonik güçlerin Kürtler’ in özgürlüğü, geleceği ve dili için hiçbir bir yol haritalarının olmadığına vurgu yapan Aydeniz, “Kürtlerin üzerinde oynanan oyunlar çok kirli ve çok yönlüdür. Bu oyunu oynayanların Kürtlere ilişkin bir yol ve yöntem önlerine koymayacağı açıktır. Ortadoğu'da kendi kendine yetebilen tek yönetim şekli mevcut demokratik yönetim şeklidir. Bu kazanımların bertaraf edilmemesi için başta ulusal birlik ve halkların birlikteliği şarttır” dedi.
‘KADINA BÜYÜK ROL DÜŞÜYOR’
Kürt ulusal birliğine dair 2012’den beri yürütülen çalışmalara rağmen herhangi bir adım atılmamış olmasının eril zihniyetin kendi iktidarından vazgeçmek istemediğinin bir göstergesi olduğunu dile getiren Aydeniz, “Biz bunu sürekli ifade ediyoruz. Halklar ulusal birliğe hazırdır; ama en üst tepedeki iktidarlar ve ulus devlet zihniyeti bunun önünde engeldir. Tam da bu konuda kadının üzerine büyük bir rol düşmektedir. Tam da burada kadının ulusal birlik çalışmalarında kadın rengiyle, duruşuyla, ulusal birlik hattını örmeli. Bunu Rojava’daki örneklerden görebiliriz. Bir taraftan savaş devam ederken bir taraftan kadınlar üzerinden toplumsal inşa yürütülmektedir. Kendi önüne koymuş olduğu yaşam felsefesini ete kemiğe büründürme çalışması, kadın öncülüğünde yürütülmektedir. Kadınlar bu konuda ellerinden geleni yapacaklardır ve yapmaya da devam edecekleridir” diye konuştu.
MA / Esra Solin Dal