Koçyiğit: Fezlekeler Kürt sorununun çözümüne katkı sunmaz

img

ANKARA – Fezlekelerin ne Kürt sorunun çözümüne ne de demokratik siyasete katkı sunmayacağını belirten HDP’li Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Hep beraber sorumluluk alalım. İnsanların ölüp, öldürdüğü bu coğrafyadan bu ülkeyi arındıralım” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel hakkında hazırlanan iki fezleke nedeniyle dokunulmazlığının kaldırılması görüşmeleri Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden oluşan Karma Komisyon’da görüşüldü.

HDP komisyon üyeleri yanı sıra çok sayıda milletvekilinin katılım gösterdiği komisyon, usul ihlaliyle başladı. Gazetecilerin çıkarıldığı Karma Komisyonu’nda HDP’li Güzel yerine Mehmet Rüştü Tiryaki savunma yaptı.

Tiryaki’nin savunması yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Tiryaki savunmasında Güzel hakkında düzenlenen ve bir itirafçının beyanlarının da yer aldığı fezlekeye dair, “İtirafçının 59 kişi hakkında beyanı var. Biz Semra Güzel dışında 58 kişinin kim olduğunu bilmiyoruz. Dosyada yok. Soruşturma başlatılmış olabilir, yürütülüyor olabilir. Hazırlık Komisyonu’nda bu soruşturmaya dair bilgi istenmesini talep ettim. Komisyon başkanı dosya ile alakası yok, dedi. Oysa Hazırlık Komisyonu’na bir başvuru olmadığı halde sadece Karma Komisyon’daki bir tartışma üzerine ismi geçen bir hemşire ilgili soruşturma olup, olmadığına dair yazı yazdı. Resmi talep yok. Savcılığa yazı yazdı” dedi.

MERCEK HATIRLATMASI

Tanık ve itirafçı beyanlarına ilişkin içtihatları anlatan Tiryaki, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gizli tanıklar, tanık ve itirafçı beyanlarına ilişkin verdiği kararlardan örnekler verdi. HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı davalarda gündeme gelen Mercek isimli gizli tanığın akıbetini de hatırlatan Tiryaki, “2009’da dinlendi. Yargılama aşamasında Mercek isimli bir gizli tanığın olmadığı ortaya çıktı. Mahkeme savcılığa yazdığı yazı ardından Mercek isimli bir gizli tanığın olmadığı yazıldı. Demirtaş’ın davasında hala olmayan Mercek’in beyanı var” diye hatırlattı.

İKİNCİ FEZLEKE

Güzel hakkında düzenlenen ikinci fezlekeye dair de Tiryaki, 29 Nisan 2017 tarihinde Volkan Bora’nın çatışmada yaşamını yitirdiğini ve ardından soruşturma başlatıldığını belirtti. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 9 Mayıs 2017 tarihinde isimleri çıkan 7 kişinin isimleri ve HTS kayıtlarının çıkarılmasını talep ettiğini belirten Tiryaki, “Bunlardan biri de Semra Güzel. Henüz Güzel milletvekili değilken, 6 Mart’ta İl Jandarma Komutanlığı’ndan 7 kişi hakkında örgüt üyeleriyle ilişki araştırma yapılmasını istiyor. 3 Temmuz 2018’de Güzel hakkında bir itirafçı beyanı ortaya çıkıyor” diye konuştu.

‘ÖRGÜT ÜYESİ DENEN İNSANLAR TÜRKİYE VATANDAŞI’

Güzel’in ortaya çıkan resimlerinin ortalama zekaya sahip olmayan kişiler tarafından bile bir örgütsel ilişkiye ait olmadığının anlaşılacağını dile getiren Tiryaki, “Sevdiği kişiyle olan resimler olduğunu anlayabilir. Semra Güzel’in örgüt üyesi olduğu algısı yaratılmaya çalışıldı. Bunun böyle olmadığını biraz vicdanla bu resimlere bakan herkes görebilir. Ayrıca yaşamıyla ilgili bir gizlilik yok. İlkokul, lise, üniversite, sendikal çalışmaları ve sonrasında milletvekilliği süreci var. Örgüt üyeleriyle resimleri toplumu rahatsız edebilir. Fakat döneme dair başka şeyler söylüyoruz. Örgüt üyesi denen insanların yüzde 99’u Türkiye vatandaşı. Anneleri, babaları, kardeşleri, çocukları, dayıları, halaları, teyzeleri ve ya sevgilileri var. Bu ülkede kimisi destekler desteklemez ama bizim doğru bulduğumuz bir süreç yaşandı. Çözüm süreci yaşandı. Keşke başarıya ulaşsaydı bu ülkede bir insanın burnu kanamasaydı. Kimin kusurlu olduğunu tartışmıyoruz. O çözüm sürecinde Batman’da, Hakkari’de, Şırnak’ta bölgenin tamamında birçok insan yakınlarını görmeye gitti. Bunların hepsini güvenlik görevlileri biliyordu” diye konuştu.

