DEM Parti Sêrt adayları: Kayyımları tabelalarıyla göndereceğiz

SÊRT - Halkla birlikte kenti yöneteceklerini vurgulayan DEM Parti Sêrt Belediyesi Eşbaşkan adayları Sofya Alağaş ile Mehmet Kaysi, "Kayyımları tabelalarıyla birlikte göndereceğiz" dedi. 
 
Arap, Kürt, Türk ve Süryanilerin yaşadığı kozmopolit kentlerden biri olan Sêrt, 1999 yılında Halkların Demokratik Partisi'nin (HADEP) adayı Mehmet Selim Özalp’ın seçimleri kazanmaıyla Kürt siyasetinin yönetimine geçti. HADEP’in kapatılmasıyla 2004 seçimlerinde AKP yönetimine geçen Sêrt Belediyesi, 2009 seçimlerinde Demokratik Toplum Partisi (DTP) adayı Selim Sadak’ın aldığı yüzde 49 oy oranıyla yeniden Kürt siyasetinin tarafından yönetilmeye başlandı. 2014 seçimlerinde ise Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) adayı Tuncer Bakırhan ve Belkıza Beştaş Epözdemir aldığı yüzde 49 oy oranıyla bu geleneği sürdürdü. Sêrt Belediyesi, İçişleri Bakanlığ kararıyla 11 Eylül 2016’dan sonra kayyım yönetimine geçti. Belediye Eşbaşkanı Bakırhan ise, "örgüt üyeliği" iddiasıyla gözaltına alındı ve aynı gün tutuklandı. 
 
BORÇSUZ BELEDİYE 115 MİLYON BORÇLANDIRILDI 
 
Kayyımın ilk icraatı, 3 dilli belediyeciliği ortadan kaldırmak oldu. Belediyeye bağlı olan ve kentteki tek kadın kurumu olan Berfin Kadın Merkezi de kayyım tarafından kapatıldı. Halka hizmet yerine kendine zırhlı makam yaptıran Sêrt kayyımı, borçsuz devraldığı belediyeyi aynı zamanda 115 milyon 622 bin 296 TL’lik bir borç yükü altına soktu. Kayyım yönetimindeki Sêrt’te, halk 31 Mart 2019 seçimlerinde bir kez daha çok dilliği, eşit temsiliyeti esas alan Kürt siyasetinden yana tercihini kullandı. Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eşbaşkan adayları Berivan Helen Işık ve Resul Kaçar, yüzde 48 oyla seçimleri kazandı. 
 
KAYYIMDAN ZIRHLI MAKAM ODASI 
 
HDP’li Eşbaşkanların yönetime gelmesiyle zırhlı makam odaları ortaya çıkan kayyımın, belediyenin taşınmazlarını, kaynaklarını yandaşlarına aktardığı öğrenildi. Kayyım pratiğine karşı 2019’da seçimleri kazanan HDP’nin ilk işi, kadın kurumlarını yeniden açmak oldu. Kadınlar için JINKART uygulamasını hayata geçiren HDP’li yönetim, bir ilke imza atarak belediye otobüslerine kadın şoförlerin alımlarını gerçekleştirdi.
 
İKİNCİ KAYYIM DÖNEMİ: İLK İCRAAT İŞÇİ KIYIMI 
 
AKP tarafından bir kez daha devreye konulan ikinci kayyım döneminde Sêrt halkı tarafından seçilen belediye eşbaşkanları görevden uzaklaştırıldı. 15 Mayıs 2020’de Siirt Valisi Ali Fuat Atik, kayyım olarak atandı. İkinci kayyım döneminde de kente dair hizmet projeleri iptal edildi. Kayyım Atik, ilk icraat olarak işçi kıyımına başladı ve Mayıs 2020’de 10 işçi işten çıkarıldı. 10 Haziran 2020’de kayyım Atik yerine atanan yeni Vali Osman Bektaşoğlu da hiçbir duyuru yapmaksızın, 6 kişiyi işe aldı. Bunların arasında yardımcısı Kadir Yıldız’ın kızı İrem Yıldız da yer aldı. 
 
