Binlerce Lorin'i çocuklara ulaştırdı

img
İZMİR - "Lorin" adını verdiği yaptığı bez bebekler ile çocukların dünyasını renklendiren Bahar Kartan, yaptığı işi “Bir Lorin doğurmadım ama binlerce bez bebek yaparak, Lorin bebeklere ulaştırdım” sözleriyle dile getirdi. 
 
Sanayileşmeyle birlikte unutulmaya yüz tutan bez bebek sanatıyla 6 yıldır uğraşan Bahar Kartan (45), İzmir'in Buca ilçesindeki evinin bir odasında kurduğu küçük atölyesinde adını "Lorin" koyduğu bez bebekler yapıyor. İstemesine rağmen çocuğu olmayan Kartan, yaptığı bez bebeklerle tüm çocukların annesi olmaya başladı. Kars'ın Sarıkamış ilçesinde doğan ve evlendikten sonra Adıyaman, Ankara daha sonra da İzmir'in Buca ilçesine taşınan Kartan, Kars’ın yaylalarından Ege’nin maviliklerine kadar uzanan bez bebek hikâyesini anlattı.
 
HİKÂYEMİN ÖZETİ
 
Bez bebek hikâyesinin kendi hayat hikâyesi olduğunu dile getiren Kartan, bez bebeklerin tüm kız çocuklarının en sevdiği oyuncaklar arasında yer aldığını dile getirdi. Bebeklerin odaları süsleyen vazgeçilmez aksesuarlar arsında olduğunu hatırlatan Kartan, “Ben de bütün kız çocukları gibi bebekleri çok severdim. Tabii, o dönem fabrikasyon bebekler çok yaygın değildi.  Annelerimiz evden artan kumaş parçalarıyla, çubukların üzerinde ip sararak bize bebek yaparlardı. Onun içindir ki benim ilk oyuncağım annemle yaptığım bir ‘Bez Bebek’tir. Annemle geçirdiğim o değerli an, o efsûnî bez bebek beni bugünlere taşıdı. 25 yıllık evlilik sürecimde çokça tedavilere rağmen bir bebek sahibi olamayınca, bütün umutlarımın bittiği bir anda Bez Bebek hikâyem başladı” diye belirtti. 
 
YENİ NESİLLERE AKTARMAK
 
Bebekleri yaparken iki türlü çalıştığını ifade eden Kartan, birincisi dekorasyon amaçlı dekor bebekler olduğunu ikincisinin ise kültürel değerleri koruyarak yeni nesillere taşımak istediğini söyledi.  “Arkamızda küçük bir iz ve kültürel bir miras bırakabilmek önemli” diye Kartan, “Zamanın kucağına küçük bir anı bırakmak istiyorum. Kürt motiflerindeki renkler beni büyülüyor. Renklerin bir dili ve ifadesi var. Ben bunu bebeklerimde de kullanıyorum. Her duygunun bir rengi vardır. Aşk, özlem, sevgi, özgürlüğün yanı sıra ağıt, yas, çığlıklar da var. Ben de neyi yaşıyorsam, neyi hissediyorsam bebeklerimde de onu yansıtmaya çalışıyorum. Onun için her bir bebeğin bir hikâyesi ve bir ismi vardır. Dekor bebekler dışında bir de oyuncak tarzı çalışıyorum. Fabrika kokusunun değil, bir annenin buram buram kokusunun sindiği duygusu olan oyuncak bebekler bunlar” diye konuştu.
 
ANLAMI VAR
 
Bütün bebeklerine Lorin ismini verdiğini ancak her bebeğin kendi ismi olduğunu vurgulayan Kartan, bebeklerin yaşadığı yerlere göre motifler kullandığını belirtti. Kürt kültürünü yansıtan motifleri daha sıklıkla kullanan Kartan, şöyle devam etti: “Çocukluğumda babaannem bizimle yaşardı. O da geleneksel Kürt kıyafetleri giyerdi. O, benim en büyük ilhamım oldu. Birebir kıyafetlerinin ayrıntılarını biliyorum. Eskiden mesaj ve telefon gibi iletişim araçları olmadığı için insanlar renkler, simge ve motiflerle birine derdini anlatırdı. Bizim geleneksel motiflerimiz duygularımızın ifadesidir. Renklerin birer anlamı vardır. Mesela, baş bağlama Kürtçede ‘Deq’ dediğimiz dövme şekillerinden bir kadının hangi aşirete ait olduğu belli olurdu. Lorîn Kürtçede ninni anlamına geliyor ve ben tedavi olduğum zamanlarda bir Lorîn’im olmuştu fakat dünyaya getiremedim. Lorîn, dünyaya gelmeyen bir umuttu benim için. Yani Lorîn’im o bebeklerde yaşatıyorum. Bir Lorîn dünyaya getiremedim ama binlerce Lorîn bebekleri diğer çocuklara ulaştırdım.”  
 
MALZEMELER DÖNÜŞÜME GİDİYOR
 
Bebekleri yaparken çocukların sağlığına dikkat ettiğini ve normal kumaşlardan yaptığını sözlerine ekleyen Kartan, bebeklerin saçlarını ise keçe ve ipliklerden yaptığını söyledi. Bebeklerin içlerini ise elyaf ya da yün kullandığını anlatan Kartan, kullandığı kumaşlardan arta kalan küçük parçaları ise geri dönüşüm malzemesi olarak yeniden kullandığını dile getirdi. Yapılış aşamasının zahmetli olduğunu ancak sevdiği işi yaptığı için kendisini mutlu ettiğini ifade eden Kartan, “Satışları daha çok kendime ait internet sayfası üzerinden yaptım. Yapılan işçilik ve emeğe göre fiyat belirliyorum” dedi. 
 
HALİ BÜYÜK ATÖLYE 
 
En büyük hayalinin evinden bağımsız büyük bir atölye açmak olduğunu belirten Kartan, şunları söyledi: “Annelerin çocuklarıyla birlikte gelip bez bebek yapıp vakit geçireceği bir atölye’nin olmasını istiyorum. İkinci ise ben bu bebeklerin patentini almak istiyorum. Fakat patent içinde sponsor olması gerekiyor. Bunun için destek istiyorum.” 
 
MA / Esra Solin Dal