'İstismar vakalarında çocuğun beyanı esas alınmalı'

img

İSTANBUL- Çocuğa yönelik cinsel istismardaki artışa dikkat çeken Avukat Turgay Özcan, çocuğun beyanının esas alınmasının önemine vurgu yaparak, "Caydırıcı cezalar çocuk istismarı vakalarını yüzde 100 önlemese bile sayı çok azalacaktır" dedi.

 
Çocuk istismarları ve kadına yönelik şiddette her geçen gün artış yaşanıyor.Yaşanan birçok şiddet olayının gizlenerek yargıya intikal etmediğini belirten Avukat Turgay Özcan, cinsel istismar vakalarında çocuğun ve kadının beyanının önemine değindi. 
 
Özcan, “Çocuğun ve kadının beyanı esastır. Baktığımız zaman bu beyanlara hangi mahkeme ne kadar dikkat ediyor. Bunu ortaya koyabilmek çok zor. Cinsel istismara maruz bırakılan çocuk ya da kadın ‘etraf bana ne der? Toplum beni nasıl görür? Ben artık kötü bir insan mıyım?’ gibi korkusu hakim oluyor. Bu yüzden cinsel istismar dosyalarının ortaya çıkması çok zor oluyor” dedi.  
 
Yaşanan cinsel istismar vakalarında hemen başvurunun delillerin rahatlıkla elde edilebilmesi için önemli olduğuna işaret eden Özcan, “Fakat insanlar bu vakaları olduğunda travma yaşadığı için ve anlatmak çok zor olduğu için hemen yargıya taşıyamıyorlar. Daha sonra bu şikayetler yapıldığı zamanda ‘delil getirin’ deniliyor. Bu kişinin yaşamış olduğu travma bununla ilgili verilmiş olan raporlar çok çok önemli.  Bazı mahkemeler bu raporları yeterli görmeyebiliyor. Çok daha çıkılmaz hale getirebiliyor” diye belirtti. 
 
‘ÇOCUK DAVALARINA ÇOK DİKKATLİ BAKILMALIDIR’
 
Mahkemelerin çoğu zaman faili tutuklamayıp serbest bıraktığını vurgulayan Özcan, “Cinsel istismara maruz bırakılan kişiler çok ciddi travma yaşıyor. Tedavi görmesi gereken durumlar oluyor. Ailelerde bu süreçte perişan oluyor. Davalarda ‘çocuk iftira attı’ diyorlar. Çocuk yalan ve iftira atmaz.  Çocuk zaten cinsel istismarın ne demek olduğunu tam olarak bilmiyor. Aile ve çocuk bunu ömür boyu taşıyacaklar. Dosyalara çok daha dikkat edilerek incelenmesi gerekiyor. Dikkat edilmediği için cinsel istismara maruz bırakılan insanların hayatları yok ediliyor. Hiçbir şekilde insan hayatı yok edilemez.  Bu başvuruyu yapan insanlar her şeyi göz önüne alarak bu başvuruları yapıyorlar. Bunu herkes yapamaz” diye konuştu.
 
‘ÇOĞU DAVA GİZLİ KALIYOR’
 
Cinsel istismar vakalarının çoğunun gizli kaldığına dikkat çeken Özcan, “Çoğu vaka yargıya intikal etmiyor. Yargıya zar zor bir şekilde başvurulduğunda ise çoğu zaman davalar sonuçsuz kalıyor” dedi. Buna örnek veren Özcan şu şekilde devam etti: “7,5 yaşında cinsel istismara maruz bırakılan bir çocuk var. 12 yaşına geldiğinde arkadaşları arasında konuşulurken istismara maruz bırakıldığını fark edip annesine söylüyor. Annesi, öğrendiği gibi savcılığa intikal etti. Ağır ceza mahkemesi ise adli kontrol şartıyla bunu yapan faili serbest bıraktı. Hala fail serbest bir şekilde aramızda dolaşıyor. Delil yetersizliği diyorlar. 7,5 yaşındaki bir çocuk iyiyi kötü nasıl bilebilir. O yaşta bunu idrak edemiyor ki.” 
 
Çocuğa yönelik cinsel istismar vakalarının caydırıcı cezalarla önleneceğini belirten Özcan, “Caydırıcı cezalar çocuk istismar vakalarını yüzde yüz önlemese bile sayı çok azalacaktır. Yargının kanunları uygulaması gerekiyor. Kanunları ve sözleşmeleri uygulamadığınız zaman bu vakalar asla engellenemez giderek artar” ifadelerini kullandı.