2020 ile 2024 arasında 3 kez kentin kayyımı değişen Sêrt’te, kayyımlar Celaded Ali Bedirhan Kütüphanesi'ne zarar vermenin yanı sıra, Kadın İşgücü Piyasası, Sanat Evleri ve Felsefe Evi'nin projeleri valilik tarafından durduruldu. Yine aynı yönetim, Berfin Kadın Danışma Merkezi, Minik Adımlar Anaokulu, JINKART, 8 Mart etkinlikleri, el sanatları atölyeleri ve resim atölyeleri gibi projeleri de bir bir iptal etti. 
 
31 Mart’ta yapılacak seçimlerde bir kez daha belediyeyi almaya hazırlanan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) adayları ise, kentte sokak sokak, mahalle mahalle çalışmalarını sürdürüyor. DEM Parti Sêrt Belediye eşbaşkan adayları Sofya Alağaş ve Mehmet Kaysi, belediyeye dair projelerini anlattı. 
 
GAZETECİLİKTEN BELEDİYE EŞBAŞKANLIĞINA
 
Sêrt’in Berwarî (Pervari) Erkendê (Erkent) köyünde dünyaya gelen Alağaş’ın, köyü 1993’te askerler tarafından zorla boşaltıldı. Adana’ya göç eden Alağaş, 2008’de Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) gazetecilik mesleğine başladı. 2012 yılına kadar DİHA’da çalışan Alağaş, 2015'te Peyas Belediyesi Basın Birimi’nde çalıştı. 2017'de yılında belediyeye atanan kayyım tarafından işine son verildi. Alağaş, 2017 yılında kadın gazeteciler tarafından kurulan Şûjin gazetesinde çalışmaya başladı. Şûjin’in KHK ile kapatılmasının ardından 25 Eylül 2017’de Kürt kadın gazetecilerle birlikte JİNNEWS’in kuruluşunda yer aldı. JİNNEWS Haber Müdürü olan Alağaş, 2022 yılında Amed’de 22 gazeteci ile birlikte gözaltına alındı. Alağaş, 16 meslektaşıyla birlikte 16 Haziran’da tutuklandı. Alağaş, 2023 Haziran’da çıkarıldığı ilk duruşmada tahliye oldu. Alağaş, gazetecilik mesleği boyunca Musa Anter Gazetecilik Ödülü ile Afganistan işgali sırasında katledilen İtalyan gazeteci Maria Grazia Cutuli adına verilen ödülü aldı.
 
GÖÇ ETTİRİLDİĞİ MEMLEKETİNDE ADAY
 
Uzun yıllar gazetecilik yapan Alağaş, siyasete adım attı. Zorla göç ettirildiği memleketinde halka hizmet etmek için siyasete atıldığını dile getiren Alağaş, “Dünyada gazetecilik toplumları harekete geçirebilecek, haksızlığa karşı örgütleyebilecek birinci güç olarak görülüyor. Aynı zamanda toplumu susturabilecek, pasife edebilecek bir noktada da duruyor. Biz gazeteciler aslında hakikatin savunucusuyuz. İktidarın gerçekleri yok sayma, görünmez kılma politikalarına karşı bizler (gazeteciler) gerçekleri açığa çıkarmaya çalışıyoruz. Toplum, halk dediğimiz kesim, yerelde hakikati en çok gören, yaşayan ve izleyenlerdir. Ondan dolayı bir gazeteci olarak en çok yerelin sorunlarıyla ilgilenmenin daha doğru olacağını düşündüm. Hem gazetecilikten gelmem hem de halkın hakikate yakınlığından kaynaklı ikisi birbirini tamamlıyor” dedi. 
 
