Arslan: Ne olursa olsun son muhteşem olacak

img

DİYARBAKIR - DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, Kürtlerin özgürlüğe kavuşmasının yolunun ulusal birlikten geçtiğini belirterek, “Kürt karşıtı önceki iktidarlar gibi AKP de tarihin çöp sepetine gidecektir. Ne olursa olsun sonucun muhteşem olacağını biliyoruz" dedi. 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Örgütü, 5. Olağanüstü Kongresi'ni “Aydınlanan toplum ile özgür geleceğe” sloganıyla HDP Diyarbakır İl Örgütü binasında bulunan Vedat Aydın Konferans Salonu’nda gerçekleştirdi. Kongre salonuna, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fotoğrafının yanı sıra “Genç başladık genç başaracağız”, “Sonuç muhteşem olacak” ve “Referansı Guantanamo olanlara cevabımız Amed Zindanı’dır” afişleri asıldı. Kongreye, DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DTK Divan üyeleri, HDP Diyarbakır milletvekilleri Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp, Türkiye Kürdistan Sosyalist Partisi "Partiya Sosyalîst a Kurdistan" (PSK), HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanları, Barış Anneleri Meclisi, 78’liler Derneği, Sur’un Yıkımına Hayır Platformu, Amedspor taraftar grupları ile çeşitli sivil toplum örgütleri temsilcisi ve yurttaşlar katıldı.
 
Müzik dinletisi ve zılgıtlarla başlayan kongrede, divan üyelerinin seçilmesi ardından saygı duruşunda bulunuldu. Roboski Katliamı'nda yaşamını yitirenler anıldıktan sonra hazırlanan sine vizyon gösterimi yapıldı. Sine vizyon gösteriminde Öcalan'ın görünmesi sırasında salondakiler tarafından “Bê serok jiyan nabe!” sloganları atıldı.
 
'SALDIRILARDAN DOLAYI MİSYONUMUZU YERİNE GETİREMEDİK'
 
Kongrenin açılış konuşmasını yapan DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Ruken Akça, DBP’nin asıl misyonunun siyaset akademisi olduğunu vurgulayarak, son süreçte kendilerine yapılan faşizan saldırılardan dolayı misyonlarını yerine getiremediklerini söyledi. 2018 yılının Kürt halkının özgürlük yılı olması temennisinde bulunan Akça, bunun için Kürt ulusal birliğinin gerekli olduğunun altını çizdi. Akça, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın perspektifi ışığında Kürt halkının özgürleşeceğini kaydederek, “26 Aralık 2016 yılından bu yana yaptıklarımız var yapamadıklarımız var. Yapmadığımız her şey için burada özeleştiri vermek istiyorum” dedi. 
 
‘DEVLET NEDEN MEZARLARDAN KORKUYOR?'
 
HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, Roboski’de yaşamını yitirenleri anarak başladığı konuşmasına şöyle devam etti: “Herkes bilsin ki; Roboski'nin yarası asla bu halkın yüreğinden silinmeyecektir. Yeni bir yıla giriyoruz. Tüm saldırılara rağmen DBP ayaktadır. Özgürlük yürüyüşüne devam ediyor. Sebahat Tuncel şahsında tüm tutuklu siyasilerimizi buradan selamlamak istiyorum. Buradan DBP’nin mücadelesine güçlü şekilde devam ettiği müjdesini tutuklu arkadaşlara vermek istiyorum. Asla başaramayacaklar. Bu kongre bunun da mesajı olacaktır" diye belirtti. 
 
Son dönem mezarlıklara dönük saldırıları hatırlatan Uca, “Bugün bu devlet bizim mezarlardan dahi korkmaktadır. Sormak istiyorum; bu devlet mezarlardan neden korkmaktadır? Uzun süreden beridir Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’dan haber alınamıyor. Bugün İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan şahsında 40 milyon Kürt halkı rehin alınmak istenmektedir. Biz bugün sadece İmralı tecridinin kaldırılmasını değil Kürt Halk Önderi'nin tamamen özgür bırakılmasını istiyoruz.  Ortadoğu’da sınırlar yeniden çizilirken Kürtleri öncüsüz bırakmak için Kürt halkının iradesi olan siyasiler rehin alınmıştır. Bunlarla yetinmeyenler bugün cezaevlerinde tek tip kıyafet dayatmasında bulunuyor. Bu salonda çok güzel bir afiş var, 'Referansı Guantanamo olanlara cevabımız Amed Zindanı’dır” ifadelerini kullandı. 
 
‘KÜRTLER ORTADOĞU’DAKİ EN BÜYÜK GÜCÜN TEMSİLCİSİ'
 
DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan ise, partilerinin faşist saldırılarla tasfiye edilmek istenildiğini ifade ederek, şöyle dedi: “Her ne kadar partimizi tasfiye etmeyi kafalarına koymuş olsalar bile bugün bu kongre bunu başaramayacaklarının somut nişanesidir. Bu zor günler kuşkusuz geçecektir. Cumhuriyet tarihinden bu yana Kürt halkına yönelik katliam politikaları eksik olmasa da Kürtler bugün Ortadoğu’nun en büyük gücünün temsilcisi konumundadır.
 
