Kaçırılan kadın için savcılık kararına rağmen 6284 uygulanmadı!

img

ANKARA – Sivas sebze meyve halinde kaçırıldığı iddia edilen Gonca Yanar Erşan’dan haber alamayan ailesi, karakola görüntü ve tehdit mesajlarına iletmesine rağmen olumlu dönüş alamadı. Sanal medyadan seslerini duyurmaya çalışan aile, “Savcı talebine rağmen 6284 karakolda uygulanmadı” dedi.

Dün (3 Ocak) öğlen saatlerinde Sivas sebze-meyve halinde balık alırken annesini arayan 33 yaşındaki Gonca Yanar Erşan adlı kadın, annesi ile telefonda konuşurken biri tarafından kaçırılmaya çalışıldığı iddia edildi. Telefon konuşması kesildikten sonra kendisinden haber alınamaması üzerine Erşan’ın annesi ve ablası Sivas Ali Baba Emniyet Müdürlüğü’ne ihbarda bulundu. Erşan’ın Ankara’da yaşayan ablası Gönülden Yanar da Ankara’dan ihbarda bulundu. Yanar, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’na (TCDD) bağlı Yüksek Hızlı Tren (YHT) ile Sivas’a geçtiğini ve saat 17.30 civarında kaçırılan kız kardeşi Erşan’ın emniyete ifade verdiğini söyleyerek, kaçırılmadığını belirten Erşan’ı bulmak için emniyetin bir şey yapmadıklarını kaydetti.

‘ANNESİ İLE TELEFON KONUŞMASINDAN SONRA ULAŞILAMADI’

Yanar, “Kız kardeşim balık fiyatlarına bakarken, ‘Beni gördü, bana doğru geldi. Dur yaklaşma, gelme, rahat bırak beni’ gibi şeyler söylemiş. Bu sırada da bir erkek sesi, ‘Gonca seni yerde ararken gökte buldum’ diyormuş. Gonca da telaşlı bir şekilde, ‘Ne olur yaklaşma! Anne ben kaçıyorum’ demiş” diye belirtti.

‘SADECE HÂLİN İÇİNDEN GÖRÜNTÜ ALINMIŞ’

Kız kardeşinin yaklaşık iki buçuk yıldır iliğinde teşhis edilemeyen tümörlü bir kitle olduğunu ifade eden Yanar, “Hareket alanı kısıtlı. Bu yazdan itibaren yeni yeni hareket etmeye başlamıştı. Koşamaz, çok uzun mesafe yürüyemez. Çok yavaş yürümesi gerekiyor. Annem beni arayıp anlattı ben telefonu kapattıktan sonra Ankara üzerinden emniyeti aradım. Annem ve ablam Ali Baba Sivas karakoluna gittiler ihbarda bulundular. Ben Ankara’dan Sivas emniyet üzerinden ihbarda bulundum. MOBESE görüntülerinde de sadece halin içindeki bir dükkandan görüntü almış polis” dedi.

‘EMNİYET BİLGİ VERMEDİ’

Yanar ailesinin polise halin karşısındaki tarihi kütüphanenin güvenlik kameralarına ulaşmaları için ısrar ettiklerini belirtti. Yanar, ısrar üzerine kayıtlar alınacakken kız kardeşinin emniyette güvende olduğuna ve tek olduğuna dair ifade verdiği bilgisinin kendilerine verildiğini aktardı. Yanar, “Polis gülerek, dalga geçerek, ‘Kardeşiniz Türkiye’nin herhangi bir yerinde’ diyor. Hani saat 17.30’da kardeşin karakolda ifade veriyor demiştin. Polis, ‘evet karakolda ifade verdi ama ben sana hangi şehirde olduğunu söyleyemem, kardeşin bunu söylememi istemedi’ diyor. Adli Tıp’tan muayenesi var mı diye sorduk, ‘Evet Adli Tıp’a gidecek, şiddet var mı bakılacak’ dendi.  Bugün de deniyor ki, ‘Hayır kendi beyanıyla tehdit altında olmadığını söylediği için böyle bir şey yapılmadı.’ Hangi emniyete götürüldüğünü sorduğumuzda söylenmedi. Bugün ortalığı ayağa kaldıracağımızı söylediğimizde Çankaya Emniyet müdürlüğünde olduğunu öğrendik. Kardeşim beyanında, ‘Tek başıma geldim, kimse kaçırmadı, otelde tekim’ diye bir ifadede bulunmuş. Bu yüzden komiser, ‘Size daha fazlasını veremiyoruz’ dedi. Tehdit mesajları olduğunu söylüyorum. Bu mesajların ölüm tehdidi içerdiğini söylüyorum. Diyor ki, ‘kadının beyanı esastır.’ Aklınız alabiliyor mu? Biz yıllardır haykırıyoruz, ‘Kadının beyanı esastır’ diyoruz uygulatamıyoruz. Şimdi kadının beyanı esastır diyorlar. Hatta bugünkü ölüm tehdidi mesajlarını okumadılar bile” dedi.

