Beştaş: İktidarın dili ‘Ali’ diyor, gözleri Muaviye'ye bakıyor

img

ANKARA – Genel Kurul’da Kürtçe üzerine yaşanan tartışmalarda söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “İktidarın dili ‘Ali’ diyor, ama gözleri Muaviye'ye bakıyor. 21'inci yüzyılın yeni inkâr döneminin adı AKP'dir” dedi.

Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin birinci bölüm maddeleri görüşülmeye devam ediliyor. Görüşmelerde HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ’ın Kürt kültürü ve Kürtçe’ye baskıları dile getirmesine AKP’lilerden tepki geldi.

KÜRTÇE’YE BASKIYI İNKAR ETTİ

HDP’li Dağ ardından söz alan AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, Kürtçe’ye baskıları ret ederek, baskı olmadığını TRT 6 üzerinden savundu. AKP’li Özkan Genel Kurul’da “Türkiye Cumhuriyeti devletinde Kürtçe kanal var yani devlet kanalı. Kürt vatandaşlarımızın izleyebileceği, takip edebileceği devlet televizyonunu kurmuş bir Hükûmetiz, bir devletiz biz. Nasıl Kürtçe yasak olabilir? Kürt vatandaşlarımızın dili önünde bir engel söz konusu olursa bunu biz kaldırırız, o engelin önünde öncelikle biz dururuz, buna müsaade edemeyiz” sözlerini sarf etti.

Kardeşlik hukuku üzerinden savunma yapan Özkan, Halepçe Katliamı üzerinden tartışmayı PKK ve YPG’ye getirdi. Özkan’ın sözlerine HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, “Ne zaman buraya gelecek diye bekliyordum” dedi. HDP İdare Amiri Mahmut Toğrul da Roboski Katliamı’nı hatırlatarak, “Roboski'de ne yaptığını bir anlat, Roboski'de! O katlettiğiniz çocukları anlat” dedi.

Özkan’ın “Halepçe'yi unutmayın, Halepçe'yi” sözlerine Toğrul, “Roboski'yi unutmayacağız, Roboski'yi” dedi.

BEŞTAŞ ROBOSKİ’Yİ HATIRLATTI

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da, “Bizim haklarımızı koruyorlarmış da, Kürt halkının haklarını. Eğer hakları korumak katliam yapmaksa ve katliam yapanları cezasız bırakmaksa, evet, haklar korunuyor gerçekten. Roboski katliamının, Dedeoğulları katliamının daha kanı kurumadı, daha bunun hesabını vermediler. İktidar olarak bugün Kürt halkına yapılanların tam da arkasında duruyorlar. Ellerinde pamuk bir eldiven ama demirden bir eldiven var, her yerde vuruyorlar, hiçbir hakkı kabul etmiyorlar. Ama yeri geldiğinde büyük bir kardeşlik edebiyatı yapıyorlar. Kardeşlik mücadelesi veren biziz, Halkların Demokratik Partisidir, eşitlik mücadelesi veren HDP’dir” dedi.

Beştaş’ın konuşması sırasında mimik işaretleri yapan AKP’li Oya Eronat’a tepki de gecikmedi. Beştaş, “Çok güzelsiniz, ağzınızı eğiyorsunuz, ona bakıyorum, bir milletvekiline çok yakışıyor. Dil çıkarmak ve ağız eğmek çok yakışıyor gerçekten” demesine Eronat, “Çok güzelim, evet, çok güzelim” sözleriyle savundu. Beştaş da “Tam size yakışan bir hareket, tebrik ediyorum” dedi.

‘İNSANLAR TERCÜMANLA DOKTORA GİDİYOR’

Türkiye'de Kürtçe bilmeyen birinin yanında tercüman götürmek zorunda olduğunu dile getiren Beştaş, “Biz defalarca kamu hizmetlerinin kendi ana dillerinde yapılması için kanun teklifleri verdik, araştırma önergeleri verdik. Hepimiz bunun tanıklığını yapıyoruz. Bugün doktora bile Kürt kadınları özellikle Türkçe bilmeyenler ve okula gitmeyenler yanlarında çocuklarını, kardeşlerini, eşlerini götürüp kendi hastalıklarını anlatmaya çalışıyorlar” dedi.

AKP’li Oya Eronat ise tüm doktorların Kürtçe bildiğini öne sürdü.