‘BİR TARAFIM HEP KURDİSTAN’DAYDI’
 
Gazetecilik mesleğinin verdiği bilinç ve sorunlara hakim olma sorumluluğuyla yükünün daha ağır olduğunu ifade eden Alağaş, “O yüzden yerelde olmak, yerel demokrasiyi savunmak ve bunu halkla birlikte yapmanın daha doğru olacağını düşünüyorum” diye belirtti. Zorla göç ettirildiği memleketinde aday olmanın ayrı bir önemi olduğunu dile getiren Alağaş, “Adana’da büyüsem de kendi gerçekliğimden hiç kopmadım. Annem ve babam bizim gerçekliğimizi anlattı. Dilimizi, kültürümüzü koruyabilmemiz için elinden geleni yaptı. Türkiye metropollerinde bu çok zor bir şey ancak tam başardı demesek de Kürtlük ve yurtseverlik bilincini bize aşıladı. Hem kültürel farklılık hem de dil açısından kendimi metropollere ait hissetmedim. Hep bir tarafım burada, Kurdistan’daydı” diye anlattı. 
 
‘KAYYIMLAR KENTTE TAHRİBATLAR YARATTI’ 
 
Kentte iki dönem kayyımların birçok tahribat yarattığına dikkat çeken Alağaş, 8 yıldır kentte hiçbir hizmet yapılmadığını söyledi. Kayyım rejiminin en önemli tahribatının halkın iradesini yok saymak olduğunu vurgulayan Alağaş, kentte araçların park sorunu, caddelerin, sokakların bakımsızlığı, su sorunu gibi en temel hizmet ihtiyaçlarına dahi çözüm bulunmadığını belirtti. Sêrt’te kayyımın bir “terbiye etme” zihniyeti ile hareket ettiğini dile getiren Alağaş, “AKP, Sêrt’te ‘Siz beni tercih etmediniz, cefasını da çekeceksiniz’ anlayışını halka dayatmış. İşsizlik sorunu var. İnsanlar metropollerde çalışmaya gitmek zorunda kalıyor. 3 tarafı sularla çevrili ama Sêrt susuz. Güvenlikçi politikalardan kaynaklı yaylalara çıkamıyorlar, bu da hayvancılığı bitiriyor. Fıstık, bal, nar, arpa burada yetişen ve buradaki insanların geçim kaynağı açısından bir gelir olabilecek ürünler ancak yatırım olmadığı için çiftçilik de yapılmıyor. Kayyım Sêrt’i 50 yıl geriye götürdü” ifadelerini kullandı. 
 
‘KAYYIMDAN EN FAZLA KADINLAR ETKİLENDİ’
 
Kayyım politikalarından en fazla kadınların etkilendiğini belirten Alağaş, şöyle devam etti: “Berfin Kadın Merkezi iki dönemdir kapatılıyor. Kadınlar burada söz sahibi, irade sahibi olamaz mesajı veriliyor. Özellikle kadınların kazanımlarına yönelik ciddi saldırılar oldu. Kadın merkezinin kapatılması sonrasında kadınların gidebileceği, kendini ifade edebileceği alanlar daraldı. Bu da kadınların kendi alanlarına daha fazla hapsolmasına neden olmuş. Karakola, emniyete giden kadınlara nasıl yaklaşıldığını hepimiz biliyoruz. ‘Babandır, eşindir, kardeşindir’ diyerek, insanların nasıl evlerine gönderildiğini, katledildiğini hepimiz biliyoruz. Sêrt’te de kadınların gidebileceği bir yer kalmadı, kadınlar bundan kaynaklı kendilerini evlerine, mahallesine kapatan bir noktadadır. Kendine bunu bir özsavunma mekanizması olarak da geliştirmiş. Kadınlar kayyım politikalarını, devletin yaklaşımlarını ancak birbirlerine anlatıyorlar. Gerektiği yerde de alanlara çıkıp, taleplerini dile getiriyor. Biz de evlerine gittiğimizde, bizlere dertlerini anlatıyorlar, yolların yapılmasını, su sorununa çözüm bulunmasını istiyor.” 
 