‘SAVCI TALEBİNE RAĞMEN 6284 UYGULANMADI’

Mesajların dosyaya konulması için ekran görüntüsü çıktılarını aldıklarını ancak emniyetin almaması üzerine savcılığa gittiklerini ifade eden Yanar, “Savcı Bey, mesajları okuduktan sonra, ‘Hemen 6284’ü işletiyoruz, şikayetçi olduğunuz karakola gidiyorsunuz, ben karakolun komiserini arıyorum. 6284 işletiliyor’ dedi. Yanımızda komiseri aradı 6284 işletilecek, kız kardeşimin hangi karakola gidecekse o karakola aldırılmasını, o karakolda güvende olacağını, zarar görmeyeceğini, korumak amaçlı olduğunu, hiçbir tehdide boyun eğmemesi gerektiğinin de açık haliyle belirtilmesini istedi. Çok iyi niyetle yaklaştı. Sonra biz karakola geldik. Karakoldaki üç polis memuru bizimle kavga etti. Mesajları almadı, ‘Kardeşiniz kendisi gitmiş, kendi rızası var biz işlem yapamayız’ diyorlar” şeklinde konuştu.

‘ADALET SİSTEMİ BİZİ BIÇAKLADI’

Yanar, sanal medyadan durumu açıklayacaklarını, gerekli kurumları arayacaklarını belirtmesi üzerine polisin kendilerine kamera kayıtlarını gördüğünü, bir erkekle otele giriş yaptığını ve kardeşinin yanındaki kişiyi bulurlarsa ona uzaklaştırma kararı çıkartabileceklerini belirttiğini söyleyerek, “Polis memuru da bunu yetkimi aşarak görevimi tehlikeye atarak söylüyorum diyor. Belki de doğru söylüyordur ama ne yapacağım ben, nasıl kurtaracağım? Son gelen mesajda, ‘Öldü sayın. Bundan sonra da aramayın sormayın ölecek’ diyor. Ne yapayım ben? Devlet ölüsünü mü getirsin bana, bunun için mi yalvarayım ben şu an? Bakanlığa ulaşmaya çalışıyorum, sivil toplum kuruluşlarına ulaşmaya çalışıyorum. Dirisini istiyordum bu noktadan sonra bana ölüsünü verin diye mi ağlayayım? Gülistan gibi yıllardır bulunamayan, asit kuyusuna atılarak katledilmiş bir kadın için mi ağlayayım? Ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Adalet sistemi bizi bıçakladı. Hiçbir şey yapmıyorlar” diye belirtti.

Yanar, Kayıp Şube’ye ikinci bir kayıp ilanında bulunduklarını ama kız kardeşi yeniden kaçırılmadığını söylerse bu kayıp ilanının da düşeceğini aktardı.

‘BAKANLIKTAN HABER BEKLİYORUM’

Kamera kayıtlarının kendilerine gösterilmediğini ve emniyetin savcılığın kararını uygulamadığını kaydeden Yanar, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) kendisine X hesabından ulaştıklarını aktararak, “KCDP, ‘Bakanlık ile görüştük, bakan toplantıda sekreterya duruma hakim. Bilgi verdik. Bakan toplantıdan çıkınca sizi arayacaklar’ dedi. Oradan da bir dönüş bekliyorum” dedi.