TJA aktivisti Gökkan: Devlet zindanlarda bilerek cinayet işliyor

  • kadın
  • 21:16 5 Mayıs 2019
  • |
img
DİYARBAKIR - Filmmor Gezici Film Festivali etkinlikleri kapsamında yapılan forumda konuşan TJA aktivisti Ayşe Gökkan cezaevlerindeki açlık grevlerine dikkat çekerek, “Devlet, zindanlarda bilerek cinayet işliyor” dedi. 
 
Filmmor Kadın Kooperatifi tarafından düzenlenen ve 7 Mart’ta başlayan 17’nci Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nin Adana’dan sonraki durağı Diyarbakır oldu. Diyarbakır’da dün başlayan festival, bugün “Bu ne güzel demokrasi” belgesel gösterimiyle son buldu.
 
Belgesel gösteriminin ardından Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Ayşe Gökkan ile Kamer Vakfı üyesi Nebahat Akkoç'un katılımıyla "Kadınların seçimi: Yerel adımlar, geniş alanlar" konulu forum düzenlendi. Diyarbakır Amed Şehir Tiyatrosu’nda gerçekleşen formun moderatörlüğünü Filmmor Temsilcisi Melek Özman yaptı. 
 
Forumda ilk olarak konuşan TJA aktivisti Ayşe Gökkan, barışın simgesi olan beyaz tülbentiyle katıldığını belirterek, açlık grevindekilerinin annelerinin polis tarafından darp edilmesini ise kınadı. Cezaevlerinde süren açlık grevine değinen Gökkan, 30 Nisan’da ise ölüm oruçlarının başlandığına dikkat çekerek, “Devlet, zindanlarda bilerek cinayet işliyor” dedi. 
 
‘KADININ SİNERJİSYLE BAŞARISI GELDİ’
 
Kadın öncülüğünde yerel yönetimlerin kendileri için önemli olduğunu belirten Gökkan, yerel yönetimlerin şehrin dinamiği olduğunu söyledi. Gökkan, “Bu yüzden TJA olarak örgütlüğümüz bütün bölgelerde başladı. Bütün alanlarda var olduk. Bir sinerji toplum içindeki kadını etkiledi. Kadının sinerjisi kadının başarısıyla geldi” dedi. 
 
Yerel yönetimlerin kadın öncülüğünde başladığını belirten Gökkan “Kadın kendi özgürlüğü için örgütlenmelidir. Ama Türkiye’de yerel yönetimleri o kadar daraltmışlar ki sadece belediye seçimleri var. ‘Kadın özgür olmazsa toplum asla özgür olamaz’ cümlesi toplumda bir itibar kazandı. Herkes biliyor, bu Sayın Öcalan’ın felsefesidir” diye konuştu.  
 
‘DEVLET İSTİFA ETMİŞTİR’
 
Devletin kadının tek başına özgür olmasını istemediğini belirten Gökkan, “Figen Yüksekdağ Türk’tü kadın örgütlülüğündeydi. Devlet ilk ona saldırdı. Kadın belediyeciliğine saldırdılar. Kadın vekilleri aldılar. Bundan sonra bizim açımızdan devlet iflas etmiştir” dedi. 
 
‘ZİHNİYET DEĞİŞMEDİKÇE ÖZGÜRLÜK OLMAZ’
 
Gökkan, kadının örgütlülüğünün önemine dikkat çekerek, “Kadının üstündeki baskı bir ateştir. Bu ateşi hep birlikte su dökerek, yani bilinçlenerek söndürebiliriz. Eğer kendini örgütlemezse Alo Şiddet hattıyla tek başına şiddet önlenemez. Örgütlü olmakla önleyebiliriz. Zihniyet değişmedikçe özgürlük olmaz” diye konuştu. 
 
‘KADINLARIN SİYASİ PARTİLER İÇİNDE YER ALMASI ÖNEMLİ’
 
Kamer Vakfı Üyesi Nebahat Akkoç ise, 2005 yılında Türkiye’de ceza kanununda değişikliklerin olduğunu belirterek, bunun da feminist hareketle başarıldığını söyledi. İstanbul Sözleşmesi’nin, feminist hareketin Türkiye’ye hediyesi olduğunu ifade eden Akkoç, “Kadın kuruluşlarının çalışmaları önemli etki yaptı. Bizim ülkemizde kadınların durumu hala çok vahim. Hala akraba evliliği yüzde 50 üzerine çıkıyor. Hala yüzde 25 oranında erken ve zorla evlendirilmiş kadınlardan söz ediyoruz. Umarım kadınların bir gün özgürleşmesini görürüz. Kadınların varlığı, siyasi partilerin içinde yer alması çok önemlidir” dedi.
 
Konuşmaların ardından forum soru cevap şeklinde son buldu.