Adana’da ‘Kadınlar İçin Adalet’ konulu panel

  • kadın
  • 19:52 20 Aralık 2019
  • |
img

ADANA - Adana'da kadın avukatlar tarafından yapılan “Kadınlar İçin Adalet” panelinde şiddete karşı mücadele etmenin önemine vurgu yapıldı.

Adana Barosu tarafından Şirin Park Otel’de “Kadınlar İçin Adalet” paneli düzenlendi. Panele konuşmacı olarak Adana Kadın Platformu adına Avukat Sevil Aracı Bek,  Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Kurucusu Av. Canan Arın, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İstanbul Temsilcisi Fidan Ataselim ve TCK 103 Kadın Platformu’ndan Av. Selin Nakıpoğlu katıldı.

'ÇOK KORKUYOR'

Panelde ilk olarak söz Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Kurucusu Av. Canan Arın, kadın cinayetlerinin politik olduğuna dikkati çekerek kadınların haklarına yönelik saldırıları anlattı. Hükümetle kadınlara adil davranılmasının mümkün olmadığını söyleyen Arın, hükümetin uyguladığı politikalarla kadınları ev işleri, hasta bakımı gibi işler için evde tutmak amacıyla kadının birey olarak kamusal yaşamdan çekilmesini sağlamak istediğini aktardı. Arın, “Amaçları haklarımızı ellerimizden almak. Çare direnmeye devam etmektir" dedi. Çocuk yaşta evlilikte ısrarın nedeninin kadınların itaat etmelerini kolaylaştırmak olarak değerlendiren Arın, “Kutsal aile kadının karın tokluğuna çalıştığı bir aile. Her türlü şiddete göğüs geren kadın ben bireyim dedikçe onların kutsal ailesi erkek egemenliği sarsılıyor. Çok korkuyorlar. Tüm kurumlar el ele vermişler” diye konuştu.

'TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİNİ YIKMAYA ÇALIŞIYOR'

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İstanbul Temsilcisi Fidan Ataselim, platform ve dermek olarak kadın cinayetlerinde ortaya çıkan sonuçların önemli veriler ortaya koyduğundan bahsetti. Kadınların ayrılmak istediği için, kedisine biçilen rolleri kabul etmek istemedikleri için öldürüldüğünü dile getiren Ataselim, “Umut vadeden yönü  kadınlar  toplumsal cinsiye rollerini yıkmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı. Kadın cinayetlerine şüpheli ölümleri de dahil ettiklerini söyleyen Ataselim, Şule Çet davasını örnek vererek kadın dayanışması ile üzerine gidildiğinde olayın altından kadın cinayeti çıktığını söyledi.

'BENZER DOSYALAR İNTİHAR OLARAK GEÇİYOR'

Adana Kadın Platformu adına konuşan Av. Sevil Aracı Bek de, iktidarın politikalarının kadın cinayetleri üzerindeki arttırıcı etkisine dikkati çekerek kadın dayanışması ile katillerin ceza aldığını örneklerle anlattı. Şule Çet dosyasına değinen Bek, “Çet’in arkadaşları ODTÜ’de kadın çalışmaları topluluğuna ulaştılar. Bir mektup yazdılar. Bu mektup Ekmek ve Gül’de yayınlandı. Sonra kadın mücadelesi ağı örüldü. Bu sıkı takip sonucunda müebbet hapis kararları olduğunu gördük. Ulaşılmadığı için istatistiklere intihar diye geçen buna benzer çok sayıda dosya var” dedi.

'KADINA KORUMA SAĞLARKEN SIĞINMA EVİ ZORUNLU TUTULAMAZ'

“Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un Uygulanması Genelgesi”nden bahseden Bek, genelgede kadın cinayetlerinin basına yansımasının önüne geçilmeye çalışıldığını ve 7’inci madde kadın istemese de sığınma evine gitme zorunluluğuna değinerek, "Yine kadını baskılayan bir yasa. İstanbul Sözleşmesi’ne aykırı. Şiddete sebep olan kişinin uzaklaştırılması, hapsedilmesi gerekir” dedi.

 TCK 103 Kadın Platformu’ndan Av. Selin Nakıpoğlu ise, erken evliliklerle ilgili “Bizim kültürümüzde var” dendiğini ifade ederek, bu konuda 63 Baro’nun açıklama yaptığını söyledi. Nakıpoğlu, “Neden 16 Baro yapmadı? Siz çocukların TCK 103’te çocukların zorla ve erken evlendirilmesine ve evlendirilince cezasızlık getirilmesine tamam mı diyorsunuz?. Siz de mi kültürümüzde var diyorsunuz?” diye tepki gösterdi.

Panel soru ve cevap bölümüyle son buldu.