Sokak müzisyenleri: Önce sokakları özgürleştirelim

img

İZMİR - Sokak müzisyenlerinden Kubilay Mutlu, sokakların en anlamlı mekanlar olduğunu belirterek, "Önce sokakları yasaklıyorlar. Bunun için önce sokaklarımızı özgürleştirelim arkasından zaten dünyayı özgürleştirmek çok uzak değil" dedi. 

Sokak müzisyenlerinin 2004 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde oluşturdukları Sokak Sanatçıları Kulübü ile başlattıkları dayanışma ağı, 2009 yılında evrilen Sokak Sanatçıları Derneği ile devam ediyor. Sanatsal faaliyetlerin galeri ya da konser salonlarına sıkışmışlığı ve tekelleştirilmesine karşı ortaya çıkan sokak müzisyenleri, maddiyatın dışında ürettikleri eserleri paylaşarak da kolektif bir yaşamı örüyor. Ortaya çıkardıkları ürünlerde toplumsallığı ön planda tutan dernek üyeleri, Ege sularından Yunanistan’a geçmek isterken cansız bedeni kıyıya vuran Aylan Bebek için besteledikleri “Çocuk Medcezir”, Gezi eylemleri sırasında öldürülen Berkin Elvan için “Umudun adı” ve Kobanê Devrimi için “Kobane” ile “Almaya geldik” şarkılarıyla biliniyor. 
 
Müzisyenler, ayrıca seçim ve referandum gibi ülkenin geleceğini belirleyen dönemlerde de muhalif duruşlarıyla öne çıkıyor. Dernek çatısı altında armoni, gitar, piyano ve bağlama kursları da verilirken, oluşturulan 3’er kişilik sınıflarda 4 eğitmen tarafından kurs veriliyor. Derneğin ihtiyaçları ise, sokakta yapılan müzikle karşılanıyor. 
 
‘SOKAK EN ANLAMLI MEKAN’
 
Dernek üyesi Kubilay Mutlu, dernek bünyesi altında dayanışmayı güçlendirmeyi amaçladıklarını ve kısmi de olsa bunu başardıklarını söyledi. Dernek üyelerinin ürettiği şarkıların başkaları tarafından yorumlanmasının kendilerini mutlu ettiğini belirten Mutlu, “Örneğin ‘Almaya geldik dostlar’ şarkımızın Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri kendi hocaları için söylediler. Dolayısıyla bizim şarkılarımız başka dillerde başka ağızlarda değişip, dönüşüyorsa bu bizi daha da mutlu ediyor” dedi. Üretimlerinin yoğunlukta toplumsal içerikli olduğunu ifade eden Mutlu, sebebinin politikaya bakış açıları olduğunu dile getirdi. Mutlu, toplumsal olarak yaşananlara karşı sessiz kalmanın sokak müzisyenleri için imkansız olduğunu vurguladı. 
 
Herkesin yüreğini dağlayan ya da mutlu eden durumları kelimelere dökerek, seslendirdiklerini kaydeden Mutlu, “Yaşamın politik olmayan bir yanı yok” diyerek şöyle dedi: “Bu memlekette eğer bir sorun varsa demokrasi sorunu, işçi sorunu, Kürt sorunu. Hiçbiri birbirinden bağımsız değil. Kürt sorunu çözülürse diğer sorunlarında arkasından çözüleceğini düşünüyoruz. Çünkü bütün diktatörler bütün savaşlara ihtiyaç duyarlar. Her zaman barışı dile getiren insanları cezaevine atarlar. O yüzden barış talebini haykırmak gerekiyor. İşte bizim için bunun aracı müziktir. Bir adım atmak ve bunun devamını getirmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Hayallerimiz var, ütopyalarımız var. Mühim olan hayalleri gerçeklerle olan bağını kurabilmek. Sokak da bunun en anlamlı olacağı mekan.”
 
‘TAKASIN KARŞILIĞI BAZEN BİR GÜLÜMSEME’
 
Sokaklarda müzik yapandan heykel gösterisi yapan kişiye kadar herkesin sokak sanatı konusunda bir dayanışma içinde olmaları gerektiğinin altını çizen Mutlu, “İlla derneğe üye olmaları gerekmiyor. Ama yan yana gelsinler. Sonuçta taleplerimiz ortak. Dinleyicimizle aynı kaldırımda orkestra çalmak, şarkılar söylemek, farklı ruhlara temas etmek paha biçilemez. Sokak sanatı bu yüzden farklı tabakaların kaynaşmasını da sağlıyor. Müzik ruhları doyururken bu takasın karşılığı bazen bir gülümseme ya da teşekkürdür. Kalabalık ortamlarda müziğimizi sergilemek hoşumuza gidiyor. Çaldığımız müzikten dolayı genelde iyi eleştiriler alıyoruz. Vatandaşın hoşuna gidiyor. Ancak zaman zaman olumsuz eleştiriler de almıyor değiliz. Sadece insanlarla müzik yolu ile iletişim kurmak istiyoruz” diye konuştu.  
 
‘ÖNCE SOKAKLARI YASAKLIYORLAR'
 
Müziklerini sokakta seslendirirken ve çalarken çok mutlu olduklarını kaydeden Mutlu, sokakta sanat yapmanın herkesin hakkı olduğunu ifade etti. Sokakta sanat yapan herkes için özgür bir ortam hazırlamaya çalıştıklarını belirten Mutlu, sokak müzisyenleri için yeni projelerinin olduğunu aktardı. Sokakta görülmemiş tarzda makinelerle müzik yapmaya başlayacaklarını kaydeden Mutlu, sokakları boş bırakmayacaklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “İzmir, hayatı sokakta yaşayan bir şehirdi. Kahvehanelere gidilir, balkonlara çıkılır, sahilde yürüyüşler yapılırdı. Böylesine dışarıya bağlı bir şehrin salonlara kilitlenmiş olması abes. Sokak sanatı kentin önemli bir bileşeni olduğu için kilitleri kırmak istedik. Açıkçası mekan mücadelesi çok önemli. Çünkü eğer sokakları boş bırakırsak egemenler oraları yeniden tanzim edecekler. Dikkat edin önce sokakları yasakladılar. İşte OHAL’e karşı bir miting organize ediliyor. Vali kararıyla yasaklanıyor. Barış ile ilgili bir etkinlik düzenleniyor, kaymakamlık yasaklıyor. Öncelikle sokakları yasaklıyorlar. Bu onlar için çok önemli. Çünkü kamusal alanlarda sokakları özgürleştirmek, aslında bütün bir coğrafyayı özgürleştirmekten geçiyor. Önce sokaklarımızı özgürleştirelim arkasından zaten dünyayı özgürleştirmek çok uzak değil. Demokrasi taleplerimiz var ama maalesef çok radikal bir mücadele gerekiyor.”
 
MA / Ruken Demir