6 ayda 250 kadın katledildi: İktidar saldırıları meşrulaştırmaktan vazgeçmeli

  • kadın
  • 09:04 9 Temmuz 2024
  • |
AMED - AKP iktidarının kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran politikaları sonucu 6 ayda 250 kadın katledildi. Kadın özgürlük mücadelesinin iktidara geri adım attırabileceğini ifade eden Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, “İktidar saldırıları meşrulaştırmaktan vazgeçmeli” dedi. 
 
Kurdistan ve Türkiye’de kadınlara dönük baskı, şiddet ve katliamlar her geçen gün artarak, devam ediyor. İktidarın cezasızlıkla sonuçlandırdığı kadın katliamları, erkeklere yeni katliamlar için cesaret verirken, kadınlar hem katliamlara hem de cezasızlık politikalarına karşı mücadele yürütüyor. Kadın örgütlerinin derlediği verilere göre 2024'ün ilk altı ayında en az 250 kadın katledilirken, 117 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 
 
Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, kadına yönelik şiddetin kadın kırımı boyutuna vardığına dikkat çekerek, bunun temel nedeninin kadınların, erkek egemen zihniyetin kendilerine biçtiği yaşamı kabul etmemesi olduğunu söyledi. Kadınların artık, “Erkeğin sana verdiği yaşam kadar yaşamın olsun” anlayışını kabul etmediğini dile getiren İşbilen, kadınların toplumsal cinsiyet rollerine karşı büyük bir mücadele verdiğini belirtti.
 
İKTİDARIN KADIN KARŞITI POLİTİKALARI
 
Kadınların verdiği mücadeleyle özürlük talebinde bulunduklarını ifade eden İşbilen, “Erkekler kendine köle olarak gördüğü kadını kaybediyor. Köle kadın artık itaat etmek istemiyor, özgürleşmek istiyor. Bu öldürme gerekçesi mi? Elbette ki değil. Ama özellikle iktidarın kadın karşıtı politikaları, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırması ve kadını koruyan şiddet yasasını hedef alması, erkeklere büyük bir cesaret ve güç verdi. Kadınları öldürdüklerinde en ufak bir yasal düzenlemenin onların cezaevinden çıkmasını sağlayacağını düşündüğü için çok rahat bir şekilde kadınları katledebiliyorlar” şeklinde konuştu.
 
9’uncu Yargı Paketi kapsamında gündeme gelen kadını şiddete karşı koruyan 6284 Sayılı Yasa’nın kaldırılması için AKP ve Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) seçim sürecinde ittifak yaptığını hatırlatan İşbilen, “Kaldırılmaya dönük bir niyetlenme olsa da kadınların yoğun tepkisinden dolayı tekrar bir erteleme durumu söz konusu oluyor. Kadınlar hiçbir şekilde bunun peşini bırakmayacak ve bu yasanın da yürürlükten kaldırılmasına izin vermeyecek” diye kaydetti.
 
CEZASIZLIK POLİTİKALARI
 
Cezasızlık politikalarının da kadın katliamlarındaki artışın en büyük etkenlerinden biri olduğuna işaret eden İşbilen, “Eskiden kadına yönelik şiddet olduğu zaman kadının beyanı esas alınıyordu. Şimdi cumhurbaşkanının kararıyla kadının kanıtı esas alınıyor. Şimdi siz fiziki, ekonomik şiddetin kanıtını nasıl bulacaksınız? Ya da öldürüldükten sonra mı kanıt sayılıyor? Bu erkek ile iktidarın, eril zihniyeti korumaya dönük bir yaklaşımıdır ve bu cinayetlerde bundan kaynaklıdır” diye belirtti.
 
Kadına dönük katliamların önlenmesi için en büyük sorumluluğun iktidara düştüğünü vurgulayan İşbilen, “İktidarın bununla ilgili çok ağır cezai yaptırım uygulaması gerekiyor. Her gün çıkıp kadının gülüşünü, davranışını, yaklaşımını televizyonlarda, sosyal medyada eleştirip kadınları günah keçisi yapıp, herkesin kadına yönelik saldırısını meşrulaştıran yaklaşımlardan vazgeçmesi gerekiyor. Kadının kurmak istediği yaşama dair destek sunması gerekiyor. En önemlisi kadının ekonomik olarak erkeğe bağımlı olmaması gerekiyor. Kadının erkeğe ekonomik olarak bağımlı olması şiddeti doğalında meşrulaştırıyor. Çünkü erkek zihniyeti şöyle düşünüyor: ‘Sen benim malımsın, sana ben bakıyorum. Sana ben bakıyorsam, her türlü yaklaşım gösterme hakkım var.’ O açıdan kadının ekonomik olarak bağımsız olması, erkekten geçinmiyor olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 
Şiddet ve katliamlara karşı kadınların örgütlenmesi gerektiğinin altını çizen İşbilen, “Kadın dayanışmasını güçlendirecek, örgütlenecek ki bu cinayetlerin önüne geçebilsin. Kadınlar bir bütünen örgütlendiği zaman, erkek o şiddeti uyguladığında karşısında güçlü bir kadın iradesiyle karşılaşacağını bildiğinde geri adım atar. Kadın, erkek karşısında dik durabilmeli, erkeğin politikalarını, zihniyetini tarumar etmeli” diyerek, kadınlara çağrıda bulundu.
 
MA / Rukiye Adıgüzel