Dersim’in 'Çılgın Davulcu'su

img

DERSİM - Küçük yaşta bidonlarla ritim tutarak işe başlayan ve kentte “Çılgın Davulcu” adıyla tanınan Muharrem Yıldız, davul çalmanın kendisi için bir yaşam tarzına dönüştüğünü ifade etti. 

 Ortadoğu toplumunda birçok halk için önemli enstrümanlardan olan davul, dünden bugüne eskimeyen ezgilerin bir eşlikçisi niteliğinde. Kürtlerin geleneksel eğlence müziklerinde de çok kullandıkları davul, özellikle düğün ya da eğlencelerin vazgeçilmez enstrümanlarından biri. Dersim’in Pertek ilçesine bağlı Pınarlar köyünde yaşayan ve herkes tarafından “Dersim’in Çılgın Davulcusu” olarak bilinen Muharrem Yıldız (35), davul çalmaya aşkla bağlı. 
 
Davulla tanışıklığının çocukluk yaşlarına dayandığını dile getiren Yıldız, o yıllarda davulu olmadığı için bidonlarla ritim tutar. Davul sevgisini, “Düğünde davul ve zurna çalınınca sanki bende çalmak zorundaymışım psikolojisine giriyordum ve çalma zorunluluğunu hissediyordum” sözleriyle ifade eden Yıldız, “Zamanla davulun yanı sıra zurnaya da merak saldım, ikisini çalmasam olmazmış gibi geliyordu. Çok hareketli olduğum için zurna çalarken aşırı hareketten nefes alış verişlerimde sıkıntı yaşanmaya başladım. Bu nedenle sadece davul çalıyorum” diye belirtti.
 
PROFESYONEL DAVUCU
 
Köylerinden bulunan bir davulcudan 16’lı yaşlarda eski bir davul aldığını kaydeden Yıldız ilk kez toplum içinde davul çalma hikayesini şöyle anlattı: “Evde tek başıma davul çalardım. Köyde benden iki yaş büyük bir arkadaşım vardı. Düğünü olacaktı ve düğününde benim davul çalmamı istedi ama ben böyle bir şeyin olamayacağını söyledim. Çünkü düğünde çalmak bir sorumluluk istiyordu. O güne kadar keyfi olarak evde çalışıyordum ve zurna eşliğinde hiç çalmamıştım. Ama benim çalmam için zorladı. Korkularım yüzünden, arkadaşım ‘tamam sen çal, ne olur olmaz diye yedekte davulcu tutarım’ dedi ve düğününde gitti yedek davul ve zurnacı getirdi. Ama onlara çaldırmadı. Benim de profesyonel olarak ilk düğünüm olduğu için utanıyordum. O gün düğün bitene kadar gözlerim kapalı olarak akşama kadar davul çaldım.” 
 
Yıldız, o günden sonra insanların kendisini düğünlerine davulcu olarak çağırmaya başladığını söyledi. 
 
‘ÇILGIN DAVULCU’
 
Dersim’de yurttaşlar tarafından “Çılgın Davulcu” olarak tanınmasını da Yıldız şu şekilde aktardı: “Yaklaşık 10 yıl önce Mazgirt ilçesine bağlı bir köy düğününde küçük yaşta bir çocuk yanıma gelerek ‘Abi ne kadar çılgın çalışıyorsun’ dedi. Bu cümleyi birkaç kez yanıma gelerek tekrarladı. Çocuğun öyle demesi hoşuma gitmişti ve bende gittim kartvizit bastım. Kartvizitte de ‘Çılgın Davulcu’ yazdım ama utangaçlıktan kaynaklı çılgını küçük yazdırdım. O günden bugüne herkes ‘çılgın davulcu’ diye seslenir. Şuan çoğu insan benim gerçek ismimi bile bilmez” ifadesinde bulundu.   
 
Davul çaldığı sırada zaman zaman yere uzanan, hızlı şekilde etrafında dönen ve kimi zaman da sandalye çıkan Yıldız, “Bir davulcunun iyi davul çalması elbet önemli ama esasında, oyuncular davulcuyu coşturur. Bazen o ruh yakalanmıyor. Bu nedenle insanlar küçük serzenişlerde bulunabiliyor” dedi.
 
'DAVULUMU SEVİYORUM'
 
Davul çalarken kendini kaybettiğini kaydeden Yıldız, “Sırf birinin isteği için yapmaya çalıştığımda yapamıyorum. Olmuyor, sarmıyor. Beynim kabul etmiyor. Davul benim için yaşam tarzıdır. Davulumu seviyorum, sanırım o da beni seviyor” diyerek sözlerini noktaladı.
 
MA / Cengiz Özbasar