KÜRT SORUNU VURGUSU

Komisyonda HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de söz aldı. Koçyiğit, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “Kürt sorunu”na dair sözlerini okuyarak, “Bugün siyasi hamaset yapıp, Kürt sorunundaki çözümsüzlük kime yaramaktadır. Kürt sorunundaki çözümsüzlüğündeki kaynaklar nedir? Neden AKP 2013,2014-2015 yılları arasında çözüm masasını kurmuş, bu sorun hepimizin sorunu demişken, 7 Haziran sonrasında iktidardan düştüğünde neden tekrardan imha, inkar, asimilasyon politikalarına dönmüştür? Demek ki bunun gerçekten siyasetle çok ilişkisi var. Bugün Kürt sorunu dediğimiz şeyin kendisi çözülmek istenmeyen, yönetilmeye çalışılan, sürümce de bırakılmaya çalışılan ve en nihayetinde de siyaseten rant elde edilmeye çalışılan bir meseledir” dedi.

‘DEMOKRATİK SİYASET İNANCINI CEZALANDIRIYORSUNUZ’

Bir hekime dair görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Koçyiğit, şunları söyledi: “Bugün Kürt sorununun çıktıları üzerinden nedenlerine, temellerine bakmadan, sosyolojik, toplumsal, ekonomik, siyasi gerekçelerine bakmadan, 1921 Anayasa’sının çiğnenmiş olmasına göz atmadan, 1924 Anayasası’ndaki dönüşümü görmeden yüzyıllık süreci, koskoca bir Kürt sorununu Semra Güzel şahsında iki fotoğraf üzerinden tartışıyoruz. Bu büyük bir haksızlık, büyük bir yanlış. Bizler milletvekiliyiz. Semra Güzel’de bu parlamentonun bir üyesi. Gittiği yerde kalmayı tercih edebilirdi, kendi arkadaşı gibi kalmayı tercih edebilirdi. Ama bakın ülkeye döndü, milletvekilliği, hekimlik, demokratik siyaset yaptı. Şimdi siz neyi cezalandırıyorsunuz? Demokratik siyasete inancı, ısrarı cezalandırıyorsunuz. Demokratik siyasetin önünü kapatarak, başka bir yolu açıyorsunuz, kapı aralıyorsunuz.Oysa ki burası Meclis. Halkımızın iradesinin tescil, tecelli ettiği yer. Diyarbakır halkı onu seçip, gönderdiği biri değil mi? Diyarbakır halkı onun Kürt olduğunu, Kürt sorunun için çaba sarf edeceğini, bir Kürt milletvekili olarak bu sorunu çözmek için Meclis’e geldiğini bilerek, oy verdi. O zaman biz buradaki kararınız ne demek istersiniz zimmi olarak; Ey Kürtler size demokratik siyaset yolu kapalı, size demokratik siyaseti kapatıyoruz. Nasıl kapatıyoruz, HDP’nin Eş Genel Başkanlarını, milletvekillerini tutuklayarak, belediyelerine kayyım atayarak, seçilme ve seçme hakkını askıya alarak aslında biz size demokratik siyaseti kapatıyoruz, diyorsunuz” ifadelerini kullandı.

‘BU ANLAYIŞTAN KARDEŞLİK ÇIKMAZ’

HDP’ye yönelik saldırı ve davalara da değinen Koçyiğit, “Hakikate inanıyorsak, bu toplumun realitesini bileceğiz. Bu ülkede Kürt sorunu var. Kürtler Anayasal yurttaşlık hakkı talep ediyor ve bunu demokratik siyasete katılarak, mekanizmalar kurarak, Meclis’te ifade etmeye çalışıyorlar. Bizler de Kürt siyasetçiler olarak, bu Meclis’in bireyi olarak, dün nerede nasıl mücadele ediyorsak, bugün de mücadele ediyoruz. Siz yargısız infaz yapıyorsunuz. Sorunun özüne inmeden, gerçeğini görmeden bir insanın bir insanı sevmesi suç olarak ifade edebilir misiniz? Niye bugün Semra Güzel ile Volkan bir aile hayatı kuramadı, onlara böyle bir gelecek vaat edemedik. Bu anlayış daha çok Volkan’ın, Semra’nın canına kıyar. Bu aklın gideceği yer burasıdır. Buradan barış, çözüm, kardeşlik, eşitlik çıkmaz. Buradan bol hamaset, bol milliyetçilik, siyasi rant çıkar ama bu ülke halklarının yarasına derman olmaz” diye konuştu.

