Hasret Tutal davasında kadınların müdahillik talebi reddedildi

  • kadın
  • 13:48 9 Aralık 2022
  • |
img
RIHA - Hasret Tutal'ı katleden Şervan Gülel'in yargılandığı dava duruşmasında sanık avukatları, kadınların duruşmaya katılmasından duyduğu rahatsızlığı “kadın cinayeti olarak gösterilmeye çalışılıyor” sözleriyle ifade etti.
 
Riha’nin Karaköprü ilçesi Akpıyar Mahallesi’nde 7 Ekim 2021 tarihinde Hasret Tutal'ı katleden Şervan Gülel'in yargılandığı davanın 2'nci duruşması Urfa 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Özgür Kadın Hareketi (TJA), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed ve Riha şubeleri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Amed Şube üyesi kadınlar, Rosa Kadın Derneği, Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği, Riha ve Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi avukatlar ve çok sayıda kişi katıldı. 
 
Gülel'in salonda hazır edildiği duruşmada, ilk olarak sanık tarafının sunduğu tanıklar dinlendi. Tanıklık yapan Gülel'in kardeşi Dilan Şirin Gülel, abisinin silahı olmasına rağmen taşımadığını öne sürdü. Hasret'in silahlara ilgisinin olduğunu iddia etti. Mahkeme başkanının "Abin neden silah taşıyordu?" sorusuna, Gülel, "Doğu'da yaşıyoruz?"  cevabı verirken,  "Sen de Doğu'da yaşıyorsun, sen neden taşımıyorsun?" sorusuna ise, "Bende taşımak istiyorum, almak istiyorum" yanıtını verdi. 
 
Ardından baba Şeyhmus Gülel tanık olarak dinlendi. Baba Gülel'de oğlunun telefonuna ait Whatshapp mesajlarını dosyaya sunarak, oğlunun cinayet işleyemeceğini iddia etti. Müdahillik taleplerinin ardından duruşmada söz alan sanık müdafilleri, cinayeti Gülel'in işlemediğini belirterek, tutuksuz yargılanmasını istedi. 
 
'DELİL KARARTILDI' 
 
Ardından konuşan ÖHD Amed Şubesi Eşbaşkanı Avukat Özüm Vurgun, failin babasının elde ettiği delillerin hukuka aykırı olduğunu belirtti. Vurgun, “Alınan dosyalar hangi telefondan alındı? Sanığın iki telefonu var biri evinde, biri de kendinde bulunuyor. Telefon kilidinin kırılması zor olan bir telefondan belgeler nasıl alındı? Hasret bilerek, isteyerek katledildi. Hasret’in ve katilin elinden atış artığı çıkmaması delil karartması sonucudur. Olaydan sonra keşif yapılmamıştır. Çünkü savcı karşı taraftan icazet istemiş ve icazet verilmemiş. Dosyada birçok delil karartıldı. Silahın üzerinde hiçbir parmak izi yok. İddia edildiği gibi intihar değil, sistematik şiddetten sonra intihara sürüklenmesidir. ATK sürecine bakıldığında morluklar vücudun farklı yerlerinde, bel kemiğinde, göğüs kafesi kemiğinde kırıklar var. Sistematik şiddet görmüştür. Bütün telefonların imajları tekrar istenmelidir” dedi.
 
Avukat Dilan Demir ise, Gülel'in imam nikahlı eski eşinin dinlenmesini, ATK’den ölüm saatinin sorulmasını istedi. Demir, babanın ve sanığın HTS kayıtlarının dosyaya alınmasını ve hastane görüntülerinin de konulmasını istedi. 
 
'KASTEN ÖLDÜRMEKTEN CEZALANDIRILMALI' 
 
Avukat Ruşen Seydaoğlu ise, Hasret Tutal'ın şiddete maruz bırakıldığını söyledi. Tutal'ın şiddetin yanı sıra birçok şeye zorlandığını ifade eden Seydaoğlu, "Sanık hayatındaki bütün kadınlara böyle yaklaşmaktadır. İlişkilerdeki mevcut tartışmaların çözüme kavuşamaması Hasret’in şiddet görmesine ve katledilmesine neden olmuştur. Bu yargılamayı kadına dönük şiddet olarak gördüğümüzden buradayız. Sanığa en üst hadden ceza verilerek, kadına karşı kasten öldürme suçundan cezalandırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. 
 
Avukat Sevda Çelik Özbingöl ise, “Verilen beyanlarda sanığa dönük koruma ve kollama tutumuyla karşı karşıyayız. Beyanların bu aşamada kabul edilmesi mümkün değildir” dedi. 
 
DARP ETTİĞİNİ KABUL ETTİ 
 
Ardından konuşan Fail Gülel, Hasret’i darp ettiğini kabul etti. Gülel, “Benim darp etmem hastalık ile bağdaştırıldı. Fakat bir kere darp ile hastalık olunmaz. Bunu kabul etmiyorum bu insanlık suçudur” savunmasında bulundu.
 
İLGİNÇ SAVUNMA: KADIN CİNAYETİ OLARAK GÖSTERİLMEK İSTENİYOR
 
Ardından söz alan fail avukatları, Hasret’in avukatlarının beyanlarını kabul etmediklerini, savcının etkili soruşturma yürütmediğini söylediler. Avukatlar, ayrıca kadın dernekleri ve baro kadın hakları merkezlerinin zarar görmediği gerekçesiyle katılım taleplerinin reddini istedi. Ayrıca avukatlar duruşmaya çok fazla kadın geldiğini ve bu duruşmanın “kadın cinayeti” olarak gösterildiğini kaydetti. 
 
TALEPLER REDDEDİLDİ
 
Ardında ara kararını açıklayan mahkeme, dinlenilmesi istenen iki tanığın bulundukları şehirdeki mahkemelere müzakere yazılmasına, Hasret Tutal'ın katledilme saati ve hastanenin görüntülerinin esasa bir yenilik katmayacağından taleplerin reddine, tanık Şeyhmus Gülel’in HTS kayıtlarının istenmesinin reddine, Urfa ve Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin, Rosa Kadın Derneği ve Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği’nin katılım talebinin reddine karar verdi. 
 
Mahkeme ayrıca failin tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesine karar vererek bir sonraki duruşmayı 3 Mart 2023 tarihine erteledi.
 
'DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
 
Duruşma sonrası adliye önünde konuşan ÖHD Urfa şubesi üyesi Avukat Ayşe Şehriban Demirel, aileden olan tanıklar ve sanığın çelişkili beyanları bulunduğunu belirtti. Demirel, "Sanığın Hasret Tutal'a yönelik hakaret imaları içeren beyanları oldu. Buna ilişkin de savunmada bulunduk. Kadın hakları alanında mücadele eden avukatlar ve kurumlar olarak Hasret Tutal'ın katledilmesine ilişkin yürütülen davayı takip etmeye, kadın mücadelesini güçlendirmeye devam edeceğiz" dedi. 
 
Demirel, son olarak 3 Mart'ta görülecek duruşma içinde kadınlara katılım çağrısında bulundu.