Polisin katlettiği Şahin için adalet mücadelesi sürüyor

  • kadın
  • 09:10 19 Eylül 2024
  • |
img

DÎLOK - Özel Harekat Polisi Fatih Burak Aykul’un katlettiği Feray Şahin'in ailesi, 7 yıldır adalet mücadelesi veriyor. Baba Bekir Şahin, "Başka Feraylar ölmesin diye bu mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi. 

Mersin Toros Üniversitesi'nde İç Mimarlık son sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Feray Şahin, 19 Eylül 2017 tarihinde Özel Harekat Polisi Fatih Burak Aykul (34) tarafından katledildi. O süreçte Mezitli Belediyesi'nde de staj yapan Şahin'in katledilişini ailesi emniyetten gelen "kızınız kaza geçirdi" telefonuyla öğrendi. Gözaltına alınan Aykul, olayın “şakalaşma” sonucu meydana geldiğini öne sürdü. 
 
DOSYA YARGITAY'DA
 
Aykul tutuklanırken, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı “kasten öldürme” suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Mersin 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul etti. Katledilen Şahin’in Adana’ya götürülen cenazesinin ön otopsi raporunda bir bulguya rastlanamadığı iddia edilmesi üzerine yargılama sürecinde aile ve avukatlarının ısrarıyla cenaze incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildi. 
 
Hazırlanan raporda Şahin’in “uzaktan atışla öldürüldüğü” ve Şahin’in tırnakları arasında fail Aykul’un DNA’sının çıktığı belirlendi. Ancak mahkeme Eylül 2018'de verdiği kararda, rapora rağmen fail Aykul'a “bilinçli taksirle öldürme” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verip “iyi hal indirimi” uygulayadı. Ceza 5 yıl 3 aya indirildi. 1 yıl tutuklu kalan Aykul, aynı duruşmada yurtdışı yasağıyla tahliye edildi. 
 
Şahin'in ailesi ve avukatları, karara karşı Adana Bölge Adliye Mahkemesine itirazda bulundu. 2 hafta içerisinde kararını açıklayan bölge mahkemesi, Şahin ve ailesinin yaptığı itirazı reddederek mahkeme kararını onadı. Dosya 6 yıldır Yargıtay’da bekliyor. 
 
Öte yandan yargılama başladıktan sonra Şahin’in aile ve avukatlarının çabalarıyla, soruşturma aşamasında pek çok hukuksuzluğun yapıldığı ortaya çıktı. Fail Aykul’un evinde duyulan silah sesi ardından eve gelmek isteyen komşularına kapıyı açmadığı, olay yerinde temizlik yaptığı ve başka polis arkadaşlarıyla telefon görüşmesi yaptığı öğrenildi. Soruşturma aşamasında ise soruşturma savcısının olay yerine dahi gelmediği ortaya çıktı.  
 
'DELİLLER KARARTILDI'
 
Adalet mücadelelerini sürdürdüklerini belirten katledilen Feray’ın babası Bekir Şahin, yaşadıkları süreci anlattı. Olayı haber aldıklarında kendilerini arayan polisin “kaza oldu” dediğini ve 2 buçuk saatlik uğraşları ardından Feray’ın Adana morguna götürüldüğünü öğrendiklerini belirten baba Şahin, “Feray evimizin tek kızıydı. Her şeye duyarlı bir insandı. Olay olmadan 2 gün önce de yan yanaydık. Gece geç saatlerde emniyetten bizi aradılar. Acil Mersin’e gelmemiz gerektiğini söylediler, sebebini sorunca yarım ağız, ‘kızınız trafik kazası geçirdi’ dediler. Antep’ten Mersin’e gidene kadar sürekli sormaya devam ettik. Bize doğru düzgün bir bilgi verilmiyordu. En sonunda da sanırım aramamızdan rahatsız oldukları için kızımızın cenazesinin Adana’da morgda olduğunu söylediler” diye konuştu. 
 
Kızının bir polis tarafından katledildiğine dikkat çeken Şahin, yargılama sürecinde pek çok hukuksuzlukla karşılaştıklarını belirtti. Bunlardan en önemlisinin soruşturma savcısının olay yerine dahi gitmemesi olduğunu vurgulayan Şahin, “Savcı, telefon ile olay yerindeki polislere talimat vermiş. Savcı bunu katili polis olan bir cinayette yapıyor. Biz bunu yargılama sürecinde öğrendik. Konuya dair şikayetlerde bulunduk, olayın soruşturulmasını istedik ama başvurularımız reddedildi. Katil, olaydan sonra hangi delilin önemli olduğunu bildiği için onları temizlemiş. Katil, cinayet ardından gidip ellerini lavaboda temizliyor. Zaten geriye çok bir şey kalmamış, Deliller bu süre zarfında karartılıyor. Katilin kurumunu, meslektaşlarını ve ailesini arayarak destek istediğine dair telefon kayıtları olduğunu da öğrendik. Ancak taleplerimize rağmen telefon kayıtlarının içeriği bize söylenmedi. Olay ardından katilin vücut muayenesinin alınması ve kan incelemelerinin yapılması gerekirken bunların da yapılmadığını öğrendik” ifadelerini kullandı. 
 
ÖDÜL GİBİ CEZA
 
İstanbul ATK tarafından aldıkları raporun çok önemli bir delil olmasına rağmen mahkemenin bu delili dikkate dahi almadığını vurgulayan Şahin, fail Aykul’a ödül gibi bir ceza verildiğini söyledi. Mahkeme boyunca katile tek bir soru yöneltilmediğini belirten Şahin, “Cinayet kasten öldürmekten açıldı ama taksirle öldürmekten kendisine ceza verildi. Yani katil açıkça korunmuş oldu. Mahkeme sürecini de açıkça katil yönetmiş oldu. Çünkü hem soruşturma hem de mahkeme süreci onun anlatımıyla sürdü. Çelişkili ifadelerine rağmen mahkeme heyeti tek kelime etmedi. Örneğin Feray’ın kazara kendisini vurduğunu söylemesine rağmen silah sesini duyan komşularının çaldığı kapıyı açmaması şüpheli bir durumken buna dair bir söz edilmedi. Bizim taleplerimiz hep reddedildi. Dava katilin ağzıyla sonuçlandı. Mahkeme kararı bölge mahkemesine taşındı ve bölge mahkemesi jet hızıyla 2 haftada karar verdi” diye konuştu.  
 
KATİL HALA DIŞARIDA
 
Son olarak katledilen Feray’ın anısına Mezitli Belediyesi tarafından adı verilen parkta her sene olduğu gibi bu sene de 12.30'da anma düzenleyeceklerini kaydeden baba, Şahin, şunları söyledi: “Mahkeme ardından mesleğinden men edilmişti. En son öğrendiğimize göre yeniden mesleğine devam etmek için İçişleri Bakanlığına başvuruda bulunmuş. Başvurusu reddedilmiş ama bir katil hala elini kolunu sallaya sallaya dışarıda gezmeye devam ediyor. Biz adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Gerekirse Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar başvuruda bulunuruz. Katilin bir kadını katletmesinin cezasını çekmesini istiyoruz. Başka Feraylar ölmesin diye bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Kadın cinayetleri bu ödül gibi cezalar sebebiyle sürekli artıyor. Buna karşı duyarlı bütün kesimleri bu davayı sahiplenmeye davet ediyorum. Katiller yargılansın ve adalet bir an önce sağlansın.”
 
MA / Ceylan Şahinli