KÜRTÇE YİNE X OLDU

Türkiye’de ayrımcılık ve Kürt düşmanlığının AKP döneminde zirve yaptığını anlatan Beştaş, ekledi: “Bugüne kadar var olan kazanımlar da Kürt halkının vermiş olduğu mücadelenin sonucudur. Ödemiş oldukları büyük bedellerin sonucudur. Kimse gelip, lütfedip TRT Kurdî'yi ya da şunu bunu kurmadı. AKP Genel Başkanı Kürdistan illerine gidince, coğrafyasına gidince, kendisine ‘ ...(x)’ (Hun bi xer hatin) afişleri asılıyor ama biz gittiğimizde herhangi bir Kürtçe yazı astıramıyoruz. Kendilerine gelince şov olsun diye Binali Yıldırım gidip ‘Kürdistan mebusları’ diyor ya da kendileri ‘Kürdistan’ lafları kullanıyor ama Kürtler bunu söyleyince bir saldırıya maruz kalıyor. Yani diyorlar ki: ‘Biz söylersek tamam ama siz söylerseniz olmaz.’ En son Batman'da, ya, on yıllardır -kaç yıllıktır bilmiyorum ama herhâlde elli yıllık bir parçadır- ‘...’(x) (Batmana Kurdanê) diye bir parça var; Erdoğan'ı karşılarken o Kürtçe ezgi, parça çalındı, oradan ‘Kürt’ çıkarıldı ya, parçanın orijinalinden ‘...’(x) bölümü çıkarıldı.” Her ne kadar AKP’li Cahit Özkan, Kürtçe’nin yasaklanmadığını savunsa da bir kez daha Kürtçe sözler tutanaklara “x” olarak geçti. 

BEŞTAŞ’TAN ERONAT’A YANIT: KÜRTLERİN YÜZ KARASISIN

Kürt olan AKP’li Eronat ise Kürt kelimesinin çıkarılmasını “Zorunuza gitti herhalde; zorunuza gitti” diye savundu. Beştaş, Eronat’a cevaben “Kürt halkının yüz karasısınız!” sözleriyle yanıt verdi.

‘KÜRT SORUNU YOKTUR’ DİYEN SİZİN BAŞKANINIZ

Söz alan AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, “Tutuklu ve hükümlülerin kendi ana dilinde avukatlarıyla ve yakınlarıyla görüşmesi mümkün değildi, biz bu özgürlüğü getirmişiz, nasıl Kürt düşmanı olabiliriz, nasıl Kürtlere düşman olabiliriz? Biz bu ülkede Kürtlerin, bütün vatandaşlarımızın dillerinin ve etnik kimlik ifadelerinin teminatıyız” derken, HDP’li Serpil Kemalbay, “ ‘Kürt sorunu yoktur’ diyen sizsiniz, sizin Başkanınız” diye yanıt verdi.

Artuklu Üniversitesi’nde Kürtçe bölüm açtıklarını söyleyen Özkan’a yanıt gecikmeden HDP’li Mahmut Toğrul’dan geldi. Toğrul, “6 öğretim üyesini niye attınız orada? 6 öğretim üyesini niye attınız? Bölümü kapattınız, haberin yok; bölümü kapattınız, haberiniz yok. Kapattınız, kapattınız, haberiniz yok” dedi.

OKULLARIN KAPATILMASINI UNUTTU

İlan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ardından Kürtçe ders veren okulları kapattıklarını unutan AKP’li Cahit Özkan, “Farklı dil ve lehçelerde eğitim yapan özel okulların açılmasını mümkün hâle getirdik. Klavye özgürlüğü bile yoktu, düşünebiliyor musunuz? Klavye özgürlüğü bile yokken, istediği dilde klavyede yazamazken bu özgürlüğü de biz getirdik” diye konuştu.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Sayın Başkan, AKP iktidarı bir tek şeyin teminatı olabilir, inkârın, asimilasyonun, hukuksuzluğun ve kumpas davalarının ve siyasi terörün ancak temsilcisi olabilir” diyerek, sözlerine başladı. “Evet, onların dili ‘Ali’ diyor, ama gözleri Muaviye'ye bakıyor. Gerçekten gerçeklik tam da budur. Çok iyi bilir, dün açıklaması epeyce gündem oldu. Ya, sizin Kürtçeye düşmanlığınız yok da Japonya'da Kürt Dili Bölümü açıldı, Dışişleri Bakanlığınız niye baskı yaptı? Kürtçe eğitim verilmesin diye Japonya'ya kadar baskı yaptılar. (HDP sıralarından alkışlar) Dünyanın her yerinde Kürt diliyle sorunları var, Kürtlerle sorunları var; bu hikâyeleri bize anlatmasınlar” dedi.

‘KÜRT HALKI MÜCADELEYLE KAZANDI’

AKP’li Özkan’ın Kürtçe’ye dair “Biz yaptık, biz verdik” sözlerine de yanıt veren Beştaş, şöyle konuştu: “Onlar hiçbir şey yapmadı, bu bir mücadeledir; Kürt halkı dilini kullanmasaydı, bugüne kadar getirmeseydi, bunun mücadelesini vermeseydi, hiçbir adım zaten atılmazdı ve 21'inci yüzyılın yeni inkâr döneminin adı AKP'dir. Yeni bir inkâr dönemi başlatıyor, bir yandan ‘kardeşlerim’ diyor, bir yandan da katliamları aklıyor. Ya, Kemal Kurkut'un katili beraat etti ya, var mı ötesi? ‘Nevroz’da arkasından tek kurşunla öldürüldü ve AKP yargısı beraat kararı verdi. Kürtlerin hiçbir katiline ceza verilmiyor, sırtları sıvazlanıyor. Benim arkadaşım Tahir Elçi'nin katili bile şu anda lüks koltuklarda gelip oturuyor, uzaktan ahkâm kesiyor. Türkiye’de yaşayan Kürtlere ve Türklere söylüyorum: Bu çatışma, bu düşmanlık ne Kürt'e ne Türk'e bir fayda getirmez.”