AKP’Lİ VEKİLDEN HAMASİ SÖZLER

İnsan yaşamı üzerinden siyaset yapılmasını eleştiren Koçyiğit, “Bir insanın öldüğü bir yerde hangi siyasetin önemi olabilir? İnsanlar ölmüş, yaşamını kaybetmiş. Orada benim partim kazansa ne olur senin partin kazansa ne olur” sözlerine AKP’li vekil “hamaset” sözleriyle karşılık verdi.

AKP’Lİ VEKİL GERİ ADIM ATTI

Komisyonda AKP’li milletvekilinin “öldürmeyin o zaman” sözleri tepkiyle karşılandı. HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “Muhatabına söyleyin”, HDP’li Tiryaki “Başkan nasıl müsaade edersiniz”, ‘Hadsiz, terbiyesiz’ ” sözleriyle tepki gösterdi. AKP’li vekil gelen tepkiler üzerine “PKK’ye söyledim” dedi. Komisyon Başkanı ise AKP’li vekili savunarak, “terbiyesiz” denmesini eleştirdi.

HDP’li Tiryaki, “Bakın biz çocuk değiliz, bir milletvekili konuşurken ‘ona öldürmeyin o zaman’ derseniz. Kime söylüyorsunuz. Askerlerimiz ölüyor, diyor. Öldürmeyin diyor, bundan daha büyük bir saygısızlık olur mu?” sözleriyle karşılık verdi.

‘NASIL İNSANLARIN ÖLMESİNİ ENGELLERİZ ONU SORALIM’

Konuşmasına devam eden Koçyiğit, şunları belirtti: “Benim sözlerim çok açık. İnsanlar ölüyor, insanların öldüğü yerde siyaset yapmayı etik bulmayız. Kim öldürüldüğüne bakmam ben. Kim öldürdü sorusunun cevabını sizde biliyorsunuz. Bu sorularla nasıl kangrene döndüğünü, yürüttüğünüz çözüm sürecine, genel başkanınız sözlerine referans ile konuşuyoruz. Bir bütünen parti tarihinize karşı çıkmıyorsanız, bu sözleri desteklemeniz lazım. Kürt sorunu, benim sorunum diyen sizin Genel Başkanınız. Demek ki siyasi, tarihsel bir olgu, gerçeklik, realite var. Burada kalkıp, kim öldürüyorsunuz sorusunun kendisini çıkılmaz bir soruna döndürür. Soru şu olmalı; nasıl önleriz? Nasıl insanların ölmesini engelleriz. Milletvekilleri olarak halkın verdiği yetkiyle siyasi hamaset konusunda çıkarırız. Silaha, bombaya harcadığımız parayı çocuklarımıza gelecek olarak hazırlarız. Bu hamaset dili, bu yöntemler, bu fezlekeler ne Kürt sorununu çözer ne de demokratik siyasete katkı sunar. Semra Güzel’in kadın özgürlük mücadelesi dün olduğu gibi yarın da devam eder.

SİYASİ SORUMLULUK ALALIM

Bu fezleke ile Meclis’in tarihine kara bir leke düşer. Hep beraber elimizi taşın altına koyalım, siyasi bedeli varsa gelin hep beraber sorumluluk alalım. Siyasi, kişisel geleceğimize de mal olacaksa da gelin adım atalım, insanların ölüp, öldürdüğü bu coğrafyadan bu ülkeyi arındıralım. Vekillerimizde ya da başkaları da sırf yakınlarını gördükleri için yargısız infazların konusu edilmesin, bu Meclisin en büyük ayıbıdır. Siyasi olarak sorumluluk alın. Bu ülkenin tek bir insanın hayatı hepimizin siyasetinden de partisinden de kıymetlidir.”

Karma Komisyon konuşmalarla devam ediyor.