İZMİR - Birçok sanatçının eserlerini seslendirdiği Koma Agirê Zerdeşt, 28 yıllık çalışmalarını arşiv bir albümle taçlandırmayı hedefliyor.
Kurulduğu 1996'dan beri dağılıp toparlanan ve birçok grup ve sanatçı tarafından seslendirilen eserleriyle hafızalara kazınan Koma Agirê Zerdeşt, 28 yıllık tarihini arşiv niteliğinde bir albümle taçlandırmayı hedefliyor. Koma Agirê Jiyan'ın seslendirdiği "Zilan" ve sanatçı Farqîn'in seslendirdiği "Dara Jînê" şarkılarının bestekârı Koma Agirê Zerdeşt, bu yıl İzmir Newroz'unda sahne almasıyla yeniden bir araya geldi. Bilinen bestelerin yanında, birçok şarkının da müziğini yapan grup, 28 yıllık çalışmalarını bir albümde buluşturmayı hedefliyor. 2014'te girdiği dağılma sürecini, Jîn Art bünyesine katılarak yavaşlatan grubun, bu yılki İzmir Newrozu'nda sergilediği performans, gruba yeniden can verdi. Performansı beğeni toplayan grup üyeleri, birlikte yola devam etme kararı aldı.
Sanat yaşamını 1995'te Mezopotamya Kültür Merkezi'nin bağlama kursunda başlayan Koma Agirê Zerdeşt'in üyesi Bülent Kılıç ve grubun solisti Yaşar Demir, grubun hikayesini ve yeni dönem planlarını anlattı.
GRUP KENDİ MÜZİSYENLERİNİ YETİŞTİRDİ
Gruptaki tarz değişikliği ihtiyacından ötürü, bağlamanın yanında davul eğitimi alarak, grupta çalışma yürütmeye başladığını aktaran Kılıç, grubun her zaman kendi müzisyenlerini yetiştirdiğini vurguladı. Grubun her zaman kendi kendine yetmesinde MKM'nin rolüne işaret eden Kılıç, "Bas gitarcı yoksa bas gitarcı, bağlamacısı yoksa bağlamacı yetiştiriyoruz. Hep kendi imkanları ile MKM'deki kursiyerlerden müzisyen yetiştiriyordu ve gruba dahil ediyordu. Süreç içerisinde ben de grubun bir parçası oldum. 2007 yılında grup tekrar toparlanma aşamasına girdi. Birçok sanatçı arkadaşımız da bu grubun bestelediği eserleri seslendirdi. Grup her zaman kendi eserleriyle ayakta kalmaya çalıştı. 2012 yılından 2014 yılına kadar Yaşar (Demir) arkadaş ile grubu tekrar ayağa kaldırma çalışmalarımız oldu. Birçok konsere çıktık, albüm çalışmasına başladık. Ancak tamamlayamadık. 1996 yılından bu yana hep dağılıp toparlandık" ifadelerini kullandı.
'ZORLU BİR SÜREÇ YAŞANDI'
Bu yıl Ege Bölgesi'nde düzenlenen Newroz programlarında tekrar sahne almaya başladıklarını söyleyen Kılıç, "Grubumuz 5 kişi ile çalışma yürütüyor. Süreç gerçekten çok zorluydu. Otantik tarzda müzik üretmeye devam ettik. Repertuarımız henüz tüketilemediğinden dolayı biraz tekrar ediyor, yıllar sonra seslendirdiğimiz parçalar hala aynı repertuara ait. Zaman zaman bunun da eleştirisini alıyoruz. Yine de bugün müziğimizi seslendirmeye devam ediyoruz" diye konuştu.
'KÜRT KÜLTÜR VE SANATINDAKİ YERİ ÖNEMLİ'
Grubun solistlerinden Yaşar Demir, Koma Agirê Zerdeşt'in özellikle halk müziği düzenleme ve icra etme konusunda çalışmalara yoğunlaştığını belirterek, "Seslendirdiğimiz her bir parçanın yeri arkadaşlarımız için ayrı ayrıdır. Agirê Zerdeşt'in Kürt kültür ve sanatındaki yeri gerçekten önemlidir. Şarkılarımızı başka grupların seslendirmesi de bizim için çok değerli. Grup üyelerimizin de her biri, birçok konuda üretime katkı sunabilen kişiler. Bir eksilik yaşandığı vakit arkadaşlarımız hemen birlikte çözüm üretebiliyorlar. Grup olmanın anlamı da budur zaten" şeklinde konuştu.
'BİR ARŞİVLE TAÇLANDIRMAYI İSTİYORUZ'
Yaklaşık 2 albüm dolduracak kadar şarkı seslendirdiklerini belirten Demir, "Bu süreçte 20-25 şarkımızın formunun oturması için çaba sarf ediyoruz. Bizim için her şarkının özel bir anlamı var. Kürt kültür ve sanatına olabildiğince doğru ve güzel bir şekilde katkı sunmaya çaba sarf ediyoruz. Açıkçası albüm yapma konusunda çok büyük konuşmamak gerektiğini düşünüyorum. Çalışma yapıyoruz. Her ne kadar çalışmalar yapsak da yarın ne gibi sorunların karşımıza çıkabileceğini kestirmek çok zor. Ama bugüne kadar içimizde yer arkadaşlarımızın izinden gidiyoruz ve şarkılarımızı doğru zamanda bir arşivle taçlandırmayı istiyoruz. Sonuç itibariyle 28 yıllık bir emeğin ürünlerini icra ediyoruz."