ANKARA - Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi için sandık çağrızı yapan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, “Bu seçim ülkenin gidişatına dair karar vereceğimiz kritik bir seçim. O nedenle halkımız, demokrasi için aralanacak kapıya oy vermelidir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili seçimleri 14 Mayıs'ta tamamlanırken seçimlere katılım oranı yüzde 88,92 oldu. Cumhur İttifakı adayı Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde 50 artı 1 oy oranına ulaşamadığı için seçim ikinci tura kaldı. 28 Mayıs’ta yapılacak olan ikinci tur seçimleri için milyonlar sandık başına gidecek. Emek ve Özgürlük İttifakı güçleri ikinci tur seçimleri için de Kılıçdaroğlu’na tam destek sunarak seçmeni sandığa gitmeye çağırdı.
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı 14 Mayıs’ta gerçekleşen seçim sonuçlarını değerlendirerek cumhurbaşkanlığı iki tur seçimlerine ilişkin çağrıda bulundu.
‘SEÇİM SÜRECİ ANTİDEMOKRATİK İLERLEDİ’
Seçimlerin eşit olmayan şartlarda bir seçim gerçekleştiğini belirten Gürkan, “Birkaç muhalif medya dışında yer alan havuz kanalları ve devlet televizyonu da Cumhur İttifakının propagandasını yaptı. Erdoğan ve Süleyman Soylu’nun muhaliflere yönelik tehditleri, baskılar ve gözaltılar, muhaliflere uygulanan fiili propaganda yasakları ve engellemeler de eşitsiz dengeyi daha da belirginleştirdi. Antidemokratik ortamda, tüm toplumun gergin koşullarda ve provokatif eylemlerin olabileceğine dair kaygıyla girdiği seçimde oy kullanma oranları dikkat çekicidir ve yüksektir” diye kaydetti.
‘MUHALEFET KAYBETMEDİ’
Antidemokratik koşullara, sandıklara müdahalelere ve oy hırsızlıklarına rağmen “tek adam yönetiminin” ilk turda kazanamadığına dikkat çeken Gürkan, “Emekçi halk kesimleri yaşadığı yoksulluktan, işsizlikten, baskılardan, kutuplaşma siyasetinden bıktı, tepki duyuyor, ancak sandığa gittiğinde demek ki mevcut muhalefeti seçenek olarak görmemiş. Bizim de kendimize bir sonuç çıkarmamız bakımından halkın karşısında güven verecek bir politik seçeneği oluşturamadığımızı, halkın kendi örgütlülüğünü yaratacağı, ortak talepler etrafında birleşeceği mücadele gücünü ve bu gücün varlığıyla beslenecek en geniş halk ittifakını kuramadığımızı ve bu yönüyle seçenek yaratamadığımızı görmemiz gerekir. Dolayısıyla tüm koşulları dikkate aldığımızda muhalefetin kaybetmediği, iktidarın da kazanamadığı bir sonuç ortaya çıkmıştır. İlk turda ‘tek adam yönetiminin’ son bulduğu bir sonucun çıkmaması ilk anda toplumda bir moral bozukluğu yarattı ancak bu hava kısa sürede dağıldı” tespitinde bulundu.
DEMOKRASİ VE BARIŞ VURGUSU
İlk tur seçimlerinde sandığa gitmeyenlerin ikinci tur seçimlerinde sandığa gitmesinin büyük bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Gürkan, “Sandık güvenliğinin sağlanması için daha güçlü bir organizasyon ihtiyacı birinci turun sonuçlarında bir kez daha görülmüştür. Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verilmesini gerekçeleriyle istemeliyiz. Çünkü ‘tek adam düzenine’ son vermek için Kemal Kılıçdaroğlu’na oy veriyoruz ama bugün yaşanan ekonomik ve politik sorunların çözümüne dair farklı bir seçenek ve program öneriyoruz. Bizim programımız emekçilerin, demokratik ve barış koşullarındaki bir ülkede yaşamasını sağlayacak. Özgürlük ve demokrasi talep ediyoruz. Tek adam rejimini geriletmek bu hedeflerimize ulaşabilmek için yolumuzu açacaktır” diye konuştu.
‘İKTİDARIN MÜDAHALESİNİ ENGELLEYEBİLİRİZ’
“Tek adam düzenini” değiştirecek gücün bulunduğunu ve umutsuzluğa yer olmaması gerektiğini ifade eden Gürkan, “Yeter ki iktidarın tüm kutuplaştırma, düşmanlaştırma çabalarına rağmen birliktelik sağlansın. Siyasi iktidarın her türlü hukuksuzluğu, yolsuzluğu kara ve yalan propagandayı yapabileceğini, her koşulda sandık ve oy hırsızlığı yapmaya yöneleceklerini birinci turda bir kez daha gördük. Sandıklara örgütlü müdahaleyle, denetimle, alınacak tedbirlerle iktidarın hamlelerinin engellenebileceğini de gördük. Normal koşullarda, istediğimiz siyasetçiyi seçeceğimiz bir seçim değil, bu seçim ülkenin gidişatına dair karar vereceğimiz kritik bir seçim. O nedenle halkımız, demokrasi için aralanacak kapıya oy vermelidir” çağrısında bulundu.