‘NE OLURSA OLSUN SON MUHTEŞEM OLACAK'
 
Kürt sorunu, demokratik yöntemlerle çözülmedikçe Kürt halkına katliamlar dayatılmaya devam edilecektir. Halkımıza bu katliamları dayatanlar tarihteki diğer iktidarlar gibi tarihin çöp sepetine gidecektir. Cumhuriyet tarihindeki tüm iktidarlar Kürt halkına karşı uyguladıkları faşist politikalarda asla başarılı olamadılar. Bilinmeli ki bu faşist uygulamaları dayatan AKP’de tarihin çöp sepetine gidecektir. Biz ne olursa olsun sonucun muhteşem olacağını biliyoruz.
 
‘PARAMİLİTER GÜÇLERE YASAL ZEMİN HAZIRLANMAYA ÇALIŞILMAKTADIR’
 
Son çıkan KHK’lerde hem Kürdistan halkı hem de Türkiye halkı için kritik iki madde vardır. Bunlardan biri sivillere yargı muafiyeti getirilmesidir. Aslında biz bu kararnamelere çok şaşırmıyoruz çünkü daha önce bu pratik Hizbullah ile yaşatılmıştı. Bir zamanlar yurtsever Kürt gençleri gece yarıları Hizbullah'ın kurşunlarının hedefi edilmeye çalışılıyordu. Bugün AKP buna yasal zemin hazırlamaya çalışmaktadır. Nasıl ki 90’larda devletin desteklediği Hizbullah devletin başına bela olduysa bugün oluşturulan paramiliter oluşumlar da devletin başına bela olacaktır.
 
Bir diğeri ise Türkiye tarihinde ilk diyemeyeceğimiz tek tip kıyafet dayatmasıdır. 80’lerdeki tek tip dayatması cezaevlerinde ölümle sonuçlanmıştı. Bugün aynı dayatmayı yapmak cezaevlerinden ölüm bekleyen anlayışın sonucudur. Bugün tüm Türkiye halkına tek tip kıyafet giydirilmek istenmektedir. Cezaevlerindeki hiç bir siyasi tutuklu kendi şahsı adına cezaevinde değildir. Kürt halkının iradesi oldukları için cezaevlerine konuldular. Bizler tek tip kıyafete karşı ödenmesi gereken bedeli cezaevlerinde bulunanlara bırakmamız lazım çünkü cezaevindeki yoldaşlarımız gereken bedelleri ödeyerek oralara girdiler.
 
KÜRT SORUNUNUN MUHATABI ABDULLAH ÖCALAN’DIR
 
Bugün demokratik siyasetin kanalları İmralı tecridi ile kapatılmıştır. Bugün Kürt sorununu çözmek isteyenler 40 milyon Kürdün iradesi olan Sayın Abdullah Öcalan’ı muhatap almak zorundadırlar. AKP iktidara gelirken Kürt halkının desteğini almak için Kürt sorununu çözeceğini iddia ediyordu. Kürtlerle yakın ilişki kurarak, Kürtleri kandırarak iktidar oldu. İktidarını kurumsallaştırdıktan sonra Kürtlerle savaşmaya başladı. Kürt halkı Erdoğan’ın karanlık, faşist yüzünü görmüştür. Kürt halkı AKP’ye gereken cevabı vermiştir. Bundan kaynaklı olacak ki Erdoğan bugün Kürdistan illerine ziyaretler yapmaktadır. 2018 yılı Erdoğan’ın tahtının başına yıkılacağı yıl olacaktır. Kürtler hangi iktidardan desteğini çekmişse o iktidarın sürmesi mümkün olmamıştır.  
 
ULUSAL BİRLİK SAĞLANMALIDIR
 
Kürtler 21’inci yüzyılda özgürlük ve statülerine kavuşacaksa bu yol Kürt ulusal birliği yolundan geçmektedir. Bugün Türkiye’nin Rojava’daki kazanımlara saldırmasının nedeni budur. Her ne kadar bu hükümetler dönemsel olarak halkımız ile yakın ilişkiye girmiş olsa da bunlar Kürt düşmanlığından asla vazgeçmemiştir. Kürt halkı tüm gücünü tek bir noktada toplayamadığı için dört parçadaki Kürt halkı saldırıların hedefi olmaktadır. Dört parça Kürdistan’ın her karış toprağı kahramanların kanıyla sulandı.”
 
Konuşmaların ardından tek liste ile gidilen seçimde DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanlığı'na İbrahim Çiçek ve Naşide Toprak seçildi.