İSTANBUL – “İstanbul Sözleşmesi” adlı panelde konuşan HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “İstanbul sözleşmesi gerçekten etkin uygulandığında yaşatan bir sözleşmedir” dedi.
Yeşil Sol Parti Kadın Akademisi tarafından “İstanbul Sözleşmesi” adlı panel Beyoğlu’nda bulunan Marmara lokalinde gerçekleştirildi. Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Marmara Üniversitesi’ndeki işinden ihraç edilen akademisyen Fehmiye Ceren Akçabay’ın konuşmacı olarak katıldığı panele çok sayıda kadın katıldı.
"İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlara sözü ne?" adlı oturum ile başlayan panelde ilk olarak akademisyen Fehmiye Ceren Akçabay konuşma yaptı. İstanbul Sözleşmesi’nin aslında uluslararası kadın mücadelesinin elde ettiği en önemli başarılardan birisi olduğunun altını çizen Akçabay, “Türkiye de değil yüzden fazla ülkede yürütülen ve tartışılan bir düzenlemedir. Ataerkil sistemin sadece bizim gibi ülkelerde olduğunu düşünüyoruz ama Avrupa'daki devletlerde de ataerkil sistem devam ediyor. Burada kırılmalar, gelişmeler var ise bunlar toplumsal mücadelenin en önemlisinde kadın ve LGBT-İ mücadeleleri sayesindedir" dedi.
‘HAKLAR TIRNAKLARLA KAZINARAK ALINDI’
Bu sözleşmenin bir takım adamların kadınlara sundukları bir şey olmadığını ve bu sözleşmenin mücadele sonucu elde edildiğini ve hakların tırnaklar ile kazınarak alındığını vurgulayan Akçabay “Bu sözleşmenin öneminden bahsederken, toplumsal cinsiyet ifadesinin kullanıldığı bir hukuk metnidir. Şiddetin bu toplumsal cinsiyet nedeniyle var olduğunu dile getiren bir hukuk metnidir” şeklinde konuştu.
‘DEVLET BİR BÜTÜN OLARAK SORUMLU’
Sözleşmenin aslında dört parçadan oluştuğunun altını çizen Akçabay, bu parçaların önleme, koruma, yargılama ve bütüncül politikalar olarak adlandırıldığını kaydetti. Akçabay, “Bu parçaların tam olarak toplumsal cinsiyeti, toplumsal cinsiyet ilişkilerini gören bir yerden bakıyor. Çünkü önleyici bir bakış açısı var. Bundan dolayı ilk olarak şiddetin önlenmesine ilişkin düzenlemelere yer veriyor. Yine mağdurların korunması yani daha şiddet gerçekleşmeden mağdurların korunmasını içeriyor. Bu önleme süreci erkekler açısından sıkıntı çünkü istedikleri gibi ilişkileri kuramıyorlar. Bu sözleşmede şiddetin her türlüsüne karşı bir koruma vardır. Aslında toplumsal yapıyı değiştirmeyi hedefleyen bir düzenlemedir. Hukuk toplumu değiştirebilir ama bunun için toplumun belli kesimlerinin desteğine ihtiyaç var. Şiddetin önlenmesi için devletin bütün kurumlarının bir arada çalışması gerektiğini vurgular İstanbul Sözleşmesi. Devletin bir bütün olarak bundan sorumlu olduğunu söylüyor” ifadelerini kullandı.
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİR KAZANIMDIR’
Bu sözleşmenin yaş, cinsiyet yönelimi, ırk, sosyal kökeni açısından ayrım gözetmeyen bir sözleşme olduğunu dile getiren Akçabey, son olarak şunları belirtti: “Kadınların mücadelesi ile 6284 düzenlemesine gidildi. Bu düzenlemenin eksiklikleri eksikliği olduğu halde düzenleme hedefe konuluyor. Elimizdeki düzenlemelerle yetinmeden eksikliklerin giderilmesi gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi bizim için bir kazanımdır onu tartışmaya açmıyoruz. İstanbul sözleşmesinden daha da iyiye gitmesi için uğraşmalıyız.”
‘ERKEK ŞİDDETİNİN SON BULDUĞU ÖRNEKLER BİLİYORUZ’
İkinci oturumda söz alan HDP’li vekil Filiz Kerestecioğlu ise, "İstanbul Sözleşmesi mücadelesi evde, sokakta, mecliste" adlı oturumda konuştu. Kerestecioğlu, mecliste İstanbul Sözleşmesi için verilen mücadeleleri hatırlattı. İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar için ne kadar önemli olduğunun altını çizen Kerestecioğlu, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Bu gerçekten slogan haline geldi. İstanbul sözleşmesi gerçekten etkin uygulandığında yaşatan bir sözleşmedir. Daha önce kadınlar için düzenlenen sözleşmeler ortaya çıkana kadar hukuki metinler kadınların sorunlarına karşılık bulamadı. Biz yasalar etkin uygulandığında erkek şiddetinin son bulduğu örnekler biliyoruz” diye konuştu.
Panel soru cevap bölümünün ardından son buldu.