DTK ve DBP'den Mersin temasları

img

MERSİN – DTK, DBP ve HDK heyeti, Mersin’deki temasları kapsamında KESK Mersin Şubesi, Mersin Barosu ve MEİSAD'ı ziyaret ederek, sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldi. 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi’nin “Birlikte örgütlenip birlikte güçleneceğiz” sloganıyla düzenlediği kampanya çerçevesinde Mersin’de bir dizi temaslarda bulundu. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İdil Uğurlu, HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan’ın aralarında bulunduğu heyet, Mersin KESK, Mersin Barosu ve MEİSAD’ı ziyaret etti.

‘TÜRKİYEDE CİDDİ EKONOMİK VE EŞİTSİZLİK SORUNU VAR’

Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ne yapılan ziyaret sırasında kısa bir konuşma yapan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, “Sizlerin doğu illeri dediğiniz ve bizimde Kürdistan dediğimiz bölgenin yeraltı zenginliklerine hala dokunulmamış.  Yani Rojava bölgesi ile arasında sadece bir tel sınır var. O bölgede o kadar petrol var. Bur ada yok mu? Burada da var ama hala buraya neşter vurulmamış. Çünkü orada devam eden devasa Kürt sorunu var. Bazıları bunu düşük yoğunluklu savaş dedi bazıları başka şeyler dedi. Adını doğru koymasak doğru çözümü bulamayız. O açıdan biz sürekli Kürt sorunu diyoruz. Türkiye’de çok ciddi bir Kürt sorunu var. Türkiye’de çok ciddi fakirlik ve eşitsizlik sorun var. Ülkenin yarısı zenginken diğer yarısı açsa burada bir sorun vardır. Onun için bu ülkede sivil toplum örgütlerinin ne diyeceği çok önemlidir” dedi.

‘EKONOMİK KRİZİN KAYNAĞI SİYASAL KRİZDİR’

Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Baydemir ise şunları belirtti: “Türkiye’nin demokrasisi ve Kürt halkının özgürlük mücadelesi için uzun bir süredir mücadele ediyoruz” diyerek, “Siyasal, toplumsal ve ekonomik anlamdaki birçok sorunun doğrudan muhatabı olan bir çevreyiz. Ülkemizde ekonomik kriz hali var. Bu ekonomik krizin kaynağı siyasal krizden kaynaklanıyor. Bunun sonuçlarını bütün Türkiye toplumu yaşıyor. Artık bu durumun sürdürülemeyecek noktadır. Özellikle ülkenin temel sorunlarını Kürt halkına saldırılar gerçekleştirerek bunun üzerine perde çekmeye çalışan bir iktidar gerçeğiyle karşı karşıyayız.”

Son olarak konuşan MEİSAD Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Engin, siyasal ittifaklara atıfta bulunarak, siyaset dilinin yumuşatılması gerektiğini söyledi.

Buradan ayrılan heyet, sivil toplum örgütleri temsilcileri ile bir araya geldi.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI İLE BULUŞMA 

Buluşmada konuşan HDK Eşsözcüsü İdil Uğurlu, Ortadoğu’da 3’üncü dünya savaşının başlatıldığını dile getirerek, Türkiye’deki iktidarın da Türk, milliyetçi, sünni ve erkek aklıyla devleti yönetmeye çalıştığını belirtti.

İktidarların bu zihniyet ile geçen 100 yıllık süreçte devleti yönetemediklerini gösterdiklerini kaydeden Uğurlu, “Bizler de bu devlet sisteminden umudu olmayan, alternatif üreten ve 3’üncü yolu inşa etmeye çalışıyoruz. Bunun için STÖ’lerle bir araya geliyoruz” dedi.DTK ve DBP’ye yönelik saldırıların devam ettiğini söyleyen Uğurlu, “AKP-MHP faşizmi, Kürt sorunun çözümü için emek veren umut vaat eden kongreyi kendilerine risk olarak gördüler. İmralı’da sayın Abdullah Öcalan üzerinde başlayan tecrit diğer cezaevlerine yayıldı ve şuan ise hepimiz tecrit altındayız. Hepimiz açık cezaevindeyiz. AKP-MHP faşizmine karşı onların baskılarına rağmen güçlüyüz. Demokrasi ittifakı oluşturmalı ve bir araya gelmeliyiz. Aynı şeyleri düşünmeyebiliriz ama AKP-MHP faşizmini geriletmek için bir araya gelebiliriz” diye konuştu.

‘KÜRT HALKININ DEĞERLERİNE YÖNELİK SALDIRI VAR’

Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır da Kürt halkının değerlerine yönelik saldırılara dikkat çekerek, “Kürt halkı açısından 21. yy siyasal ve toplumsal tarihsel fırsatı sunuyor. Özellikle Ortadoğu’daki bölgesel güçler Kürt halkının tarihine, coğrafyasına ve kimliğini yok etmek istercesine saldırıyor. Bir yanımız özgürlük ve kurtuluşu müjdelerken diğer yanımız da bir bütün olarak varlığını koruma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu gün başta Irak ve Suriye başta olmak üzere AKP-MHP faşizminin ulusalcı yaklaşımları, Kürtlerin kazanımlarının yok etmeye yöneliktir” diye belirtti.

GÜVEN: DEMOKRATİK ULUS PERSPEKTİFİ ÇAREDİR

Ziyarette son olarak konuşan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ise salonu işaret ederek, “Aslında Türkiye’deki sorunu bu tabloya baksalar çözümün çok kolay olduğunu görecekler. Herkesi kapsayan çoğulcu bir anayasa ile Türkiye’deki bütün sorunlarının çözüleceğini görmek gerekir. Gerçek geciktirilebilir ama güneş gibidir muhakkak doğacaktır. DTK’yi kapatmakla mücadeleyi bitiremezler. AKP artık gidicidir. Ama gitmeden daha nasıl zülüm ederim düşüncesindedir. Bütün egemenler diyor ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyorlar. Evet onlara katılıyoruz. Artık kadınlara işkence edenler sokakta eskisi gibi dolaşamayacak. Doğaya karşı yapılan talana doğa kendisi cevap veriyor. Bütün despotluklara karşı bir panzehir var. Biz Kürdistan’dan baktığımız zaman ancak ve ancak demokratik ulus perspektifi ile çare olur. İşte biz bunu örgütlüyoruz. Artık demokratik konfederal olmalı sistemler” şeklinde konuştu.

Buluşma katılımcıların soru ve görüşlerinin ardından sonlandı.