‘İLK OLARAK KADIN KURUMUNU AÇACAĞIZ’
 
Seçimleri kazanmalarının ardından birçok alanda hem kadınlara hem de gençlere yönelik istihdam alanları yaratacaklarını dile getiren Alağaş, ilk işlerinin de kapatılan Berfin Kadın Merkezi’ni açmak olacağını kaydetti. Kentte kooperatifçiliği geliştirmeyi de hedeflediklerini ve buna dair projelerin çalışmalarına şimdiden başladıklarını anlatan Alağaş, şöyle devam etti: “Aynı zamanda kadınlar için sabun, bıttım gibi ürünlerin üretiminin ve satışının yapılacağı kooperatifler kuracağız. Kadınların kendilerini geliştirmeleri, özsavunmalarını sağlamaları açısından da mahallelerde çalışmalar yürüteceğiz. Su sorununa ilişkin Botan ve Kezer’den bir hat çekmeyi planlıyoruz. Belediyeyi aldığımızda 5 yıllık bir planlamamız ile Sêrt halkının karşısına çıkacağız. Kent meclisleri, kent konseyleri oluşturacağız. Kentin dinamikleriyle birlikte belediyeciliği geliştireceğiz. Mahalle meclisleriyle mahallelerdeki sorunlara direk çözüm olacağız. Bu kenti yaşayanlarla birlikte yöneteceğiz. Halkın dahil olmasıyla birlikte yerelden demokrasiyi güçlendirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. 
 
‘KENTTE EKOLOJİK YAŞAMI İNŞA EDECEĞİZ’
 
Belediyelerinde daha önce pratiğe konulan 3 dilli belediyecilik anlayışını da geliştireceklerini dile getiren Alağaş, her halkın kendi kültürünü geliştirmesi için gelecek projelere açık olduklarını belirtti. Alağaş, asimilasyon politikalarına karşı Sêrt’i çok dilli, kültürel mozaiklerin bir arada yaşadığı bir kent haline getireceklerini ifade etti. 
 
Güvenlikçi politikalarla Sêrt’in doğasının da ekolojik yıkım ve talana maruz bırakıldığını ifade eden Alağaş, “Yerel de ekolojik bir yaşamın inşa edilmesi için paneller, seminerler gerçekleştireceğiz. Ekolojik mücadeleye karşı, doğanın neden sahiplenilmesi gerektiğine dair bir bilincin örgütlendirilmesi, sivil inisiyatiflerinin geliştirilmesi içinde çabalarımız olacak” dedi. 
 
MAHALLE KOMİSYONLARINDAN EŞBAŞKANLIĞA
 
DEM Parti Sêrt Belediye Eşbaşkan adayı Mehmet Kaysi, kent merkezine 17 kilometre uzaklıkta bulunan Süryani köyü Qûtmis’de (Yeşilbahçe) 1968’de dünyaya geldi. 20 yaşına kadar köyünde ailesiyle birlikte çiftçilik ve hayvancılık ile geçimini sağlayan Kaysi’nin de köyü 1992’de yakılarak boşaltıldı. Ailesiyle birlikte Sêrt merkeze yerleşen Kaysi, PTT’de işçi olarak çalışmaya başladı. Emekli olana kadar PTT’de çalışan Kaysi, DEHAP’tan bu yana Kürt siyasi geleneğinden gelen birçok partilerde çalışma yürüttü. Siyasete mahalle komisyonlarında yaptığı çalışmalarla giren Kaysi, 2019 yerel seçimlerinde Sêrt’te İl Genel Meclis Üyesi olarak seçildi. 31 Mart 2022’de HDP Sêrt İl Eşbaşkanlığı görevini yürüten Kaysi, 31 Mart’ta yapılacak seçimler için şimdi ise belediye eşbaşkan adayı oldu. 
 
