İZMİR - Yeşil Sol Parti'nin güçlü mücadele geleneğine sahip olan İzmir kadın adaylarından Canan Kebeç Özkan, üniversite yıllarında tanıştığı örgütlü mücadelesini Meclis’e taşımak istiyor. Özkan, onurlu bir gelecek için yola koyulduklarını söyledi.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Ege'nin tüm illerinde seçim çalışmaları sürdürüyor. Kadın ve gençlerin öncülük ettiği seçim çalışmaları, sokak, mahalle ve ilçelerde yaygınlaştırılıyor.
Yeşil Sol Parti'nin İzmir'deki 28 milletvekili adayı arasında yer alan kadın adayları, güçlü mücadele gelenekleriyle tüm dikkatleri üzerine çekiyor. O adaylardan biri de İzmir ikinci bölge ikinci sıra adayı Canan Kebenç Özkan.
Canan Kebenç Özkan
CANAN KEBENÇ ÖZKAN KİMDİR?
Özkan, 1983 yılında Malatya'da dünyaya geldi. Kürt Alevi bir ailenin çocuğu olan Özkan'ın çocukluk ve gençlik yılları Malatya'da geçti. Ailenin Alevi ve sosyalist kimliğinden dolayı baskı altında büyüyen Özkan, 2000 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliğini okudu. 2004’te mezun olan Özkan, üniversitede okurken Halkın Demokrasi Partisi’nin (HADEP) çalışmalarında yer aldı. 2004 yılında okuduğu Van'a öğretmen olarak atanan Özkan, sendikal alanda mücadele etti. 2008’de tayin ile İzmir’e gelen Özkan, 2017 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi. Özkan, öğretmenliğe başladığından bugüne kadar aktif olarak Eğitim Sen ve KESK içinde görevler alarak hem emek hem de kadın mücadelesi verdi.
HADEP'TE ÖRGÜTLENDİ
Özkan, gençlik çalışmalarından başlayıp emek ve sendikal alanlarda büyüttüğü mücadelesini şimdi meclise taşımak istiyor. Malatya'da sistemin her zaman Alevi Sünni çatışması yaratmaya çalıştığını söyleyen Özkan, "Halkları bir birinden ötekişleştiren, özel politikaların yaşandığı kentlerden biridir. Malatya'da yaşayan her Alevi çocuk benim yaşadığım ötekişletirme şiddetine maruz kalmıştır. Bu baskılar altında büyüdüm. İlk politikleşme sürecim 1999 yılında HADEP gençlik çalışmaları ile başladı. Okulu bitirdikten sonrada emek ve sendikal mücadelem başladı" dedi.
ÇOCUKLARIN GÖZÜNDE: EŞİTSİZLİK
Öğretmen olduğunda toplumdaki eşitsizliği çocukların gözünden çok daha net bir şekilde gördüğünü ifade eden Özkan, "Alevilerin, mültecilerin ötekileştirilmesini, romanların dışlanmasını, Kürt ve yoksul çocuklarının ezilmesini bir öğretmen olarak çok daha iyi gördüm. O zamanda çocuklar için mücadele etmeliyim dedim. Bunun bilinci ve inancıyla mücadelemi büyütmeye çalıştım" diye belirtti.
'DİRENMEYİ UMUDUN DEVAMLILIĞINDAN ALIYORUZ'
Görevinden ihraç edilmesine de değinen Özkan, "Öğretmenlikten ihraç etmek demek, yaşamdan ve mücadeleden ihraç etmek anlamına gelmiyor. Faşist iktidar bu kadar insanı ihraç edersek, toplumu korkuturuz, sindiririz, bastırırız ve mücadeleden düşürürüz diye düşündü. Ama KHK'li bütün arkadaşlarımız mücadelesini büyüterek, daha fazla direngen bir tutum sergiledi. Bunun kaynağını da umudun devamlılığından alıyoruz" diye ekledi.
'KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ PARADİGMA İÇİN...'
Emek, demokrasi ve barış mücadelesini sendikal alandan siyasete taşımak istediğini belirten Özkan, neden Yeşil Sol Parti'de yer aldığını şöyle açıkladı: "Kadın özgürlükçü bir paradigma, ekolojik bir toplum, ekolojik bir yaşam, barış içerisinde bir gelecek için Yeşil Sol Parti'den aday oldum. Cumhuriyetin yüzyılı inkar, ret, yok sayma ve asimilasyonla geçti. Bizler Cumhuriyetin en karanlık 20 yılından geçtik. Faşit, tekçi, erkek egemen bir düzen içerisinde son 20 yılımızı tarihin en kanlı en karanlık iktidarıyla geçirdik. Değiştirmek gibi bir umudumuz var. Cumhuriyetin 2’nci yüzyılını inşa ederken, 3'ncü yol perspektifi ile demokratik cumhuriyeti inşa etmek için hedefimiz ve inancımız var. Bunun için de biz kadınlara da büyük rol ve sorumluluklar düşüyor. Yaşatan biziz, yaratan biziz. Emeği, bedeni, mücadelesiyle bu yaşamı kuran bizlerken, emeği, bedeni, yaşamları, gasp edilen, talan edilen yine biz kadınlarız. Bu nedenle Yeşil Sol Parti ile yola çıktım."
EGE'DEN ANKARA'YA DEMOKRATİK ULUS RÜZGARI
İzmir'deki seçim çalışmalarını anlatan Özkan, "İnanılmaz bir enerji ve heyecan var. İzmir'den Ankara'ya doğru şöyle güzel bir Ege rüzgarı eseceğini umut ediyoruz. Ege hepimizin bildiği gibi çok kültürlü, çok toplumlu tamda demokratik ulusun aslında vücut bulacağı bölgelerden biri. Göçmen, Yörük, Çerkes, Alevi, mülteci, romanların hep birlikte yaşadığı bir bölge. Demokratik ulus inşası için inanılmaz elverişli bir bölge. Ege'den beklentimiz yüksek, insanlarında bizden beklentisi çok yüksek. Ege'den meclise güçlü bir şekilde gideceğiz. Ama bunun için çok çalışmamız gerekiyor. Bu güzel enerji ve heyecanı örgütlülüğe dönüştürmek gibi bir sorumluluğa sahibiz" diye konuştu.
'ONURLU BİR GELECEK İÇİN YOLA ÇIKTIK'
Umut dolu bir gelecek inşası için yola çıktıklarının altını çizen Özkan, bu seçimden beklentisini şu sözlerle aktardı: "Bu seçimde İlk olarak tecridin kaldırılması, savaş politikasının son bulmasını umut ediyorum. Yıllardır hayalini kurduğumuz onurlu bir barışın kapılarını aralanacağı, onurlu bir barışa yürüyeceğimizin umudunu taşıyorum. Zindandaki bütün arkadaşlarımızı aramızda görmenin ümidini taşıyorum. Bu seçimde savaşın bitmesini, yoldaşlarımızla, özgür günlerde omuz omuza olacağımızı hayal etmek istiyorum. Ama bu seçim şöyle anlaşılmamalı, mücadele seçime endeksli değil. Barış, demokrasi, kadın, emek mücadelesi seçimlerden bağımsız kesintisiz süren bir mücadele ve devam edecek. O nedenle biz bu seçimde onurlu bir gelecek için yola koyulduk."
MA / Semra Turan – Delal Akyüz