Erdoğan'dan McKinsey talimatı: Danışmanlık hizmeti almayacaksınız

img
HABER MERKEZİ  - Partisinin Kızılcahamam kampında konuşan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Türkiye'de ekonomik kriz yok, manipülasyon var” deyip, "Her kriz beraberinde fırsatlar da getirir" sözünü sarf etti. Erdoğan, McKinsey’den fikri danışmanlık hizmeti alınmaması konusunda talimat verdiğini de açıkladı.
 
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam’da düzenlenen 27. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuştu.
 
Konuşmasında ekonomi üzerinde duran Erdoğan, “Ekonomide sorunlarımız yok mu? Elbette var. Gerçekler ile yaşadıklarımız arasında büyük bir orantısızlık var. Bu nedenle işin altında başka şeyler arıyoruz. Krizin kaynağı mahiyetindeki odakların yaptıkları açıklamalar, sorunun farklı sebeplere ve saiklere dayalı olarak tırmandırıldığını açıkça gösteriyor. Şu gerçeği hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Her kriz beraberinde birçok fırsatı da getirir” dedi.
 
Bu sözlerinin devamında Türkiye'yi hala siyasi ve ekonomik vesayetin temsilcisi uluslararası kuruluşların kucağına itmek isteyenler olduğunu dile getiren Erdoğan, ekonomi konusunda ABD’li McKinsey şirketi ile yapılan danışmanlık anlaşmasına rağmen, “Ülkemizi kendi reçetelerimizle programlarımızla hedefe ulaştıracağız” dedi.
 
Erdoğan, “Son günlerde finansal danışmanlık şirketi üzerinden yapılan tartışmalar bizi töhmet altında bırakarak ülkemizi aynı cendereye sokma girişiminden ibarettir. Biz bu oyuna gelmeyiz. Bu can bu tende oldukça hiç kimse Türkiye'yi yeniden uluslararası kuruluşların boyunduruğu altına sokamaz. Biz göreve geldiğimizde IMF'ye borcumuz 23.5 milyar dolardı. 2013'te bu borcu sıfırladık. IMF'ye borcu sıfırladık. Ekonomik bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlık olmayacağını biliyoruz. Kendi ayakları üzerinde yükselttiğimiz Türkiye'ye hiç kimse yeniden diz çöktüremeyecektir” ifadelerini kullandı.
 
ADINI ANMADAN KILIÇDAROĞLU’NA YÜKLENDİ
 
Konuşmasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da ismini zikretmeden yüklenen Erdoğan, “Ülkemizin yaşadığı sıkıntılara adeta ateşin üzerine benzinle gider gibi yaklaşan ana muhalefet partisine ve onun başındaki malum zata ne diyeceğiz? Biz bu zatın iftiralarını yüzüne vurmaktan, eline tutuşturulan kağıt parçalarının belge değil paçavra olduğunu anlatmaktan yorulduk. Kendisinden kazandığımız tazminatların tutarlarını hatırlamıyorum. Ama bu zat yalan vagonuna binmekten vazgeçmiyor. Eline ne tutuşturulursa mal bulmuş mağribi gibi grup toplantısında konuşuyor. Bir araştırma yapsa yanlış olduğunu görecek. Bu çağda her konuda yalan bilgi ve belge üretebilirsiniz. Bunların hak hakikat diye bir derdi yok. Son grup konuşması yalan ve iftiralarla doludur” dedi.
 
Kılıçdaroğlu için “Kriz diyor. Türkiye'de bir defa kriz yok. Önce bir ekonomiyi öğren. Türkiye'de ekonomiyle alakalı bir manipülasyon var, manipülatif bir hareket var. Bununla bir fatura kesmeye çalışıyorlar, sen de bu faturanın aktörleri arasında yerini alıyorsun” diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
 
‘KRİZ YOK, MANİPÜLASYON VAR’
 
“Türkiye'de ekonomik kriz yok, manipülasyon var. Bu konuda söyledikleri de aslında kendisinin meselenin ne kadar dışında olduğunu gösteriyor. Ya ne kadar zavallısın. Resmi ziyaret yaptığımız ülkelere bize para verin diye yalvarıyormuşuz. Biz bu ülkelerden Türkiye'ye yatırımları konusunda destek istiyoruz. Biz para istemedik, istemeyiz. Kim kime yalvardı diye para verir? Biz gittiğimiz her yerde yönetimlere ve özel sektöre ülkemizin büyüklüğünü ve fırsatlarını anlatıp, yatırım davetinde bulunuyoruz. Yatırım daveti başka şeydir, para istemek başka şeydir. Kendilerinin SGK’yı nasıl batırdıklarını o dönemi yaşayan benim milletim çok iyi biliyor.”
 