‘KAYYIMLA SÊRT HALKININ İRADESİ GASP EDİLDİ’
 
Kürt siyaseti ile tanışmasından bu yana halka hizmet etmeyi, halk için mücadele etmeyi hedeflediğini ifade eden Kaysi, “Sistem ve devletin Kürt halkına yönelik zulmü, yaşatılan tahribatlara karşı halkla birlikte kentimizi yönetmek için aday olduk” dedi. İki dönemdir kayyımla yönetilen kentte yapılan tahribatın aynı zamanda mağdurları da olduklarını dile getiren Kaysi, Sêrt halkının en fazla iradelerine ipotek koyulmasına tepkili olduğunu dile getirdi. 
 
Kayyım atamasıyla halkın iradesinin gasp edildiğini dile getiren Kaysi, “Belediyeler AKP’nin eliyle yönetiliyor. Kurumlarından, il, ilçe yöneticileri belediyeye alınıyor. Bizde burada yaşıyoruz. Önceki dönemlerde arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalarda da geriye gidişler var. Orhan Doğan, Mehmet Sincar Parkı bakımsız bırakıldı. Burada ‘Çinko, fıstık fabrikası açacağız’ dediler. Bugün sadece güvenlikçiler var. Genel seçimlerde 20-30 kişi işe aldılar, sonrasında çıkardılar. Şu an sadece güvenlikçiler var” şeklinde konuştu.
 
‘YENİDEN KÖYE DÖNÜŞLERİ SAĞLAYACAĞIZ’
 
 Sêrt merkezin hem köylerden göç aldığını hem de il dışına göç verdiğini belirten Kaysi, şunları söyledi: “Belediye eşbaşkanı olarak seçildiğimizde, bunların önüne geçme, yeniden köye dönüşleri sağlama konusunda ne gerekirse yapacağız. Hem köylerde hem de kent merkezinde göçün önüne geçebilecek politikalar üreteceğiz. Halkımızla birlikte bu soruna çözüm üreteceğiz.”
 
‘SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNÜ HALKLA SAĞLAYACAĞIZ’
 
Halkla birlikte kentin sorunlarını tespit ederek, çözümlerini de halkla sağlayacaklarını vurgulayan Kaysi, “Su büyük bir sorundur. Su tasarruflu kullanılmadığı ve kişiye göre dağıtıldığından kaynaklı yetmiyor. Sêrt’e gelen su sahipsiz olduğu için, doğru bir şekilde dağıtılmadığı için yetmiyor. Biz buna ilk çözümü halkımızla birlikte, köylerimizde tasarruflu kullanımı yaygınlaştıracağız. Bunun için gerekirse ev ev gezeceğiz. Bunun dışında alternatif bir şekilde yeni su kaynaklarından nasıl bu sorunu çözeceğimize dair çalışmalarımız sürecek” diye belirtti. 
 
Sêrt’te din, dil, ırk ayrımı olmadan herkesin sorunlarına çözüm olacaklarını sözlerine ekleyen Kaysi, “Önceki dönem de Arap halkının da temsilcileri belediye meclislerinde yer aldı. Bugün de partimizde siyaset yapıyorlar” diye konuştu.
 
‘HALKIN İRADESİ ÖNÜNE GEÇEMEYECEKLER’
 
AKP’nin 10 bine yakın asker ve polisi “seçmen” adı altında kente taşıdığını aktaran Kaysi, “Onlar ne yaparsa yapsın, bu halkın iradesinin önüne geçemeyecek” şeklinde konuştu. 
 
Sêrt halkına seslenen Alağaş ve Kaysi, kadınları, gençleri 31 Mart’ta oy kullanmaya çağırdı. Eşbaşkanlar Alağaş ve Kaysi, kentte oy kullanan ancak şehir dışında olanlara da çağrıda bulunarak, “Nerde olursa olsunlar, partimize başvursunlar, oy kullanmalarını için gidiş-gelişlerini partimiz sağlayacak” dedi. 
 
Eşbaşkan Alağaş ve Kaysi, “Biz kayyımları tabelalarıyla birlikte göndereceğiz. DEM, DEM’a me ye” mesajı verdi. 
 
MA / Berivan Altan - Bazid Evren