Erdoğan, Almanya ziyaretinde Başbabakan Angela Merkel ile yapacakları ortak basın toplantısına gazeteci Can Dündar’ın da katılacak olmasına dair yaşanan krize de değindi. 
 
CAN DÜNDAR KRİZİ: ‘ONUN OLMADIĞI BİR BASIN TOPLANTISI YAPARIZ' DİYE HABER GÖNDERDİK
 
Erdoğan, bu konuda şunları söyledi: “Son Almanya seyahatinde, 5 yıl 10 aya mahkum olan sözde gazeteci vardı ya boşluğunu buldu oraya kaçtı, orada da rahat durmadı. Orada da kendisine sahip çıkacak olanları, sözde siyasetçileri buldu. Haber de bize gelince, 'Eğer bizimle beraber orada bulunacaksa biz müşterek bir basın toplantısı yapamayız. O zaman siz onunla basın toplantısı yaparsınız, daha sonra da biz onun olmadığı bir basın toplantısı yaparız.' diye haber gönderdik Eğer bizimle beraber orada bulunacaksa biz müşterek bir basın toplantısı yapamayız. Biz onun olmadığı bir basın toplantısını yaparız. 5 yıl 10 aya mahkum olmuş birini siz bu ülkede barındırıyorsanız bunun stratejik bir ortaklığa yakışan yanı yoktur. Aynı şey bizde olsa biz elinden tutar size teslim ederiz. Benim ülkemde mahkum olmuş bir sözde gazeteciyi orada barındıyorsanız, bunun ortaklığa yakışan bir durum yoktur.” 
 
MCKINSEY İÇİN TALİMAT VERDİ
 
Bu sözlerinin ardından yeniden ekonomi üzerinde duran Erdoğan, tartışmalara yol açan McKinsey’den fikri danışmanlık hizmeti alınmaması konusunda talimat verdiğini açıkladı.
 
Erdoğan, “Dünyada kamu borcunun milli gelire oranı en düşük devletlerden biri Türkiye'dir. Biz ülkemizi faiz, enflasyon, kur şer üçgenine sıkıştırmaya çalışanların oyunlarını bozmakla meşgulüz. Cumhurbaşkanlığı külliyesiyle ilgili bunun iftiralarını dinlemekten bıktık. Hatırlarsanız külliyemiz ilk hizmete girdiğinde oraya gelmeyeceğini söylemişti. Altın klozetlerden falan bahsetti. Bunlar bu kadar iftira ile yetişmiş tipler. Dünyada başarı olarak gösterilen kamu-özel ortaklığı projelerini eleştirmesini mantıktan uzaktır. İşte üçüncü havalimanı, Bay Kemal, o da öyle. Üçüncü köprü, o da öyle. Bunlar nasıl yapılıyor, bunu öğren. Bay Kemal sen anlamazsın sen bu işten. SSK'yı da böyle batırdın zaten. Bunları biz kaynakları çeşitlendirerek hamdolsun yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Türkiye'nin bu kadar kısa sürede bu kadar büyük yatırımları hayata geçirmesini hala anlamayan birine anlatmayı söz israfı olarak görüyorum. Kamu özel ortaklığını Türkiye nasıl başardı bunu anlatın dediler G-20 Toplantısı’nda. Bu zat ücreti mukabil tutulmuş bir danışmanlık şirketi üzerinden aklı sıra bizi köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Tüm  arkadaşlarımıza söyledim, bunlardan fikri danışmanlık hizmeti de almayacaksınız dedim. Gerek yok, biz bize yeteriz” dedi.